Newroz, Zalim Dehak’ın zulmüne balyozuyla son veren Demirci Kawa’nın öncülüğünde başlayan isyanın simgesi olmuştur. 

Newroz, Sadece Ortadoğu halklarının değil, zulme başkaldıran tüm halkların sahiplenip kutladığı bir bayramdır.

Newroz, özellikle son zamanlarda yaşanan savaş ortamında, tüm halklar arasında barış ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesi için birarada kutlanması gereken bir bayram olmalıdır, fakat her konuda olduğu gibi egemenler tarafından, halklar arasında ayrımcılık ve halkları birbirine karşı düşürme planları yapılmaktadır. Bununla da kalmayıp devlet törenleriyle Newroz bayramının anlamı boşaltılmakta, mücadeleye ve özgürleşmeye çağrı anlamı yok edilmektedir.

Unutmayalım ki insanca yaşam mücadelesinin ilerleyebilmesi, ırkçı düşüncelere kapılarak savaş sloganları atmakla değil, halklar arasında birlik ve kardeşlik duygularının güçlenmesi ile mümkündür.

Bu Newroz’da da savaş ortamının sona erdirilmesini ve barışı talep etmeliyiz.

Newroz Bayramı, Türkiye’de ve dünyada yükselen savaş ve yıkımlara karşı barışın, kardeşliğin, özgür yaşamın ve demokrasinin sesi olmalıdır. 

Silahların ve bombaların konuştuğu bir ülkede ne barış, ne kardeşlik, ne de özgürlükten söz etmek mümkün. Her fırsatta barış talebimiz olmalı ve hiç kimsenin kimliği, inancı, cinsiyeti, dünya görüşü nedeniyle ötekileştirilmediği bir yaşama dair umudumuzu canlı tutmalıyız ve bunun için mücadele etmeliyiz.

Binlerce yıllık kültürel değerleriyle Anadolu ve Mezopotamya topraklarında yaşayan bütün halklar için barış ve kardeşlikte ısrar edilmesi, bu topraklarda yaşayan halklara verilecek en güzel hediye olacaktır.

Newroz bayramının, halklar arasındaki barış ve kardeşlik duygularının güçlenmesine katkı sunmasını ve ayrıca dünyadaki savaşlar karşısında da barışın hakim olduğu bir dünya diliyorum.

NEWROZ PÎROZ BE!