Sevgili okuyucular,

Uzun bir aradan, seçimlerin yapılmasından 2 hafta sonra yeniden okuyucularımla paylaşmak amaçlı yazılarımı yazmak için, kalemimi elime aldım.

Türkiye, 7 Haziran seçimleri sonrası yoğun tartışmaların, 'derin' analizlerin yapıldığı, hükümeti kurma ve kurmama tartışmalarının çalkantılı sürecinden geçmektedir.
Türkiye toplumsal katmanlarının önemli bir bölümü, bu tartışmalardan direkt veya in direkt olarak etkilenmektedir. Çünkü Türkiye toplumsal katmanları son 13 yıl'ın, 5 yılını hayal dünyalarını zorlayan çalkantılarla geçirdi.

Türkiye toplumsal katmanlarının, coğrafyamızdaki halkların son 5 yılda yaşadıkları travmalar, AKP devletinin, R.T. Erdoğan'ın, 'tek adam, türk tipi' başkanlık olarak ifade ettiği, diktatör yal, bir rejim özlemi, istenmeyen sonuçların yaşanmasına temel teşkil etmiştir.

Coğrafyamız, kan gölü, gözyaşı, acılarla anılan bir coğrafya görünümü konumundadır. Güney komşu ülkeleriyle olan sınırlarımızda, yaşayan halklarımız, bir sonraki gün yaşamda kalıp kalmayacakları düşüncesiyle yatıp, kalkıyorlardı. Güney illerimizde yaşayan toplumsal katmanların, deyim yerindeyse, rüyaları kâbus oldu, hayalleri çalındı.

Yoksulluk, yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kamu mallarının talan edilmesi, rant Türkiye toplumsal katmanları için, öngörülemeyecek kadar boyutlanmış, artık yeter, 'bıçak kemiğe dayandı' dedirtecek konumuna gelmiştir.

Kürt sorununda, yeniden başa dönmek, inkâr, asimilasyoncu politikaların yeniden hayata geçirilmek için, çabaların yoğunlaştığı, AKP devletinin ikiyüzlü politikasının ön plana çıktığını gözlemlenmekteydi. Tam bu süreçte, TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yenilenmesi ve 25. Dönem Milletvekilli seçimlerinin, 7 Haziran 2015 Pazar günü yapılması ve sonuçları, bir dönüm noktası oldu.

Seçim sonuçları bir gerçeğin altını kalın kalemle çizmiştir. HDP Halkların Demokratik Partisi' in, 'seni başkan yaptırmayacağız' söylemi, gerçek olmuş ve R.T.Erdoğan'ın başkanlık hayalini yerle bir etmiştir. Sadece, R.T.E' nin, başkanlık hayali suya düşmekle kalmamış, AKP iktidarını da, koltuğundan etmiştir. AKP gelinen aşamada, iktidar koltuğunu kaybetmenin telaşı içinde paniklemektedir.

AKP'nin içinde olmadığı bir hükümet alternatifi, AKP devletinin sonunun geldiği, dolayısı ile AKP devletinin yarattığı tahribatın sona ermesi ve onarımı, AKP'den hesap sormakla eş anlamlı bir sürecin başlaması demektir.

-Bir bilgi olarak not düşmede yarar var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, ülkeye verdikleri zararlar, tahribatlar, yolsuzluk, rüşvet ve kamu mallarının talanından dolayı, hesap sorma geleneği yoktur. 7 Haziran seçimleri, anti demokratik seçim sisteminin de, öncelikli sonuçları itibari ile 4 parti TBMM'de temsili yetki hakkı kazandı. Kurulacak olan 63. Hükümet, mevcut parlamentoda yer alan 4 Parti'nin katılımıyla gerçekleşecek.

Mevcut parlamento aritmetiği ile baktığımızda, AKP in, içinde yer aldığı, bir hükümet veya alternatif, AKP in içinde yer almadığı bir hükümet öngörüleri, tartışmaların merkezine oturmaktadır. 13 yıllık AKP devletinin tahribatlarını ortadan kaldırmak, kısmide olsa sorumlularından hesap sorulması, sadece Alternatif bir hükümetin oluşması ile mümkün olabilir.

Aksi bir durum, oluşacak hükümet biçimlemesi, AKP'nin içinde yer aldığı bir iktidar seçeneği, yeniden 7 Haziran öncesi sürecine dönmek anlamına gelecektir. Buna paralel olarak, 13 yıllık yaşanılmış gerçekler, yolsuzluk, yoksulluk, rüşvet, kamu mallarının talan edilmesinin üzerine, 'kül serpilerek' sümen altı edilecektir.

Türkiye toplumsal katmanlarının kulaklarını tırmalanmasını, her kesimden insanlarımızın, gece yatarken, 'nasıl bir hükümet modeli' oluşacak türünden tartışmalar bütün hızıyla devam etmektedir. Ve devam edecektir de.

23. Haziran TBMM'de yemin töreninden sonra, hükümet kurma görevlendirmeleri ve çabaları giderek yoğunluk kazanacağından, halklarımızın deyimiyle, 'kedi ak mı, kara mı' göreceğiz. 7 Haziran seçimleri öncesi, 'hesap soracağız' türünden söylemlerin havada uçuştuğunu göz önünde bulundurursak, pratik sonuçlarını gözlemleme fırsatını yakalayacağız.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

Aliekber Pektaş 21 Haziran 2015
Face:aliekber.pektas
Twitter: @AliekberP