28 ekim 2013 tarihinde, CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na 30 mart 2014 yerel seçimleri dolaysıyla yolladığım ‘Açık Mektup’ bu köşede okuyucularımın ve sayın kamuoyunun dikkatine sunulmuştur. Bu nedeni, haklılığımı göstermek için değil, Türkiye’de adım adım inşa edilen dinci-faşist yapılanma ile etkin mücadele etme yerine ve iki oy için cemaat ile yakın dirsek temesı sonucu sayın Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP’nin geldiği hazin durumuna dikkat çekmektir. Ve böylelikle sayın Kılıçdaroğlu ve seçilmesi kesin olan ilçe ve il belediye başkan adayları olarak atadıkları çevresi de dahil olmak üzere tüm sorumlu kadronun bir sonraki seçimlerde tadacları yenilgiyi beklemeden, bir an evvel gerekeni yapacaklarını milyonlarca seçmen gibi ben de umuyorum.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU´NA AÇIK MEKTUP

Sayın Genel Başkanım,

Size, tüm detayları ile uzun uzadıya takdim edilecek bir konuyu bir „Açık Mektup“ ile iletmek haddime düşmez. Ancak konu, ATATÜRK Cumhuriyetinin hayatta kalıp kalmaması ve sizin siyasi geleceğiniz açısından hayati önem taşıdığı için, bu önerimi, affınıza ve büyüklüğünüze sığınarak, şahsınızla paylaşmak istiyorum:

CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı siz olmalısınız. Sizden başka hiç bir CHP adayı kesinlikle ve kesinlikle bu seçimlerde başarılı olamayacak ve seçim sonuçları ATATÜRK Türkiyesi ile hesaplaşma sürecini yasayan AKP adlı teşeron partinin zaferi ile sonuçlanacaktır. Bu da ATATÜRK Cumhuriyetinin cenaze namazını kılmak için ‚2023 hedefini‘ sabırsızlıkla bekleyen imamın beklediği tarihsel andır. Bu sonuçtan sizin de gönlünüz hoşnut olmayacak ve vicdanınız sızlayacaktır. Sizin gibi ter temiz bir devlet adamının AKP´nin yeniden seçimleri kazanması ve CHP´nin hüsrana uğraması sonuçu karşısında başka türlü olması zaten düşünülemez!

İstanbul Büyükşehir Başkanlığına aday olursanız sonuç şu olacak:

Bu seçimleri, Türk seçmeni tarafından şahsınıza olan büyük güven dolaysıyla kazanma ihtimaliniz, CHP´nin diğer adaylarıyla kıyaslanamayacak kadar çok daha yüksektir. Sizin sayenizde CHP´nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanarak tüm medeniyetlerin kesiştiği dünya şehri olan İstanbul´un hem hak ettiği dev bir dünya metropolü olma yolunu açacak hem de talana, dolana, hırsızlığa ve din tacirliğine son vererek, dünya siyasi tarihine geçeceksiniz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanarak, aynı zamanda CHP´nin iktidar olmasının yolunu açacaksınız. Bu durumda tüm halk sizi Türkiye´nin Başbakanı olarak görmek isteyecek ve böylelikle Başbakan olmamanız için ortada hiç bir haklı neden olmayacaktır.

CHP´nin şu anki Türkiye konjüktürde İstanbul Büyükşehir Başkanlığını kazanmasının tek seçenek yolu budur, yani sizin CHP’nin Belediye Başkanı adayı olmanızdır. Özellikle İstanbul halkının bu özlemini gidermek hem size nasip olacak hem de sizin için önemli olanın koltuk değil, bir dava olduğunu bir kez daha tüm cihana ders olacak şekilde ilan ederek bu imajınızı pekiştirmiş olacaksınız. CHP´nin ve de şahsınızın davası; Türkiye´yi dünyada en saygın mertebelere çıkartarak ekonomisi, siyasi ve hukuk sistemi ile medeni toplumların eşit, onurlu ve hür bir üyesi yapmaktır. İşte bu davanın düşmanlarını daha fazla sevindirmeden, sizin CHP Genel Başkanı olarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığınızı açıklamanız, Türk ve dünya siyasi literatürüne altın harflerle kazılacak bir ilk ilk olacaktır!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığınız vesilesiyle, Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamasanız bile, bu fedekarca girişiminizden dolayı CHP Türkiye genelinde büyük bir oy sıçraması yapacak ve halkın da baskısı ile CHP delegeleri sizin yeniden partilerinin Genel Başkanı yapacaklardır. Böylece ATATÜRK adına yakışır bir Genel Başkan olarak Türk Ulusunun (Türk Ulusu bir etnik grubun adı değil, bir çok etnik gruptan oluşan yurttaşların ortak adıdır) bağrında ve dünya siyasi tarihinde çok daha büyük ve coşkulu bir yer edineceksiniz!
İstanbul Belediye Başkanlığına siz değil de, mesela Mustafa Sarıgül'ü partiye „Parti Meclisi Kararı“ ile aldırarak aday yaparsanız, ya da bir başka değerli CHP´li şahsı aday olarak açıklarsanız, sonuç şöyle olacaktır:

Siz, CHP Genel Başkanlığına 2014 yılı yerel seçimlerinde hemen sonra veda etmek zorunda kalacaksınız. Çünkü CHP´nin yerel seçimler dolaysıyla yaşayacağı hazin sonucun sorumlusu olarak siz hedef olacaksınız ve dolaysıyla CHP Genel Başkanlığı koltuğunuzu Mustafa Sarıgül'e ya da bir başkasına teslim etmek zorunda olacaksınız.
„Benim için önemli değildir Genel Başkanlık, her an bırakmaya hazırım“ türünden bir yaklaşım, samimi olmayan, devlet adamına yakışmayan ve çaresizliğin çaresi olarak literatüre geçecektir.

Yerel Seçimlerde CHP´nin özellikle de Doğu- ve Güneydoğu Anadolu ile, İç Anadolu ve Karadeniz´in önemli merkezlerinde başarısız olacağı yönünde önemli göstergeler var. Bu gerçeği görmeyen ve de gördüğü halde sırf size şirin gözükerek kendi koltuğunu kurtarma sevdalılarının suskunluğu, siyasi hayatınızı bu şekilde son verilmesini tetikleyecektir. Bu da, Türkiye´nin yetiştirdiği en ender devlet adamlarından biri olan şahsınıza yakışmayacaktır ve de tüm Türkiye‘ye ve halkına çok yazık olacaktır.
Takdir sizlerindir

Saygılarımla

Doç. Dr. Aydın Fındıkçı, Münih 28 Ekim 2013

Not: Bu samimi ve dosthane önerimin her hangi bir yerden, kişiden ya da kurumdan alınan bir talimat üzerine yazılmadığının altını çizmek bile benim nazarımda bir ızdıraptır. Bildik nedenlerden dolayı bu önerim size verilmeyeceği endişesini taşıyorum. Bundan dolayı bu samimi ve dosthane önerimi, bir ‚Açık Mektup‘ şeklinde CHP´nin değerli mensupları ve kamuoyu vasıtasıyla paylaşmak zorunda kaldım ki, böylelikle bu önerimden haberdar olama olasılığı daha yüksek olsun. Bu gerekçemi bir hata olarak değerlendiriyorsanız beni bağışlamanızı arz ediyorum!