Çatışmaların görüldüğü Çilaxa ve Girke Lege bölgesi yakınında bulunan Derik kasabasında böbrek hastaları diyaliz makinelerinin yetersizliği nedeniyle sıra beklerken yaşamını yitiriyor. Sağlık Komitesi Başkanı Rojda Ehmed, 2-6 yaşındaki çocuklara zorunlu yapılması gereken aşıların tükenmesi nedeniyle önümüzdeki aylarda çok ciddi salgın hastalıkların baş gösterebileceğine dikkati çekti.

Suriye'de Türkiye sınır kesiminin hemen her tarafını denetimlerine alan Kürtler'in etkisini kırmak için El Nusra cephesine üye militanlarının saldırıları sürerken Türkiye ile Irak sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle başta gıda ve ilaç olmak üzere bir çok yaşamsal malzeme sıkıntısı çekilmeye başlandı. Özellikle Rasulayn, Kamışlı, Kobani, Efrin ve Derik ilçelerinde bulunan hastanelerdeki ilaç sıkıntısı nedeniyle çatışmalarda yaralanan ve hastalananların tedavisi yeterli düzeyde yapılamıyor. Suriye'de Kürtler'in denetiminde bulunan bölgede özellikle böbrek hastaları büyük sıkıntı çekiliyor.

 

SIRA BEKLERKEN ÖLÜYORLAR

Suriye'deki Derik İlçesin'deki devlet hastanesinde bulunan 6 diyaliz makinesinden ancak ikisinin çalışır durumda olması, haftada 2 kez makineye bağlanması gereken böbrek hastalarını güç durumda bırakıyor. Derik hastanesinde görev yapan Sağlık Komitesi Başkanı Rojda Ehmed, çok sayıda böbrek hastasının halen sıra beklediğini, 3 böbrek hastasının sıra beklerken böbrek yetmezliğinden yaşamını yitirdiğini söyledi. 4 diyaliz makinesini ilaç olmadığı için çalıştıramadıklarını kaydeden Ehmed, durumu ağır olan böbrek hastalarını Kamışlı'ya gönderdiklerini ancak orAda da sıkıntı nedeniyle yeterli tedavi yapılamadığını belirterek, "6 diyaliz makinesini çalıştırabilsek sorun pek fazla kalmaz. Ancak, şimdi iki tane çalıştırabiliyoruz. Durum böyle olunca haftada iki kez tedavi olmaları gereken böbrek hastalarına sıra zor geliyor" dedi.

 

ÇOCUK AŞILARI BİTTİ

Sağlık Komitesi Başkanı Rojda Ehmed, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için 2-6 yaşındaki çocuklara zorunlu yapılması gereken aşılarında tükendiğini belirterek, olası bir salgın hastalıkta yoğun ölümler görülebileceğine dikkati çekti. Bölgenin çok sıcak bir iklime sahip olduğunu belirten Rojda Ehmed, şöyle konuştu:

"Özellikle kırsal kesimdeki yapıların büyük bölümü toprak. Bu toprak evlerde akrep ve yılanlar cirit atıyor. Hemen her gün onlarca akrep ve yılan sokması vakası geliyor. Maalesef hastanede de akrep ve yılan sokmasını tedavi edecek serumlarımızda bitti. Durumu cok ciddi olmayanlar bitkisel tedavi yöntemiyle tedavi edilmeye çalışılıyor. Durumu ağır olanları ise Kamışlıya gönderiyoruz ancak onlarında akıbetlerini açıkçası bilmiyoruz. Özellikle ciddi yılan sokma vakalarında durumu ağır olanların 100 kilometre mesafeye dayanıp dayanamadığını da bilmiyoruz. Yolda ölenlerde olabiliyor tabii. En büyük sıkıntılardan biride kan toplama torbalarını bulamayışımız. İnsanlar kan vermek istiyor ancak, toplayacak torbalarımız yok. Bize acilen kan toplama torbası gerekiyor."

 

SINIR KAPILARININ AÇILMASI LAZIM

Derik hastanesinde uzman doktor bulunmadığını, sadece tıp fakültesini yeni bitiren 5 stajyer doktorun görev yaptığını belirten Rojda Ehmed, bölgeye gelmek isteyen Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünden bir ekibin ise sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle bölgeye giriş yapamadığını söyledi. Ehmed, şöyle konuştu:

"Avrupa'dan gönderilen Sınır Tanımayan Doktorlar ekibide maalesef gelemedi. Gelselerdi bize büyük faydaları dokunacaktı. Türkiye'ye açılan bütün sınır kapıları tümden kapalı. Irak Bölgesel Kürt yönetimi de Semalka kapısında sürekli kısıtlama yapıyor. Ticarete asla izin vermiyor. İnsanların ne gıda, ne de diğer ihtiyaçlarını karşılayacak malzeme geçişine izin vermiyor."

Merkezi Avrupa'daki Kürtler'den topladığı yardımlarla satın aldığı ve Irak Kürt Bölgesi üzerinden Suriye'ye gönderilen tam donanımlı 15 ambulans, çatışmalarda yaralananların yanı sıra ağır hastalarında imdadına yetişiyor. Suriye'de Kürtler'in denetiminde bulunan Türkiye ile yaklaşık 900 kilometrelik sınır şeridi üzerindeki ilçe merkezlerinde görev yapan ambulanslardan birine 10 gün önce El Nursa cephesi tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 2 sağlık görevlisi yaşamını yitirmişti.

 

HASTANELERİ KALAŞNİKOFLU SİVİLLER KORUYOR

Kürtler'in denetiminde bulunan Kuzey Suriye'de Kürt Asayiş Güçleri ilçe merkezleri ile yollarda güvenlik önlemleri alması, YPG güçlerinin El Nursa ile çatışma halinde olması nedeniyle, sağlık kuruluşlarının korunmasını siviller yapıyor. Mala Gel (Halk Evleri) tarafından oluşturulan bir komisyonun belirledi ve kısa süreli silahlı eğitimden geçirilen sivil vatandaşlar, okul ve sağlık kuruluşu gibi yerleri koruyor. Hastanelerin önünde ellerinde Kaleşnikofları ile 24 saat nöbet tutan sivil korumalar, "YPG ve Asayiş kentlerin genelini koruyor. Hastaneleri korumak bizlere kaldı. Hastanelere birşey olursa durum dahada kötüleşir Bu nedenle vatandaşlar olarak bu ve buna benzer korunacak yerlerle ilgili biz görev aldık" dedi.