YÜKSEK MAAŞLI İŞİNİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN BIRAKTI

 

İngiltere'nin Gloucstershire bölgesinde yaşayan 55 yaşındaki Denise Beer, bankada üst düzey yöneticilik yaparken, en çok para kazandığı bir dönemde, kariyerinin doruğunda mesleğini bırakıp kanser hastalığına yakalanmış kadınları güzelleştirmek için bir butik açtı. Kendi imkanlarıyla açtığı butikte 20 yıldır hizmet veren Beer,  burada verdiği servisi  dünyaya yaymak istiyor.

 

Kemoterapi sırasında saçları ve kaşları dökülen, göğüsleri alınan kadınların bu tedavinin üzerlerinde bıraktığı etkiye yakından şahit olduğunu ifade eden Denise,  “Kanser hastalığına yakalanan annem ve kardeşimi kaybettikten sonra bu işe başlamak için meseleğimi bırakmayı biran bile düşünmedim.  Annem ve kardeşimin yaşadıklarına ve hissettiklerine şahit olduktan sonra bir fark yaratmak ve  kanser hastalığına yakalanmış kadınların  toplumdan kopmamalarını sağlamak için kendimi bu işe adadım" dedi.

 

"AYNA İLE DOST OLMALILAR"

 

Kadınların güzelliklerini tamamlayan saçlarını ve göğülerini kaybetmenin, büyük bir moral kaybına neden olduğunu ifade eden Beer, “Annem ve kardeşimin yaşadıklarını gördükten sonra kadınların moral bulmaları ve tedavi süreçlerinde kendilerini toplumdan soyutlanmış hissetmemeleri sağlamak için bu butiği açtım. Kadınlara bu konuda yardımcı olmak için bir çok eğitim aldım. Burada güzellik ve bakım önerilerinde bulunuyoruz. Dileyenlere kendi saçlarından peruk yapıyoruz. Meme kanserli hastalar için özel hazırlanan sutyenler yapıyoruz. Gerçek bir göğüsten farklı olmayan bu özel  silikon göğüsler ve gerçek şaçlardan hazırlanmış peruklarla hastalar moral buluyor. Kadınların morallerini yüksek tutmak ve kendilerini iyi hissetmeleri için elimizden geleni yapıyoruz.  Kaşlara dövme ve  kirpiklere kalıcı makyaj uygulayarak eski görünümlerine sahip olabiliyorlar.  Kendiyle barışık olan ve tekrar aynaya bakmaktan korkmayan kadınlar daha çabuk iyileşiyor. Amacımız hastalığın verdiği stres ve psikolojik baskı ile kadınların toplumdan uzaklaşmamasını sağlamak. Yeni hatta eskisinden daha güzel saçlar ve göğüslere sahip olan kadınlar hastalıklarıyla daha rahat mücadele edebiliyor" şeklinde konuştu.

 

Hastalık sürecindeki en önemli sorunun , tedavide kullanılan kemoterapi ilaçlarının saç ve kaş dökücü etkisinin getirdiği moral bozukluğu olduğuna dikkati çeken Denise, "Kadınlar kendilerini şaçları güzel olduğu için güzel hissederler.  Tedaviden sonra saçlarını kaybetmek kadınlarda  büyük moral kaybına neden oluyor. Ben burada kadınların kemoterapi sürecini hastalık öncesinde olduğu gibi en güzel hallerini koruyarak geçirmeleri için çalışıyorum. Kemoterapi sürecini, hastalık öncesindeki gibi güzel ve bakımlı geçirmek mümkün. Benim gibi hizmet veren yerlerin tüm dünyada yaygınlaştırılmasını diliyorum." dedi.

 

 

"HASTANELERDEKİ HİZMET YETERLİ DEĞİL"

 

Buna benzer hizmetlerin İngiltere'de hastanelerde verildiğini söyleyen Beer, "Hasta tedaviden çıkıp aynı hastanenin içinde başka bir bölümde kendine bir peruk alma şansına sahip olabiliyor ancak bu dönemde duygusal olarak çok hassas olan kadınların bu hizmeti hastane içinde değil, dışarıda alışveriş imkanı yaşayacağı bir yerde yapmasının daha doğru olduğuna inanıyorum. Duygusal olarak hastaları anlayacak kişiler tarafından yapılmasını daha uygun buluyorum" dedi.

 

"EN GÜZEL PERUKLARI KULLANIYORLAR"

 

Dünyada da bu şekilde hizmet veren butiklerin  artırılması gerektiğini belirten Beer, her kadın özel olduğunu hissetmek ister. Ben burada onlara bunu hissettiriyorum. Kansere yakalanmış bir kadın kendini toplumdan soyutlanmış gibi hissedebiliyor ama bunun böyle olmaması gerekiyor. Tedavisi tamamlanan birçok kadın sağlığına kavuşuyor. Tedavi süresinde en güzel perukları  en güzel takma göğüleri yapıyoruz kendilerine.  Vücutlarında hiçbir değişiklik görmeden morallerini bozmadan tedavi süreçlerini tamamlıyorlar.  Dünyanın her yerinde benim gibi duyarlı kadınların bu hassas konuya eğilmesini diliyorum. Bu konuda destek almak ve danışmak isteyen herkesle tecrübelerimi paylaşmaya hazırım" dedi.