ÖDP MYK üyesi de olan Tılıç, BirGün'deki köşe yazısında "İster Orta Asya olsun, ister Ortadoğu ya da Balkanlar, buralarda yaşayan ve Türkçe konuşan topluluklar Türk sağının doğal uzantıları, müttefikleriymiş gibi algılanıp solun onlara mesafeli durduğunu kabul etmek gerek" dedi.

Suriye konusunda Türk dış politikasını eleştiren Tılıç, ardından Türkiye sosyalistlerini de dünya Türkleri'ne yabancı olmaları konusunda şöyle eleştirdi:

Öte yandan, “Bayırbucak’ta gerçekte neler oluyor, Bayırbucak neresi?” sorularına Türkiye solunun yanıtlarının da epey zavallıca olduğunu itiraf etmek gerek.

Türkiye sosyalistleri, ne yazık ki enternasyonalizmlerini dünyanın değişik coğrafyalarında Türkçe konuşan toplulukları kucaklamada yeterince sergilemediler/sergilemiyorlar. İster Orta Asya olsun, isterOrtadoğu ya da Balkanlar, buralarda yaşayan ve Türkçe konuşan topluluklar Türk sağının doğal uzantıları, müttefikleriymiş gibi algılanıp solun onlara mesafeli durduğunu kabul etmek gerek. Dünyanın farklı yerlerinde ya da hemen yanı başımızda zulme uğrayan ve Türkçe konuşan topluluklara, benzer durumlardaki farklı etnik topluluklardan daha az ilgi duyuyor olmanın solun önemli hatalarından olduğunu düşünenlerdenim.

Bayırbucak’ta ne olduğu sorusuna, hafta sonunda Hürriyet okuyan biri, “Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa”nın tanıklığıyla, Rus uçakları ve Hizbullah destekli Esad güçlerinin Türkmen köylerini vurduğunu; BirGün okuyan birisi de, “Suriyeli Türkmenlerin önde gelen isimlerinden Ali Türkmani”nin ağzından Türkmenlerin değil, El Nusra ve ÖSO unsurlarının hedef alındığını öğrendi.

Bir günde 1500 kadar Türkmen sınırımıza dayanmışken, sınırın sadece birkaç kilometre ötesinde tam olarak ne olduğu konusunda yeterince bilgiye sahip olmadığımız, iktidarın dar alanda iyice sıkışıp Suriye’de bağımsız bir politika izleyemez hale geldiği ortada.

Ortada olan bir başka şey de; solun enternasyonalizminin Türkçe konuşan topluluklar söz konusu olduğunda epeyce utangaç davrandığı!