Orhan Pamuk Guardian için kaleme aldığı yazıda Avrupa'yı eleştirdi.

Pamuk, Avrupa'nın, Fransız Devrimi'nin "özgürlük, eşitlik, kardeşlik" ilkelerinden uzaklaştığını ve korku nedeniyle dışarıya set çeken, din ve etnik kimlik kıstasının giderek daha ağırlık taşıdığı bir muhafazakarlaşmanın güçlenmekte olduğu bir yere dönüştüğünü yazıyor.

Pamuk, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerinin başladığını hatırlattığı yazısında orta-üzeri sınıftan bir ailenin çocuğu olarak Avrupa'nın kendisi için ne ifade ettiğini anlatıyor.

Öte yandan, Türkiye'nin Batı tarafından hiç bir zaman sömürgeleştirilmediğini; Avrupa emperyalizminin Türkiye'de zulüm yapmadığını söyleyip, bunun "bize, Avrupa tarzı batılılaşma hayalini özgür bir şekilde besleme fırsatı verdiğini" yazıyor.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar, Guardian'da çok sayıda yorum toplayan ve internet ortamında en çok okunanlar listesinin başında yer alan yazısında Avrupa'nın Türkiye'ye sırtını çevrdiği düşüncesini şöyle açıklıyor:

"Bunun en büyük nedeninin, Kuzey Afrika ve Asya'dan büyük Müslüman göçü olduğu şüphe götürmez. Göç, pek çok Avrupalı açısından, Müslüman olan bir ülkenin Birliğe katılması düşüncesi üzerinde koyu bir şüphe ve korku gölgesinin oluşmasına neden olmuştur."

Pamuk yazısında, Türkiye'de düşünce özgürlüğünün olgunlaşmadığından da bahsediyor.

Yazar, Avrupa'nın bugünkü düzeyine Hıristiyanlık sayesinde değil Aydınlanma veya Rönasans gibi süreçlerin sonucu olarak geldiğini ifade ediyor ve Avrupa'lıların, kıtalarının "Hıristiyan Kulübü" gibi dar bir tanıma sıkıştırılmasından memnun olup olmayacağını soruyor.