ABD, Türkiye’de casusluk, Gülen yapılanması ve PKK ilişkileri iddiasıyla tutuklu bulunan Rahip Brunson’ı gerekçe göstererek Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı almıştı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ABD’deki mallarına el koyma dahil yaptırımlar çok tepki çekmişti. Türkiye Dışişleri Bakanı ise aynı gün ABD’nin yaptırım kararlarına karşılık verileceğini söylemişti.

Ancak, ABD’nin yaptırımlarının asıl nedeninin, Türkiye’nin Rusya ile kurduğu ilişki olduğunu ifade edenler de var. Türkiye’nin Rus S-400 hava savunma sistemini alması, Rusya’nın Türkiye’de nükleer enerji tesisi kurması ve Suriye’deki Türkiye-Rusya-İran üçlü koalisyonu, ABD’nin yaptırımının asıl gerekçesi olduğu düşünülüyor.

40 YILIN SONRA BENZER DURUM AMA AYRI TAVIR

ABD’nin Türkiye’ye adeta ekonomik savaş ilan etmesi, 1970’li yıllardaki ABD’nin Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle Türkiye’ye uyguladığı ambargoyu hatırlattı. BBC'den Mahmut Hamsici, 1978 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'le BBC’nin yaptığı röportajı yayımladı. Ecevit röportajda ağırlıklı olarak, ABD'nin Türkiye'ye silah ambargosuna tepkisi ve NATO'yla ilişkiler ile Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesiyle ilgili soruları cevaplıyordu.

ABD, Türkiye'nin 1974 yılındaki Kıbrıs Harekâtı sonrası Türkiye'ye silah ambargosu uygulamaya karar vermişti. Türkiye 1975 yılı ve sonrasında ABD’nin Türkiye’deki üslerini kapatma kararı almış ve bazı üslerinin durumunu da askıya almıştı. Ecevit BBC’ye verdiği röportajda ambargo kalkmadığı sürece ABD üslerinin kapalı ve askıda kalacağını ifade ediyordu.

Ecevit ABD’ye, “Ambargo kalkmazsa, açık ki bu yapılamaz” diyordu.

Ecevit röportajda NATO’ya yönelik eleştirilerini de sıralıyor ve Türkiye’nin yalnız bırakıldığını ifade ediyordu. Bunun üzerine Türkiye’nin askeri anlamda yeni savunma stratejisine döndüğünden ve Sovyetler Birliği ile askeri yakınlaşmadan söz eden Ecevit, Türkiye’nin askeri silahlar anlamında tek kaynağa bağlı kalmaktan da uzaklaşılacağını söylüyordu.

Sovyetler Birliği ile girilen yumuşama döneminden sık sık söz eden Ecevit, isim vermeden ABD’ye şu mesajı iletiyordu: “Deniz aşırı bir ülkenin kongresinin insafına bağlı halde durmasına gücümüz yetmez. Başımızın çaresine bakmak durumundayız. Muhakkak bunun bazı siyasi sonuçları olacak.”

Öyle ki Ecevit’in bu sözlerine muhabir,  “Efendim, bu anlamda bu bir ultimatom mu?” diye soruyordu.

Ecevit NATO konusunda da net tavrını şöyle açıklıyordu: “NATO’ya yapacağımız katkı, NATO’nun Türkiye’nin güvenliğine katkısıyla orantılı olacak, bu kadar.”

Ecevit'in Mayıs 1978'teki bu röportajı sırasında ambargo devam ediyordu. Ecevit’in bu röportajından sadece 4 ay sonra, ABD Kongresi ambargoyu kaldırmıştı.