Hükümetin 2015’te toplumsal barış ve özgürlükleri perçinlemek yerine otoriterliğe odaklanması, temel özgürlükleri her yönden zayıflattığı gibi gazeteciliği de “tehlikeli ve sakıncalı bir meslek” haline getirdi.

2015’te yayımlanan dört adet BİA Medya Gözlem Raporu, medya özgürlüğü şartlarının 2014’e göre dahi gittikçe zorlaştığını gösteriyordu. Yıl sonundaysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten mahkum olan gazeteci sayısının 10 kat arttığı, gözaltı sayısının 72’den 120’ye, tutuklu gazetecilerin 22’den 31’e, işten çıkarma veya çıkmaya zorlamaların 339’dan 348’e çıktığı anlaşıldı.

Başta Cumhurbaşkanı, hükümet yetkilileri, iktidar yanlısı medya, farklı görüşlere tahammülsüzlüğün, eleştirel gazeteci ve görüş sahiplerinin medyadan dışlandığı ve hedef gösterildiği bir yıl oldu. 2015 yılında, 6 yayın yasağı, 5 gizlilik kararı, 10 akreditasyon ayrımcılığı yaşandı; 118 site, 353 Twitter hesabı, 399 haber ve köşe yazısı, 21 TV kuruluşu ve 2 gazeteci sansürle karşılaştı.

2015 yılında 19 gazeteci ve 2 karikatürist olmak üzere 28 kişiye, siyasi yetkililere sert eleştiri ve hicvi hoşgörüyle karşılamalarını tavsiye eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararlarına aykırı şekilde Recep Tayyip Erdoğan’a hakaretten (TCK’nın 125/3 ve 299) toplam 21 yıl 6 ay 19 gün hapis cezası verildi. Oysa, 2014 yılında 2 gazeteci, 2013’te 3, 2012 yılında 1 ceza söz konusuydu.