İbrahim Açıkyer, Ankara
Gazeteci-Yazar Temel Demirer hakkında Hrant Dink’in katledilişinden bir gün sonra 20 Ocak 2007 tarihinde Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önündeki protesto gösterisinde yaptığı “Hrant Dink sadece Ermeni olduğu için değil soykırımı tanıdığı için katledildi” sözleri nedeniyle hakkında TCK 301 ve 216/1’den açılan davanın duruşması 19 Şubat’ta Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 6 Mart 2008’den bu yana “devleti alenen aşağılama, kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçeleriyle yargılanan Demirer, “resmi Türk tezini kabul etmemesi” nedeniyle yargılanıyor.

Yargılandığı 301. maddenin devletin kuruluş felsefesine denk düştüğünü belirten Demirer, “Türkiye Türklerindir felsefesidir. Bu maddeye göre ‘kudurmuş Türkler’ derseniz cezalandırılırsınız. Ama ‘kudurmuş Ermeniler, Kürtler ya da Araplar’ derseniz cezalandırılmazsınız. Bu, Türkleri koruma maddesidir. İşte resmi devlet ideolojisi de budur. Herkesi Türkleştirme maddesidir. Mesela ben bir bilimsel araştırma gereği diyorum ki; Kürtler Dersim’de katliama uğradı. Bu 301. maddeye gayet rahat sokulabiliyor. Öyleyse bu maddeyle hesaplaşılması gerekirken ne yapılıyor? Saklanıyor Türk devlet geleneği. Yani katil devlet, soykırımcı devlet korunuyor” diye konuştu.

‘DEVLET HRANT’IN KATİLİDİR DİYORUM’

Yargılandığı 301. maddenin “resmi ideolojiyi, Kemalizmi, devlet zorbalığını ayakta tutmaya yönelik devreye sokulmuş ırkçı bir madde” olduğunu ifade eden Demirer, “Bu ırkçı maddeden yargılanan biri olarak şunu dedim; devlet katildir. Ben Ermeni soykırımı yapılmıştır diyorum. Hrant’ın katili devlettir dedim. Bu belgeleriyle ortaya çıktı. Şimdi bana bu davayı erteleyelim dediler. Ben de kabul etmiyorum. Ya gerçekleri söylediğim için beni mahkûm edin, ya da iddialarınızın karşılıksız olduğunu kabul edip beraat ettirin. Şiddetle karşıyım. Doğruları söylediğim için beni cezaevine atsınlar, gider yatarım doğruları söylediğim için. Ya da iddialarının bütünüyle gerçek dışı olduğunu kabul edip mahkûm değil beraat ettirsinler” dedi.

‘BU DAVALAR DEVLET YALANIDIR’

“KCK davalarına bakın saçmadır. Terör örgütü davasıdır! Yakalanan insanlarda tırnak çakısı çıkmamış ama terör örgütünden yargılanıyorlar!” diyerek KCK davalarını da hicveden Demirer, şunları söyledi: “Bu insanları nasıl terör yapıyorlar? Bomba yok, tank yok, silah yok, tırnak çakısı yok. Bu, demek ki bir devlet yalanıdır. Benim davam da bu devlet yalanının bir parçasıdır. Birilerini susturmak için dava açıyor devlet. KCK davalarında yargılanan herkes masumdur. Adım gibi biliyorum. Devlet muhalifleri susturmak için hukuku bir silah olarak, bir tehdit aracı olarak kullanıyor. Mesela basit bir örnek vereyim. KESK’liler tutuklanıyor. Bıraktılar 6’sını. Niye aldınız, niye bıraktınız? Bu insanlar masumsa niye yatırdınız? Teröristse niye bırakıyorsunuz? Devletin hukuku, politika aracı olarak kullanması söz konusudur. Türkiye’de hukuk, egemen yapının muhalif yapıya baskı aracı olarak kullandıkları bir araçtır. Bana da böyle kullandıklarını düşünüyorum.”

Yargılanmaya başladığı dönemde İçişleri Bakanı olan Mehmet Ali Şahin’in “Devleti sokakta bulmadık. Devlete katil dedirtmem” sözleriyle davaya etkide bulunduğu gerekçesiyle 2009’da yaptığı başvuruya halen yanıt verilmediğini belirten Demirer, başvurusunun bilinçli olarak bekletildiğini ifade etti.

‘ROBOSKÎ’DE DE GÖRDÜK’

Davanın ertelenmek istendiğini ve bu yönde bir karar gelişmesi ihtimalini Demirer, şöyle değerlendirdi: “Ertelerlerse bu meseleyi örtmek istiyorlar anlamı taşıyacaktır. Çok açık söylüyorum, iddia makamı komik durumdadır. Hrant’ın katili devlet olduğu her yerde görülüyor. Devletin Sivas’tan Kürdistan’a kadar her yerde nasıl katil olduğunu Roboski örneğinde olduğu gibi görüyoruz. Bu gerçekleri cezalandırmış olacaklar. Erteleyip üstünü kapatalım diyorlar. Yapmak istedikleri bence bu.”

5 Şubat 2013 tarihinde Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunduğu “Beraat ya da mahkumiyet, ama ‘ertelenme’ değil” başlıklı belgede bir kez daha beyan ettiğini dile getiren Demirer, söylediklerinin arkasında olduğunu vurguladı.

AYDINLARA ÇAĞRI

Demirer, dava için şu çağrıyı yapıyor: “Gerçekleri haykırmamanın cinayete ortak olmak olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hrant sadece Ermeni olduğu için değil, bu ülkede soykırım olduğu gerçeğini ifade ettiği için katledildi. Türkiye aydınları eğer 301 kere 301 suçu işlemezlerse Hrant’ın cinayetine ortak olmuş demektirler. Tarihimizde bir soykırım vardır. Adı ‘Ermeni soykırımı’dır. Hrant, bu gerçeği hepimize kanı canı pahasına anlattı. Suç işliyorum, herkesi suç işlemeye çağırıyorum. Bu katil devlet karşısında suç işlemeyenler Hrant Dink cinayetine ortak olanlardır. Dün Ermenileri katledenler bugün Kürt kardeşlerimize saldırmaktadırlar. Halkların kardeşliğini isteyenler; bu tarihle hesaplaşmak zorundayız. Dün Ermeni kardeşlerimizin başına gelenin bugün Kürt kardeşlerimizin başına gelmemesi için suç işlemeliyiz. Hepinizi suç işlemeye, 301 kere 301 suçu işlemeye çağırıyorum. Evet, bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur.”