"Basın özgürlüğü hepimizi ilgilendirir" sloganı ile hazırlanan Die Tageszeitung'un 3 Mayıs sayısının ana konusunu Türkiye'de basın özgürlüğü oluşturuyor.

Özel sayının sorumlu editörü Fatma Aydemir, "Türkiye'de basının karşılaştığı sorunları" ele aldıklarını söyledi.

2013 yılında Gezi olaylarının basın özgürlüğü açısından bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Aydemir, çeşitli kentlerde günler boyunca süren gösterilerin bir çok televizyon kanalında yer almamasının halkta soru işaretleri yarattığını dile getirdi. Aydemir, günümüzde ise artık gazetecilerin "Cumhurbaşkanına hakaret" veya "terör örgütüne üye olmak ve casusluk" suçlamalarıyla karşılaştığına dikkat çekti.

  DİE TAGESZEİTUNG 16 SAYFA ÇIKACAK

Türkiye'de basın özgürlüğü meselesinin farklı boyutlarıyla işlendiği 16 sayfalık özel baskı, Türkçe-Almanca olarak internette taz.de/türkiye adresinden de okunabilecek.

TÜRKİYE İLE AB ARASINDA KİRLİ ANLAŞMA

Özel sayının tanıtımı için Berlin
'de düzenlenen basın toplantısında konuşan gazetenin medya editörü Marlene Halser, Türkiye ile AB arasında mülteci krizini aşmak için yapılan anlaşmanın ardından bu fikrin doğduğunu anlattı. Bu anlaşmayı "kirli bir pazarlık" olarak tanımlayan Halser, bu anlaşma ile Almanya ve AB'nin mülteci sorununu Türkiye'nin sırtına yüklediğini söyledi. Bu anlaşma sayesinde Almanya'ya gelen mülteci sayısının azalmasıyla her şey yolundaymış gibi bir hava yaratıldığını dile getiren Halser ama Türkiye'de yaşanan sorunların Almanya'da tam olarak algılanmadığını ifade etti.

GAZETECİLER CASUSLUKLA SUÇLANDI

Halser, Türkiye'
'de özellikle basının çeşitli yöntemlerle baskı altına alındığını vurguladı. Haber merkezlerinin basılmasının, Can Dündar ve Erdem Gül örneğinde olduğu gibi gazetecilerin casusluk suçlamasıyla tutuklanmasının "buz dağının sadece görünen kısmı" olduğunu söyleyen Halser, eleştirel bir gazetecinin işten atılması için gazete yönetimlerine müdahele edildiğini, gazetelerin mali açıdan baskı altına alındığını ve özellikle de Kürt nüfusun yoğun olduğu Güneydoğu Anadolu'dan haber geçen gazetecilerin tehdit altında olduğunu dile getirdi. Ancak Türkiye'deki gazetecilerin yaşadığı baskının Almanya'da'da yeterince konu edilmediğine işaret eden Halser, tageszeitung olarak bu konuya dikkat çekmek istediklerini söyledi.