Berliner Morgenpost gazetesi Afrin'e olası bir askeri harekat karşısında Batı'nın Kürtleri yalnız bıraktığı görüşünü savunuyor:  

"Ankara için bu harekat Kürt milis gücü YPG'yi hedef alan bir terörle mücadele operasyonu. Ancak YPG, IŞİD'e karşı mücadelede Batı'nın en sıkı partneri. Türkiye'nin ABD'nin Kürt müttefiklerine karşı saldırıları aynı zamanda gücendirici bir meydan okuma anlamı da taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan saldırı tehdidini defalarca tekrarlamış, ancak Washington bu tehditleri ciddiye almamıştı. Bu bir hataydı. Görünen o ki Suriyeli Kürtler de tıpkı Iraktaki Kürtler gibi Batılı partnerleri tarafından yüz üstü bırakıldı. Demek ki demokratların güvenirliğine inanmak tehlikeli bir iş. Ne kadar acı bir tecrübe.”   

Süddeutsche Zeitung'da yayınlanan "İhanete uğradılar" başlıklı yorumda ise özetle şu görüşlere yer veriliyor: 

"Ortadoğu siyasetinde herşey olabilir. Ama değişmeyen şey, sonunda aptal yerine konanın Kürtler olmasıdır. Bu kaide son olarak Irak'ta tekerrür etti. Musul'da IŞİD'i yenen Kürtler, uluslararası toplum tarafından ödüllendirileceklerinden emindi. Hesap tutmadı. Beceriksizce düzenlenen bağımsızlık referandumunun ardından Bağdat ile çıkan kavgada yalnız kaldılar ve kaybettiler. Suriye'deki Kürtlerin durumu da farklı değil... Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürtlerin kantonu Afrin'e operasyon düzenletirse, bunun nedeni bu küçük bölgenin kendisini askeri açıdan tehdit etmesi değil pek. Oradaki Kürtlerin özerk yönetimi, Türkiye‘de cezaevinde yatmakta olan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüşleri üzerine kurulu olduğu için Erdoğan‘ı siyasi ve sembolik anlamı açısından rahatsız ediyor. ABD ile Rusya'nın sadece adet yerini bulsun diye homurdanacaklarını, ama Erdoğan'a zorluk çıkarmayacaklarını o da biliyor. Zira her iki büyük gücün de ona ihtiyacı var; birinin NATO müttefiki olarak, diğerinin de Suriye'deki kaosu belki bir gün düzene sokabilmek için. Sonuçta aptal yerine konan yine Kürtler oldu."     

Allgemeine Zeitung gazetesi ise Türkiye'nin operasyon tehdidinde Trump yönetiminin zaafiyetinin rol oynadığı görüşünde. 

"Bu olan bitenler, Trump'ın dünyada düzen kurucu güç olmaktan vazgeçmesiyle ABD'nin kendini ne kadar zayıflattığını gözler önüne seriyor. Aynı zamanda bu olan bitenler Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ölçüsüzlük stratejisi ile ne kadar ileri gidebildiğini de gösteriyor.(Deutsche Welle)