Haber portalı Spiegel Online’da “Türkiye Suriye'de gerçekte ne istiyor?” başlığı taşıyan haber-analizde, Ankara ile Moskova arasındaki ilişkilerin yeniden düzelmesinin ardından, Türkiye'nin Suriye'de farklı bir strateji izlemeye başladığı ifade ediliyor. Haber-analizde şu satırlar dikkati çekiyor:

“Türkiye geçen aylarda Suriye’de farklı bir siyaset izlemeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye lideri Beşar Esad’ın devrilmesi için uluslararası topluma uzun süre baskı yapmıştı. Ancak Esad’ın en önemli müttefiki Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Erdoğan’ın yeniden arasının düzelmesinin ardından, Türk hükümeti uzlaşmaya hazır olduğu sinyalini verdi. Başbakan Binali Yıldırım, geçen günlerde yaptığı açıklamada Esad’ı Suriye’de kurulacak geçici hükümetin bir parçası olarak kabul edebileceklerini ifade etti. Rejime bağlı birlikler tarafından Suriye’de yardım konvoyunun bombalanmasının ardından, Türk hükümeti bu konuda eleştiri yapmaktan kaçındı. Şu sıralar Türk hükümetinin Suriye’deki önceliği Kürtlerle mücadele gibi görünüyor.”

Berlin’de yayımlanan Tagesspiegel gazetesindeki yorumda ise 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk en az 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresiyle ilgili gelişmeler ele alınıyor:

"NSU davası bir başarı öyküsü. Davanın yargıçlarının vereceği karar, sanığın temyize başvurmasına engel olacak. Ama ne yazık ki NSU meselesinin her boyutu böyle şeffaf değil. Buna ilgili kurumların yaptığı hatalar da dahil. Federal Meclis ile eyalet parlamentolarında kurulan araştırma komisyonlarının daha yapacağı çok iş var. Fakat bu korkunç NSU meselesindeki bütün ayrıntıların açığa kavuşmayacağı şimdiden tahmin edilebilir. Ancak hukuk devletinin, siyasetçilerin ve sivil toplumun bunun peşini bırakmaması gerekiyor. Bunu Almanya’nın birleşmesinden beri yaşanan bu en ağır terörün kurbanlarına borçlular. Bu aynı zamanda demokrasinin kendini temize çıkartarak, NSU’ya karşı çıkma gücünü ortaya koyması anlamına geliyor.”