Doğan Hızlan

Bir söz vardır, “Âlimin ölümü âlemin ölümüdür” derler. Bir gazetecinin bir yazarın da özgürlüğünün kısıtlanması bütün basın özgürlüğünün, bütün yaratma özgürlüğünün ölümü gibidir. Soner Yalçın’ın özgürlüğe kavuşmasını okuyunca tek söz söylemek isterim, darısı diğer gazeteci ve yazar arkadaşlarının başına... Elbette sadece onlar özgür olsun demiyorum. Bütün düşünenlerin, bütün kendi düşüncelerini söyleyenlerin de özgür olmasını istiyorum.

Tufan Türenç

22 ay tutukluluk onun onur madalyasıdır

Soner Yalçın neden tutuklandı, neden aylarca içerde tutuklu olarak tutuldu? Neden bunun yanıtını kimse hatta ona tutuklama kararı veren yargıç bile veremez. Veremez çünkü ortada bir suç yok. Veremez çünkü bir hukuk devletinde hiçbir insan suçu olmadan 22 ay tutuklu kalmaz.

Peki şimdi ne olacak? Silivri zindanında çektiği çilenin bedeli nasıl ödenecek? Bunun sorumlusu kim olacak? Soner’in 22 ay evladının hasretiyle yayıp tutuşmasının ruhunda yarattiği tahribat nasıl onarılacak? Neyse... Güzel ve mutlu günler bütün acıları yok eder. Soner’e evladı ve yakınlarıyla mutlu yıllar diliyorum. Bana bugün herhalde dünyaları verselerdi bu kadar sevinmezdim. Sevgili arkadaşım Soner için bu 22 ay daima onun göğsünde pırıl pırıl parlayan eşsiz bir madalya olarak kalacaktır.

Erdal Sağlam

Soner Yalçın’ın tahliyesinin geç kalmış bir karar olduğu açık. Tutuksuz yargılanma yolu nihayet hatırlandı. Umarım diğer uzun tutukluluk süresi yaşayanlar için de artık tahliyeler gelir.

Darısı diğer tutuklulara, özellikle de tutuklu gazetecilere…

Yalçın Doğan

Son aylarda hiç bu kadar sevindiğim bir olay olmamıştı. Ancak bu ilk aşama. Ben asıl adaletin yerine gelmesini bekliyorum. Darısı hapisteki diğer gazetecilerin başına.

Murat Yetkin

Soner Yalçın’ın tahliyesi memnuniyet verici, ama zaten bu kadar zaman tutuklu olarak yargılanmasının büyük haksızlık olduğuna inanıyorum. Mesela Yalçın Küçük’ün, Mustafa Balbay’ın, yazıp söylediklerinden dolayı içeride olan diğer gazeteci ve yazarların neden hala tutuklu kaldığını anlamak mümkün değil. Uzun tutukluluk süreleri, uluslararası planda da Türkiye’de adaletin yerine gelmesi önünde en ciddi engel olarak görülmeye devam ediyor.

Kanat Atkaya

Öncelikle Soner Yalçın'ın ve ailesinin gözü aydın demek istiyorum. Bu davanın yürüme şekli ile ilgili kamuoyunda pek çok soru işareti vardı. Umarız gerekçeli kararda da vicdanları rahatlatıcı bir açıklama görürüz. Bu süreç vicdana sığan bir durum değildi.

Yalçın Bayer

Aralık'ta ziyaret ettiğimiz 6 gazeteci arasında Soner Yalçın da vardı. Bizlere “Bütün bunlar bir tertip. Ben de bu tertibin ortaya çıkmasını istiyorum. Yaşamak boyunca uğraşacağım. Sonuna kadar üzerine gideceğim. Ben burada vergi kaçakçılığından değil gazetecilik yaptığım için bulunuyorum. Tayyip bey ‘zulüm’ görerek iktidar oldu. Peki sizde vicdan var mı? Bizleri hangi vicdanla tutuyorsunuz. Örgüt yok demeye utanıyorum Biz de keşke örgüt olsaydık da… Ben burada paçayı kurtarmaya bakmıyorum.” dedi. Tahliye kararının gerekçesini söylediği bu sözler içerisinde bulabilirsiniz. Sevindirici haberler diliyoruz.

Deniz Zeyrek

Darısı diğer gazetecilerin başına…

Özgürlüğün kıymetini en çok kaybedenler bilir. Ruhunuzun, demir ve betonla kuşatılmış bedeninizdeki tutsaklığını anlatmaya kelimeler yetmez.

Ufkunuz mazgal deliği, gökyüzünüz havalandırma alanının alanıyla sınırlıdır.

Bu yüzden evrensel hukuk, neyle suçlanırsa suçlansın insanın özgürlüğünü ‘istisna’ durumlarda kısıtlama üzerine kuruludur.

Yargıçlar, kanundan kaçmak, delil karartmak, yeniden suç işlemek gibi çok güçlü gerekçeler arar, tutukluluk kararı verirken.

Akıllarında suçun sanık tarafından işlenmediğine dair en ufak bir şüphe olsa bunu sanık lehine kullanır.

Şimdi baktım tam 682 gün olmuş Soner Yalçın tutuklanalı.

Dört duvar arasında, o çıldırtan demir seslerinin içinde neredeyse iki yıl. Dile kolay.

Odatv davasında da akıllarda yüzlerce soru, elde onlarca tuhaf delil ve yazılacak onlarca ayrıntı var ama özgürlükten yoksun 682 günü düşündükçe adaletin bir an önce tecelli etmesini dilemekten başka şey gelmiyor elden.

Darısı Mustafa Balbay ve diğer tutuklu gazetecilerin başına…

Koray Çalışkan

Soner Yalçın'ın serbest bırakılması çok geç kalmış bir adım olsa da önemli. Hariçten suç ve gerçekten rehin peydahlayan hukuk sistemimizin kara sayfaları toplumsal meşruiyetini yitirmiş davalarla doldu. Görece ünlü mağdurları serbest bırakarak meşruiyet sorunu giderilemez. Tüm siyasi tutukluların hemen ve koşulsuz serbest bırakılması gerekiyor.

Ahmet Hakan

Geç bile kalındı...

Faruk Bildirici

Bu dava gazeteciliğin yargılandığı bir dava. Gönül ister ki böyle bir dava hiç olmasaydı, Soner Yalçın ve diğer arkadaşlar da hiç tutuklanmasaydı. Ama ne yazık ki şimdi bu tahliyelerle avunuyor, seviniyoruz. (Hürriyet)

Odatv.com