Daily Telegraph gazetesi, Pakistan'daki saldırıyı "Taliban 132 çocuğu katletti" başlığıyla manşetten veriyor. "Yaşları 9'a varan çocuklar okul koridorlarında bir bir kovalanıp öldürüldü" denen haberde, militanların öğrencileri sıraların altından sğrğkleyip çıkardığı ve öldürdüğü belirtiliyor.

"Taliban hedef alınan okulda asker çocuklarının okuduğunu söyledi. Ordunun Kuzey Veziristan bölgesinde başlattığı operasyonlara yanıt verdiklerini iddia ettiler" denen haberde, katliamı çok sayıda dünya liderinin de kınadığı belirtildi.

Times gazetesinde ise Pakistan'daki saldırıya dair bir analiz yer alıyor. Robin Pagnamenta imzalı yazıda, "Suriye, Irak, Ukrayna derken dünya Pakistan'daki gelişmeleri gözden kaçırdı. Haziran ortasından bu yana Pakistan ordusu sayıları 30 bini bulan askerleri Kuzey Veziristan'a gönderdi. Amaç terör örgütlerinin kökünü kazımaktı" deniyor. 'Peygamberin Kılıcı' olarak adlandırılan bu operasyonun Pakistan'da geniş çevrelerce 'başarılı' bulunduğu da ifade edilen yazı şöyle devam ediyor: "Okul saldırısında Taliban'ın asıl amacı intikam almaktı. Asker çocuklarına düzenlenen bu saldırı artık işlerin kişiselleşmeye başladığını gösteriyor ve Pakistan için daha büyük gelişmelerin de habercisi olabilir. Taliban daha önce de sivil hedefleri vurmuş olsa da belli adı konmamış kuralları uyguluyordu ve okul ya da hastanelere saldırmıyordu. Şimdi uzmanlar bu tutumun değişmiş olabileceğinden endişe ediyor."

Independent gazetesinde ise Pakistan'daki Taliban saldırısını Robert Fisk yorumluyor. "Veziristan'daki ordu operasyonlarının şiddeti arttıkça Taliban'dan da vahşi bir yanıtr gelme ihtimali beklentiler dahiline girdi" diyen Fisk, Pakistan için asıl ürkütücü olanın ordunun bir yandan Taliban ile mücadele etse de diğer yandan bu radikal İslamcı örgüte ihtiyaç duyması olduğu belirtiliyor.

Yazı şöyle devam ediyor: "Pakistan'ın, Afganistan'da ABD yanlısı rejime karşı durabilmek için Taliban'ı desteklediği açık bir gerçek. ABD'nin Afganistan'dan çıkışıyla birlikte Taliban'ın da cesaretlendiğini ve bölgede etkinliğini artırdığını görüyoruz. Irak'ta, Suriye'de , Libya'da, Yemen'de radikal İslam'ın yükselişe geçmesi de Taliban'In giderek daha fazla cesaretlenmesine yol açıyor."

Financial Times gazetesinin baş yazısında ise Rusya'daki Ruble paniği ve ekonomik gelişmelerin siyasi sonuçlarına değiniliyor. "Ruble krizi Putin'İn stratejik başarısızlığını açığa çıkardı" başlıklı yazıda, Rusya'nın Ruble krizinin eşiğine geldiği ifade ediliyor ve "Ülke ekonomisine güven ancak Moskova Ukrayna'dan tamamen elini çekerse geri döner" deniyor.

Putin yönetimi altında Rusya ekonomisinin yolsuzluklar sarmalına girdiği ve aşırı derecede enerji ithalatından elde edilecek gelirlere bağlımlı hale geldiği vurgulanıyor. Kremlin'in Ukrayna'ya müdahale etmeye başlaması ve Kırım'ı ilhak etmesinin ardından gelen Batı yaptırımlarına bir de petrol fiyatlarındaki düşüşün erklenmesiyle Rusya ekonomisinin zaaflarının açığa çıktığı ifade ediliyor.

Yazıda Putin'in stratejik bir karar almasının vakti geldiği vurgusu yapılıyor: "Eğer Putin Ukrayna'da geri adım atıp geri çekilirse Batı da yaptırımları kaldıracak. Her ne kadar petrolde düşüş Rusya'Nın canını yakmaya devam edecek olsa da en azından piyasanın güvenini yeniden kazanmaları mümkün. Tam tersi yolda ilerleyip agresifliğe devam ederlerse Rusya kısa vadeli kamuoyu desteği toplayan bir savaş ekonomisine dönüşecek."

Guardian gazetesinin Moskova'dan bildiren muhabirleri Shaun Walker ve Alec Luhn ise halkın ekonomi cephesindeki gelişmeleri tedirginlikle izlediği ifade ediliyor. "Yetkililer Ruble krizinin en kötü kabustan bile daha vahim olduğunu kabul etti, sokaktaki vatandaşlar korkuyor" denen haberde Rusya'da birçok kişinin "Putin'İn sağladığı ekonomik istikrarın sonuna mı geldik?" sorusunu sorduğu ifade ediliyor.
Haberde, "Hükümet yetkilileri arasındaki anlaşmazlıkların kamuoyuna pek yansımadığı bir ülkede şimdi sıradan vatandaşlar yetkililerim birbirlerini suçlamasını şaşkınlıkla izliyor" deniyor.

Birikimlerinin saatler içerisinde eriyip gittiğini gören Rusların çareyi parayı farklı alanlara yatırmakta bulduğu da haberde vurgulanıyor ve "Ellerindeki rublelerden kurtulmak isteyenler ya konut satın almaya çalışıyor ya da değerini kolay kolay yitirmeyecek olan lüks elektronik cihazlar satın alıyor" deniyor. Haberde Moskova'daki birçok kişinin şimdiden bankalara koşarak ellerindeki rubleler daha fazla değer kaybetmeden Euro ya da Dolar alamaya çalıştığı da söyleniyor.