Nazir Afzal isimli üst düzey bir savcıya dayanan haberde, Londra'da iki okulda okuyan bir düzineden fazla kız ve erkek öğrencinin ailelerinin, çocuklarının IŞİD tarafından baştan çıkarıldığını okul yöneticilerine söylediği yer alıyor.

Okullların yönetimi ise öğrencilerin soruşturmaya konu olmasından çekindikleri için yetkilileri haberdar etmemiş. Afzal okul yönetimlerinin konu hakkında çaresiz olduklarını ve öğrencilerine nasıl destek olabileceklerini bilmediklerini söylüyor.

Telegraph gazetesinin manşetinde bugün, İngiltere'nin iş dünyasından 100 ismin, gazeteye gönderdikleri ve seçim sürecine giren ülkede, olası bir İşçi Partisi iktidarının "istihdamı tehdit edeceği ve yatırımları caydıracağını" söylediği mektup yer alıyor. Gazete, bu 100 iş insanının yönettikleri şirketlerin 500 binden fazla kişiyi istihdam ettiğini yazıyor ve iş dünyasının Muhafazakar parti hükümetini desteklediklerini söylüyor.

Independent gazetesinin manşetinde bugün, İşçi Partisi'nin seçim yarışında Muhafazakarların önüne geçebilmek için, iş güvencesi konusunda vermesi beklenen vaatler var. Gazeteye göre İşçi Partisi lideri Ed Miliband bugün yapacağı bir konuşmada, şu anda işçilerin minimum bir çalışma saati olmadan, işveren tarafından sadece ihtiyaç duyuldukları zamanda işe çağrılmalarını öngören ve ülkede giderek daha fazla işveren tarafından kullanılan istihdam türüne ait düzenlemeler yer alacak.

Şu anda İngiltere'de işverenler 12 ay boyunca bu şekilde, yani iş garantisi olmadan çalıştırdıkları kişilere düzenli bir sözleşme önermekle yükümlüler. Miliband'ın bu süreyi 12 hafta olarak kısaltmayı vaad etmesi bekleniyor.

Ülkede şu anda bu tür sözleşime sayısının 1.4 milyon olduğu söyleniyır ve büyük firmaların neredeyse yarısı bu tür sözleşmeleri kullanıyor. Bu tür istihdamda çalışanlar, çalıştıkları saat kadar para alıyorlar.

Guardian gazetesi ise birinci sayfasında Liberal Demokratların gazeteciliği devlet müdahalesinden koruyacak yeni bir yasa önerisi getireceğini yazıyor. Buna göre gazeteciliğin yeni bir tanımlaması yapılacak. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan ifade özgürlüğü tanımlamasının gazetecileri bazı haberleri yayınlamamaları konusundaki baskılara karşı yeterince korumadığı söyleniyor.

ABD Anayasa'nda yer alan muadil maddenin ise, ABD KOngresi'nin medyanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacak herhangi bir yasayı geçirmesini yasakladığı söyleniyor.