Kübra Parmaksızoğlu’nun Habertürk’te yayımlanan röportajı şöyle:

Müjdat Gezen'le Kadıköy'deki tiyatrosunda buluştuk. Karşımda meselelere keskinlikle bakan biraz aksi bir adam görmeyi bekliyordum. Yanılmışım. Siyasetten, tarihten, eski günlerden konuşurken fark ettim ki, Müjdat Gezen kırmızı çizgileri fazla olan bir adam değil. Özellikle Kürt sorunun çözümüne yönelik içten desteğiyle bu günlerde tam da ihtiyacımız olan sağduyu gösterdi.

Sohbetin sonlarına doğru, yakınlarda ölen bir dostundan söz ederken, aklına kadim dostu Aziz Nesin geldi. Gözleri doldu. Aziz Ağabey'i ben gömmüştüm” dedi ve herkesin merak ettiği o akşam üstü neler yaşandığını anlatmaya başladı...

CHP milletvekili Birgül Ayman Güler'in 'Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz" sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendisinin görüşüdür. Partinin genel başkanı da çıkıp dedi ki "Bundan sonra daha dikkatli konuşmak zorundasınız."

Sizce o sözleri ırkçı mıydı yoksa yanlış mı anlaşıldı?

Bunlar benim en uzak durduğum konulardır, insan biraz yüksekten bakmaya alıştırırsa kendini, dil, din, ırk, mezhep falan göremez.

Bir üst kimlik olarak Türklüğün kabulü tartışılıyor aslında...

Bu üst kimlik alt kimlik meselesinden bezdim artık. İnsanlar bu ülkede yaşıyorlar işte...

Türkiye'de Kürtlere haksızlık yapıldı mı?

"Alavere dalavere, Kürt Mehmet nöbete" diye bir laf vardı dayımdan duyduğum. Uyanık İstanbul çocukları Kürt çocukları nöbete yazdırırdı. Yılların getirdiği ezilmişliğin bir gün mutlaka patlaması yaşanacaktı. Ben bu meseleye çok insani bir yerden bakıyorum.

Müzakere sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Barışçı olmaktan yanayım. Konfüçyüs savaş meydanına gitmiş, yerlerde binlerce ölü var. "Yazık, biraz daha bekleselerdi kendiliklerinden öleceklerdi" demiş.

Barış için atılan adımları destekliyor musunuz?

Her türlü desteği vereceğiz. Bunun başka yolu yok. Kim ister kan dökülmesini, "Çocuklar Ölmesin" diyor ya Aziz Nesin... Savaş çok kötüdür, bir an evvel durması lazım. Herkes taşın altına elini sokmalı.

Kürtler haksızlığa uğradıklarını düşünmese dağa çıkmazlardı, diyorsunuz...

Evet. Bunu sadece ben söylemiyorum herkes söylüyor.

'DAĞA ÇIKAN KÜRTLERLE KONUŞ, DESELER KONUŞURUM'

Kürtlerin kimlik konusundaki talepleri...

Bölünme olmadıkça her talebin makul olduğunu düşünüyorum.

Barış için, "Vurulma tehlikesi dahi olsa dağdakilerle konuşabilirim" demişsiniz.

Bu ütopik bir düşünce ama barış gelecekse ve deseler ki "Senin sözün geçer, dağa çıkan Kürtlerle git konuş", elbette gidip konuşurum.

Peki çıksanız onlara ne dersiniz?

"Bu işi bitirin artık" derim.

'AYGÜN'ÜN TAZİYE ZİYARETİNİ YADIRGAMIYORUM'

Kürt halkının taleplerini makul karşılıyor musunuz?

Barış ve müzakere ancak karşılıklı ödün verilerek gerçekleşebilir. Kürtlerin Türklerle eşit haklara sahip olma talepleri gayet haklıdır.

Anadilde eğitim ve kamu hizmeti talepleri konusunda ne düşünüyorsunuz?

Olabilir. Şimdi siz çocuğun annesinden öğrendiği dilin üstüne "hayır sen Türkçe öğreneceksin" diyorsunuz. Geçen gün bir Kürt "o zaman siz de Kürtçe öğrenin" dedi. Biz neden Kürtçe öğrenmeyelim...

Hüseyin Aygün öldürülen PKK'li Sakine Cansız'ın ailesine taziye ziyaretinde bulunduğu için eleştirildi...

Bir Kürt çocuğuna, "Kürtlere niye taziyeye gittin" diye sorulur mu? Böyle bir şey olur mu hiç! Ben siyah-beyaz bakmıyorum.

'BU SIRRI SADECE 6 KİŞİ BİLİYOR'

'Aziz Nesin'i ben gömdüm!'

Aziz Nesin'in sizin hayatınızda ayrı bir yeri var...

Aziz Ağabey'i ben gömdüm. Yattığı yeri sadece 5 kişi biliyor. Ali, Ahmet, kızı. vakfın müdürü ve ben. Bir de çok ısrar ettiği için Adalet Ablaya (Ağaoğlu) göstermiştim. Başka kimse bilmiyor.

Şimdi açıklar mısınız?

Aziz Nesin Vakfı'nın bahçesinde, dere kenarında, sonradan diktiğimiz minicik bir ağacın altında yatıyor. Greyder 7 tane çukur kazdı. Ali Nesin'le birlikteydik. Helikopter üstümüzde uçuyordu. Ali Nesin ön kapıda basınla konuşurken ben çukurlardan birine gömdüm. 7 çukuru aynı anda kapadık. Yukarıda helikopter çekim yapmaya başladı ama hangi çukur olduğunu anlayamadı.

Bunu ilk kez mi açıklıyorsunuz?

Evet.

Vefa göstermek adına mezarı çevrelemeyi düşünüyor musunuz?

Hayır, çünkü Aziz Nesin'in kendisi mezarının yerinin bilinmesini istemiyordu, istediğini yaptık. "Üstümde çocuklar oynasın" dedi ama o bölgeye pek çocuk gitmiyor, çünkü dere kenarı. Taşkın ve sel de oldu büyük yağmurda, ama ben gidip baktım orada bir şey yoktu. Çok derin kazmıştık çukurları.;

'HALKA APTAL DEMEM SÖZ KONUSU OLAMAZ'

Aziz Nesin'den bir alıntı yaptınız. Sözleriniz yanlış mı anlaşıldı?

Sözlerim çarpıtıldı. Biz mizahçılar abartılı konuşmayı severiz. Orada ben rakamı abartmak üzere öyle söyledim. "AKP yüzde 50" oy alacak denince ben de "Aziz Nesin yaşasaydı yüzde 60 derdi" dedim. Yılmaz Özdil "Yüzde 250 alır" dedi. Onu da dava ettiler. Orada "Aptaldır" demek istesem bugün sözlerimi geri almazdım. Tam tersine. AKP seçmeni kurnazdır!

Neden?

Herkes kendi çıkarının yanındadır. Benim AKP zihniyetiyle çıkarım örtüşmüyor. Öyle olsaydı onlara oy verirdim. Halka aptal demem söz konusu olamaz. Erdoğan sonra beni kastederek "Halka aptal diyen zat önce aynaya baksın" dedi. Baktım, Başbakan'a da hak verdim aslında. Çünkü ben akıllı bir adam olsam, diğer pek çok sanatçı gibi onların safında yer alırım. Reklam filmleri, TV dizileri, iş imkânları... Devlet yardımı almayan tek tiyatroyum.

'BENİM CHP'YE YAKINLIĞIM YOK'

Bir programda Kemalist olmadığınızı, demokrat bir insan olduğunuzu söylemiştiniz. CHP'de ulusalcı ve demokrat yarılması yaşanıyor...

Kendilerine sordular. "Böyle bir şey yok" dediler. Ayrıca çatlak ses olması iyi bir şeydir.

CHP bölünür mü ya da bölünmeli mi?

Hayır, bölünmesini istemem. Hiçbir parti bölünmesin. AKP de bölünmesin. Demokrasi ancak kemikleşmiş partiler olursa gelişebilir. Tayyip Erdoğan giderse AKP bölünür diyenler var. Bence bölünmemeli.

Siz CHP içinde kendinizi hangi kanada daha yakın hissediyorsunuz?

Ben bağımsızım. Benim CHP'ye yakınlığım yok ki. CHP içindeki bir kanada yakın olayım. Ben bir sosyalistim.

CHP'nin eleştirdiğiniz tarafları var mı?

Muhalefete muhalefet yapmak pek etik gelmez bana. İlerde bir gün kazara CHP iktidara gelse onları da eleştiririm.

CHP'nin etkin bir muhalefet yaptığını düşünüyor musunuz?

Hayır düşünmüyorum. Ama buna fırsat verilip verilmediği konusunda da şüphelerim var.

'28 ŞUBAT YANLIŞ'

Darbelerle hesaplaşma sürecindeyiz...

Bence 12 Eylül devam ediyor. Yüzde 10 seçim barajı 12 Eylül döneminde konmuştu, hâlâ yürürlükte. 12 Eylül Anayasası Kenan Evren'in mahsulü olarak ortada duruyor.

Kenan Evren'in hastalandığını duyunca üzüldüğünüzü söylemiştiniz...

Ben insanım. 90 küsur yaşında bir insanın hastane köşelerinde ifade vermesine üzülüyorum. Ama 12 Eylül döneminde çocukları öldürülenler çok acı çekti. Ben de çok acı çektim. Ama ben kin, nefret ve intikam kepenklerimi kapattım.

28 Şubat süreciyle ilgili de bir hesaplaşma yaşanıyor...

28 Şubat'ın yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum. 12 Eylül ve 27 Mayıs da yanlış. Bir ülke kendi başbakanını ve bakanlarını asmaz, o yüzden benim için muteber değildir.

“27 MAYIS PEKÂLÂ DARBEDİR!”

1960 müdahalesine devrim diyenler de var, darbe diyenler de var. Siz hangisini tercih ediyorsunuz?

Ufkumuzu açan bir anayasa yapmasıyla devrim yönü var, ama pekâlâ darbedir.

“ALLAH İNANCI KUVVETLİ BİRİYİM”

Hırkayı Şerif’te büyümek sizi nasıl etkiledi?

Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Evimiz iki caminin arasındaydı. Annem 5 vakit namaz kılardı. Evimizde sadece Atatürk’ün bir resmi aslıydı. Annem derdi ki “bu ezanlar okunuyorsa, bu adam sayesindedir.” Atatürk sevgisi bende o günlerde başladı. Aynı zamanda Allah inancı kuvvetli biriyim.

'CEM YILMAZ'I DAHA KOMİK BULUYORUM'

Şahan mı daha komik Cem Yılmaz mı?

Ben ikisini de komik buluyorum ama gün gelir gülünç de bulabilirim. Onlar sistemin çocukları. Bir sistem başa gelirken kendi gazetecisini, sanatçısını, komedyenini birlikte getirir. Ama herkes politik mizah yapsa onun da bir anlamı olmaz.

Hangisini daha çok beğeniyorsunuz?

Cem Yılmaz daha yakın geliyor bana.

“EMEL SAYIN İLE EVLENECEKTİK”

“Yaşamadığım bir hayat kalmadı, sadece uyuşturucu ve eşcinsellikten uzak durdum. Ama yapanların kendi hayatlarıdır, karışmam... Erkeklerden çok kadınlarla arkadaşlık ettim... Bir keresinde Emel Sayın’la 9 saat telefonda konuştuk. Annem onunla evlenmemi istiyordu. Epeyce bir süre flört ettik ama arkadaşlığımız bozulur diye evlenmek istemedim. Hâlâ çok iyi dostumdur...”

“GÜRSEL TEKİN ARKADAŞIM AMA SARIGÜL’Ü TERCİH EDERİM”

Atatürk'e karşı olmak yurda ihanet midir?

Hayır, saygısızlık yapmadığınız sürece karşı olabilirsiniz,

Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmeyi ister misiniz?

Hayır, asla!

Esad diktatör mü?

Evet.

Türkiye demokratikleşiyor mu?

Bunu çok isterim!

Sarıgül mü Gürsel Tekin mi?

Gürsel arkadaşım ama Sarıgül'ü tercih ederim.

Başbakan'a hak verdiğiniz oluyor mu?

Bazen oluyor.

Kılıçdaroğlu'na kızdığınız oluyor mu?

Evet oluyor.

Zorunlu askerlik kalkmalı nu?

Bilmiyorum.

'ÇEKTİĞİM FİLMLER REZALETTİ!'

Yönetmenliğini yaptığınız filmler varmış ama ortaya çıkarmamışsınız...

(Gülüyor...) Hayır, sakladım onları.

Neden, beğenmediniz mi?

Bir gün Aziz Nesin birini seyretmek İstedi. Baktım kahkahalarla gülüyor. "Aziz Ağabey gerçekten o kadar komik mi" diye sordum. "Yok oğlum, rezalete gülüyorum" dedi! Sinema rejisörlüğünü hiç bilmem ben.