Çeşmeli 36 kadın ressama İzmirli sanatseverlerden tam not

Çeşme Halk Eğitim Merkezi kursiyerleri, öğretmenleri Esin Sert küratörlüğünde İzmir’de bir resim sergisi açtı. 27 Mart - 10 Nisan tarihleri arasında Coffeemamma Roastery & Art Gallery’de gerçekleşecek ‘Çeşme Kadınları’ adlı resim sergisinde 36 kursiyerin toplam 155 eseri sanatseverlerle buluşuyor. Serginin açılış kokteyline Çeşme Halk Eğitim Müdürü Ali İrfan Karakuş, kursiyerler ve sanatseverler katıldı.

Sergiyi gezen sanatseverler Çeşmeli ressamların eserlerini çok beğendiklerini belirterek, hem kursiyerleri hem de öğretmenlerini tebrik ettiler. Serginin daha ilk gününden birçok eser yeni sahibiyle buluştu.

Çalıştığım okullarda birçok sergiler açtım ama Çeşme kadınları çok ayrı

Halk Eğitim Merkezi öğretmeni ve aynı zamanda serginin de küratörü olan Esin Sert, Çeşme dışında ilk sergilerini gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını söyledi. Sert, “Farkındalık yaratmak amacıyla Çeşme Halk Eğitim Merkezi’nde kendi isteğimle görev aldım. Ekim ayında kurslara başladık. Her biri farklı ve özel insanlarla tanıştım. Resim sanatına olan ilgi ve becerileri beni çok mutlu etti. Her biriyle yaptığım sohbetlerde onların da bu düşüncede olduğunu fark ettim. Çalıştığım okullarda birçok sergiler açtım ama Çeşme kadınları çok ayrı. Aramızda bir erkek arkadaşımız da var. Saban Tunç, 3 aydır kursumuza geliyor tabiri caizse çalışırken resmen dünyadan kopuyor. Her taşı ince ince işliyor. Bundan sonraki sergilerimiz Çeşme 24 Mayıs’ta ve temmuz ayı içinde Aya Haralambos Kilisesi’nde yapılacak” diye konuştu.

2 yıl sonra ilk kişisel sergimi açacağım

Belde STK’larında aldığı aktif görevlerle ve bu görevlerdeki başarıyla Çeşmelilerin Suzan Ablası unvanını hak eden PTT Çeşme eski Müdürü, emekli Suzan Çırağ, teması kadın olan sergiye ‘Kadın’ ve ‘Bahar’ adlı iki eseriyle katıldı. Öğrenciliğinin ilk yıllarında resim yapmaya meraklı olduğunu, öğretmenlerinin yaptığı resimleri çok beğendiklerini belirten Suzan Çırağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Daha sonraları çocuklarımın okul dönemlerinde yaptıkları resimlerde çizgilerimle yardımcı olurdum. Hep içimde bir resim sevgisi vardı. Yurt için ve yurt dışı gezilerimde resim galerilerine, resim sergilerine gitmeye ve oradaki izlenimlerimden kendine bir şeyler katmaya çalışıyorum. Picasso, Van Gogh, Salvador Dali gibi ressamların resimlerinin bulunduğu galerileri gezmeye çalıştım. Çeşme’ye geldiğim ilk yıllarda bir ressam arkadaşımın resim sergisini Kale burcunda açtım. Resme bakıp incelemeyi çok severim, beni bir yerlere götürür ve resmi yapan ressamın resme yansıyan ruh halini anlarım. Emekli olunca da zamanımı iyi değerlendirmek için resim yapmaya başladım. 3 yıldır Çeşme Halk Eğitim’deki resim kurslarına katılıyorum. Bugüne dek toplam 12 resim yaptım. Zevk aldığım ve rahatladığım için resim yapıyorum. Paris eski ataşelerinden Necla Erbakır etkilendiğim ressamlardan biridir. Onun da bir sergisini açmıştım. Resimle olan yolculuğum bundan sonrasında daha yoğun geçecek gibi görünüyor. 2 yıl sonrası için ilk kişisel sergimi açmayı planlıyor, çalışmalarımı o yönde sürdürüyorum.”

Sergiye 11 tablo ile katıldım

Kursiyerlerden Serap Özpulluk, İstanbul’dan üç yıl önce kendine özgü güzellikleri ve aurası olan Alaçatı’ya yerleştiklerini ifade ederek, “Burada sosyal yaşam çok hareketli. Bir taraftan Çeşme Halk Eğitim Merkezi’ndeki kursa katılıyor, diğer taraftan haftanın iki günü de Alaçatı’da ‘Atölye Yağhane’de çamur seramik çalışmaları yapıyorum. Sergiye 11 tabloyla katıldım, fiyat aralığı 200-1000 TL arası. Para için değil, sanat için kendim için üretmeye çalışıyorum. Kendimi büyük sanatçıların yanında küçük ve mahçup hissediyorum. Portreler, insanlar, bana bir şeyler hissettiren yaşayan şeyleri çalışmayı seviyorum. Büyük tuvaller ve özellikle siyah tuval üzerine çalışmak beni heyecanlandırıyor. Amatör ruhla çalışıyorum. İbrahim Balaban, Fikret Otyam ve Canan Berber gibi ressamların eserlerine bayılıyorum” dedi.

İçimdeki, gönlümdeki, düşlerimdeki güzellikleri renklerimle de yansıtmak istedim

Nevcivan Bahar Atilla sergiye ‘Papatyalar’, ‘Gül’ ve ‘Bahar dalı’ adlı üç tablosuyla katıldığını kaydederek şöyle konuştu:

“Hepimizin içinde aslında renkler var. Zaten yaşam da renkler diyarı. İçimdekini, gönlümdekini, düşlerimdekini, güzellikleri sözlerle yansıtabildiğim gibi, renklerimle de yansıtmak istedim. Ve güzel beldemiz Çeşme’mizde Halk Eğitim Merkezi’mizin açmış olduğu kurslardan resim dalındaki çalışmalara katıldım. Konusunda bir usta olan değerli öğretmenimiz sevgili Esin Sert hanımefendinin bilgilerinden yararlanarak çalışmalara başladım. Çiçekleri seviyorum, kolay olduğu için böyle çalışmak istedim. Ama aslında hiç de kolay değilmiş. Bir sonraki resminizde bir öncekinde görmediğiniz hataları görebiliyorsunuz teknik olarak. Resimlerime önce doğadaki çiçekler ile başladım. Natürmort çalıştım. Yeşil çimenlerde beyaz papatyalar, pembe beyaz bir gül ki fonda pozitif enerjinin rengi turuncu ve sarının geçişleri var. Ve de adımla uyum sağlayan adeta bir gökkuşağı geçişleri içinde pembe beyaz bir bahar dalı.”

Öğretmenimizin pozitif enerjisi bize yükleniyor

2003 yılında bir bankadan emekli olduktan sonra yaşamını Alaçatı’da sürdüren ve aktif bir sosyal medya kullanıcısı olan Gaye Çiçek Polat, 1.5 yıldır resim kursuna gittiğine değinerek, “Hoşuma giden objeleri çalışıyorum. Sergiye köpeğim Dino, Germiyan Ekmeği, Kırmızı Bisiklet, Çeşme Deniz Feneri ve Yel Atı adlı beş eserimle katıldım. Emekli olunca birçok kursa yazıldım, resim de bunlardan biri. Resim kursundaki ortam, birlik beraberlik, arkadaşlık çok güzel. Öğretmenimizin de pozitif enerjisi bize yükleniyor. Kendimi o ortamda resim yaparken mutlu ve huzurlu hissediyorum” diye konuştu.

Çöp adam çizemem derken 7 yıldır karma sergilere katılıyorum

Sergiye iki eseriyle katılan Gardenya Erdöl resim yapmaya tesadüfen başladığını, ‘çöp adam çizemem’ derken bugün yaklaşık 7 yıldır karma sergilere katıldığını vurgulayarak şunları söyledi:

“Çeşme'nin yabancısıydım, arkadaşım olsun diye başladığım resim bugün en büyük tutkum oldu. Genelde yağlı boya çalışıyorum. 7 yılda birçok teknik öğrendim. Frida Kahlo ve Diego hayranıyım. Frida’nın yaşantısı ve resimleri beni hep etkilemiştir. Yakın zamanda ‘Gardenya'nın Bakış Açısıyla Emekçi, Güçlü Kadınlar’ adlı kişisel sergim olduğu için bu sergiye iki tabloyla katıldım, ikisinin de hikayesi var. ‘Annemin Çiçekleri’ tablosunun hikayesi adından da anlaşılacağı üzere kendi annemi yansıtıyor. Biz 3 erkek, 3 kız kardeşiz. Kızlarının ismi Yasemin, Açelya, Gardenya Menekşe olduğu için adını böyle koydum. Bu resmî anneme anneler günü hediyesi yapmıştım. O yüzden evimizde ayrı bir yeri var. Diğer tablom ‘Mavi Gardenya’ ise denizleri ve Çeşme'yi çok sevdiğimi anlatıyor.”

Fulya OMAÇ / ÇEŞME