Hamburg ve Çevresi Türk Toplumu (TGH), Almanya genel seçimler için geri sayım başlamasına rağmen farklı partilerin önde gelen adaylarını biraraya getiren bir toplantı düzenledi.

Eğitim, meslek eğitimi, işsizlik, çifte vatandaşlık, uyum, oy kullanma hakkı, Türkiye – Almanya arasında iyi iletişimin olması gibi farklı konularda siyasetçilerin görüşleri masaya yatırılırken, oy kullanma hakkı olanların oylarını kullanmaları hatırlatıldı. Kentin Altona semtinde bulunan Hospitalstrasse 111, TGH Haus 7 Salonu'nda gerçekleşen toplantıya TGH Başkanı Mesut Sipahi, SPD Milletvekili Dr. Matthias Bartke, FDP Hamburg Fraksiyon Başkanı Katja Suding, CDU Milletvekili Marcus Weinberg, Birlik 90/Yeşiller Partisi Milletvekili Anja Hajduk, Die Linke (Sol Parti) Milletvekile Fabio De Masi konuşmacı olarak katılırken, her kademeden çok sayıda katılım oldu.

Talepleri dile getirdi

İki bloktan oluşan toplantının selamlama ve açılış konuşmasını TGH Başkanı Mesut Sipahi yaptı. TGH'nın çatısı altında 27 dernek, kurum ve kuruluşun bulunduğunu belirten Sipahi, “Ramazan Avcı ırkçılar tarafından öldürüldüğünde derneğin kurulması öngörülmüştür ve burada yapılan çalışmalar devam edecektir. Dolayısıyla yabancı düşmanlığı ile mücadele, çifte vatandaşlık, oy hakkı verilmesi, eşit haklar gibi bir çok konular hepimizi ilgilendirmektedir. Burada amacımız hep birlikte iyi bir gelecek ve başarılı bir toplum için çaba harcamaktır. Sizler seçildiğiniz takdirde eğitim, işsizlikle mücadele, çifte vatandaşlık, uyum, Türkiye – Almanya arasında dostluğun gelişmesi gibi konuların iyileştirilmesini talep ediyoruz” dedi.

Şartlar yerine getirilmeli

TGH Genel Müdürü Dirk Tröndle'nin yönettiği toplantıda herkese oy kullanma hakkı verilmesinin mümkün olmadığını gerekli şartların yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Anja Hajduk, “Eğer Hamburg'a yerleşmiş, ikamet etmiş ve çalışıyorlarsa oy kullanma hakkı verilmesini destekliyoruz biz parti olarak. Ama gerekli şartlar yerine getirilmedir” dedi. Yıllardır Almanya'da yaşayan yabancıların oy hakkı olmadığına dikkat çeken Fabio De Masi ise, “Ben çifte vatandaşım ve iki ülkede de yükümlülüklerim var ve yerine getiriyorum. Bence çifte vatandaşlık verilmeli ve insanlar böylece oy kullanma olanaklarına da sahip olmalılar” dedi.

Resmi uyum bakanlığı kurulmalı

Dr. Matthias Bartke, “Biz SPD olarak yıllardır uyum bakanlığı oluşturulmasını destekledik ve talep ettik. Şu anda Başbakanlığa bağlı uyum bakanlığı yeterli gelmiyor. Hamburg'da uyum senatörlüğü oluşturabilir. Fakat çifte vatandaşlık konusunda Hamburg Belediye Başkanı Olaf Scholz şartları yerine getirilmiş olduğu fark edilen göçmenlere çifte vatandaşlık olmaları için davet ediyor ve hatırlatıyor. Hatta bunun kutlamaları Hamburg Belediye Sarayı'nda yapılıyor. Oy kullanma ve Alman vatandaşı olmak çok kişi için önemli olduğunu görüyorum. Burada doğanlar zaten Alman vatandaşı oluyorlar ve 21 yaşına giren gençlerde çifte vatandaş sayılıyor bir vatandaşlığı seçmelerine gerek yok” dedi.

Türkçe öğretmenler yetiştirilmeli

Okullarda Türkçe'nin yabancı dil olmasını desteklediğini söyleyen Markus Weinberg, “Bir çocuğun anadilini öğrenmesi çok önemlidir. Anadilini bilmeyen çocuk kimlik sorunu çeker ve dünyayı keşfedemez” dedi. Konuya ilişkin Katja Suding ise, “Türkçe yalnız ilk ve orta okullarda değil üniversitelerde de yabancı dil sayılmalı ve bu da yeterli değil hatta Türkçe öğretmenler olmalıdır. Neticede Türkçe öğretmenler yeterli gelmiyor ve bunun desteklenmesi lazım. Hatta farklı dilleri konuşan öğrencilerde isterlerse Türkçe öğrenmesi sağlanmalı ve bu sunulmalı. Biz FDP olarak bunu istiyoruz ve destekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Türkiye Almanya ilişkileri

Türkiye ile Almanya arasında ilişkilerin gergin olduğu dönemde Almanya'da yaşayan Türklerin etkilenmemesi gerektiğinin altını çizen Anja Hajduk, “Burada yaşayan Türkler'in bazıları da Erdoğan'ın söylediklerini onaylamadıkları bir gerçek. Ama Almanya olarak Türkiye'de Alman şirketlerinin ekonomi açısından kısıtlanmasını istiyoruz. Ayrıca Türkiye'nin AB müzakerelerinin dondurulmasından yanayız” dedi. Dr. Matthias Bartke, “CDU karşı çıkarken Türkiye'nin AB'ye alınmasını en fazla isteyen eski başbakan Gerhard Schröder olmuştu” dedi. Toplantının ikinci blokunda katılımcılardan gelen sorulara yer verildi. Siyasetçiler Pazar günü seçim olduğunu ve oy hakkı olanların mutlaka sandığa gitmelerini de hatırlattılar.