2016 yılından bu yana Hamburg Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi tarafından izlenen İslamcı örgüt "Furkan Topluluğu" takipçileri, Cumartesi günü Hamburg şehir merkezinde gösteri yapmak istiyor.

"Alparslan Kuytul'a Özgürlük" sloganı altında düzenlenen yürüyüşe, organizatörün tahminine göre, yaklaşık 80 katılımcı, polise göre ise daha fazla gösterici şehir merkezinde bulunan Kurt-Schumacher-Allee'den saat 15:45'de Hansaplatz'a (St. Georg) kadar yürüyecek.

Bugüne kadar Hamburg ve çevresinde (Wilhelmsburg) değişik kapalı salon toplantıları ile adını duyuran örgütün amacı demokratik değerler ile bağdaşmayan "İslam medeniyeti" olarak tanımlanıyor. 

AKP eleştirileri ile gündeme geldi

AKP iktidarının cemaatlere kendi arkasında durma çağrısı yapmasının ardından Alpaslan Kuytul ve cemaati tutumuyla ön plana çıkmaya başladı. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra Kuytul’un bir videosu sosyal medyada yoğun bir şekilde paylaşıldı. Bu videoda Kuytul, AKP hükümetinin bütün cemaatleri etkisiz hale getirmek istediğini söylüyordu. İslamcı bir cemaatin liderinin bu kadar açıktan siyasal iktidarı eleştirmesi Türkiye’de pek rastlanır bir şey değildi.

Kuytul, AKP ve Erdoğan’a yönelik eleştirileri artırınca hükümete yakın medya organlarında ‘FETÖ’ suçlamasına maruz kaldı. Furkan Vakfı 16 Nisan anayasa referandumunda da ‘Hayır’ kampanyası yürüttü.

Kuytul son olarak Afrin operasyonunu eleştirmişti. Kuytul, hükümete mesafeli İslamcı cemaatlerin bile destek verdiği Suriye konusunda hükümeti baştan itibaren yoğun bir şekilde eleştiriyordu.

Alpaslan Kuytul kimdir?

1965 Adana doğumlu. Küçük yaşlardan itibaren İslami bir çevrede büyümüş, okul yıllarından itibaren selefi meşrep bir İslami hareketin içinde olmuş bir kişi.

Ezher üniversitesinde İslam hukuku alanında eğitimini yaptıktan sonra memleketi Adana'da Furkan Vakfı'nı kurmuş. İlk önce yerel daha sonra genel organizasyonlarla sesini yurt içi ve yurt dışında duyurmayı başarmış durumda.

“Allah’ın dünyasında Allah’ın dediği olmalı” şiarıyla çıktığı yolda kendisini destekleyen bir kitle oluşturmuş durumda.

Yasal zeminde kalan ancak radikal İslamcı bir çizgiyi savunan bir örgütlenme ile çalışmalarına devam etti. Örgütlenme biçimi bir yanıyla geleneksel cemaatlerin izlediği yolun aynısıydı. Öğrenci yurtları, hayır işleri, kitabevleri, vakıf binalarında yapılan sohbetler Nakşi, Nurcu, Cerrahi gibi geleneksel akımlardan doğan cemaatler ile aynı çizgideki bir örgütlenmeyi gösteriyor.