Alman komünisti Dieter Schütt’ün film makarasını akşam boyunca yorulmadan eliyle çevirerek gösterimini yaptığı iki ayri film, salonu dolduran davetlilerce ilgiyle izlendi.

Birçok izleyici film karelerinde kendi gençliğini ve geçmiş mücadelesinden kareler buldu denebilir. Doğu Almanya’daki 1 Mayıs gösterisinden, Atom santralleri, AKW’ye karşı yapılan yürüyüşlere ve Hamburg’daki o tarihlerde Türkiye’ye iadesi istenen siyasi mülteci C.Kemal Altun’la dayanışma gösterilerine kadar görmeye değer film kareleri, bir tarih kütüphanesi gibi karşımızdaydı.

Sol Parti Hamburg eyalet milletvekili  ve kültür sorumlusu başkanı Norbert Hakbusch ile Altona Beldiye Meclisi Üyesi Aysel Özkan’ın birer sunum yaptığı akşamda, 70’li yılların Altona’sından günümüze harika kesitler sunuldu.

Altona’nın tarihi ve doğal güzelliklerinden, siyasi geleceğine yorumlar içeren konuşmalarda, semtteki kültür merkezlerinin gelecek açısından önemi dile getirildi. Farklı kültürlerden gençlerin kaynaşmasına ve yoksul aile çocuklarının ihtiyaçlarına cevap veren kültür merkezlerinin yapılan kesintilerle giderek azalmasına karşı, semt halkının birlikte tavır koymasının önemine dikkat çekildi.

DIETER SCHÜTT KİMDİR?    

Hamburg’da sol çevrelerin yakından tanıdığı Dieter Schütt, 77 yaşında olmasına rağman, anti-faşist içerikli gösteri ve eylemlerin çoğunda yer almasıyla tanınır.  O‘nu Altona’nın son Mao‘cusu olarak da tanımlamak mümkün. ‘ 2 gün önce evimin giriş bölümünde bayılmışım‘ derken, sanki sıradan bir olayı anlatırcasına rahat olmasıyla dikkat çeker Dieter.

Kendisini siyasi olarak „bağımsız“ biri olarak tanımlarken, Sol Parti’de  desteklediğim konular da var elbetteki diyerek söze başladı.

Dieter‘in renkli, bir o kadar da macera dolu geçmişi var. Kendisini savaş çocuğu olarak tanımlayan Schütt, yoksul ve göçmenlerin yoğunlukla yaşadığı Osdorf semtinde okula gider.İlk öğretimden mezun olur. Aslında kalbinde film yıldızı olmak yatar ama bir yandan da,  politikacı olmak ister ve seneler geçer.


 Uzun seneler önce evine gittiğim Dieter’in Altona’da ikametgah ettiği evi adeta bir parti müzesi gibiydi. Çeşitli eylemlilklerden derlenmiş belgesel filmler, unutulmaz yürüyüş fotoğrafları, klasik eserler-kitap ve bildirilerle dolu olması bana Strassbourg’da evine gittiğimde, evin içinin her tarafı gazete ve kitaplarla dolu olan sevgili ve unutulmaz Profesör  yazar Server Tanilli’yi hatırlatmıştı.

Gençlik yıllarında KPD’de(Almanya Komünist Partisi), daha sonra FDJ (Doğu Almanya Komünist Partisi Gençlik Örgütü) içinde mücadelede yer aldığını anlatırken, yüzündeki nostaljik  gülümseme geçmişe sanki bir özlemin göstergesiydi.


1970 yılında „Roterbriefe“ adıyla Maoist bir grup kuran Dieter Schütt aynı zamanda, „Der Funke“ adlı aylık dergiyi (fotokopi olarak) yayınlamaya başlar. 1981 yılında Açlık Grevi’nde yaşamını kaybeden RAF militanı (Kızıl Ordu Fraksiyonu) Sigurd Debus ile yakın arkadaş olduğunu anlatırken sanki biran da olsa o günlere gitmek ister.

Dieter Schütt Altona’daki Yeşiller Partisi‘nin kuruluşunda da yer alır. Tüm bunları gururla anlatır.


O günden bugüne yılmadan, yorulmadan her anti-faşist etkinlikte yer alır. Güleryüzlü, kararlı ve sıcak davranışıyla genç nesillere umut aşılar.


Dieter’i genellikle Altona’daki alışveriş merkezi Mercado’nun ya önünde veya da yakınında bulunan bir Cafeterya’da kendi kuşağındaki birileriyle sohbet ederken görmek hemen hergün mümkün.