Adil Yiğit

Resmi olarak 1,8 milyon kişinin yaşadığı Hamburg'da, nüfusun yüzde 28'i göçmen kökenli. 1,4 milyon kişinin seçme hakkının olduğu şehirde, seçimlere katılım oranı ise beklenen düzeyde olmadı. Seçmenlerin yüzde 38.9'u oy kullandı. Geçen seçimlere kıyasla kısmi bir artış olsa da, seçimlere uzak duran geniş bir seçmen kitlesinin varlığı da, ayrı bir gerçeklik.



Hamburg'da Belediye Meclis Üyeleri Göreve Başlıyor

Belediye Meclis Üyesi olarak seçilen siyasiler yarın yeni görevlerine başlıyor. Hamburg'da 7 seçim bölgesi var. Wandsbek, Hamburg-Mitte, Altona, Eimsbüttel, Hamburg-Nord und Harburg ve Bergedorf ilçeleri. 1800 adayın yarıştığı Hamburg seçimlerinde 360 aday başarılı oldu. 51 üyeli Altona Belediyesinin 5 göçmen kökenli Meclis üyesi bulunmakta. Aylık gelirlerini merak edenler şaşırabilirler. Meclis Başkanı aylık olarak 738 Euro alırken, Meclis üyeleri 369 Euro ve aylık toplu ulaşım bileti veya yakıt ücreti ( 50 Euro) almaktalar.

HASAN BURGUCUOĞLU, AYSEL ÖZKAN VE BEHÇET ALGAN


 
30 yıl önce bir Haziran ayı içinde Hamburg'a siyasi mülteci olarak gelen Hasan Burgucuoğlu, yarın Altona Beldiyesi'nde Belediye Meclis Üyesi olarak ilk toplantıya katılmaya hazırlanıyor. Eğitimci olan Burgucuoğlu, iki çocuk babası ve evli. Birçok semt etkinliklerinde aktif ve hoşgörülü yaklaşımıyla Hamburglular tarafından sevilen biri.

Mazbaatasını almaya üniversite öğrenimini yapan kızıyla birlikte geldi. Heyecanlı halini görmeye değerdi. Yanında geçen dönem de yüksek bir oyla Belediye Meclis Üyeliğine seçilen Aysel Özkan var. Özkan, çocuk kitabı yazarı ve kısa metrajlı film yapımcısı olarak Hamburg kamuoyunun yakından tanıdığı renkli bir kişilğe sahip. Pozitif enerji dolu.

EĞİTMEN VE 12 EYLÜL MAĞDURU HASAN BURGUCUOĞLU



Belediye'deki imza işlemi sonrası, Altona'da cami yakınındaki küçük bir Cafe'ye oturduk. Paris'teki yıllar önce oturduğum daracık ve herkesin birbirine sürtünerek yer bulabildiği, cafe'ler aklıma geldi. İlk sorum, "iyi güzel de bundan sonra seçim bölgelerinde neler yapacaksınız" oldu. Sosyal sorunlara ilgisi geçmişten gelen, 12 Eylül darbesi sonrası ağır sorunlar yaşamış Burgucuoğlu, Altona'da 4 Kültür Merkezi'nin olduğunu (Haus 3, GWA, Motte ve BÖV 38 e.V.) açıklayarak, kendi bölgesi olarak değerlendirdiği Lurup'da, gençlik merkezine önem vereceğini belirtti. Bunun içinde semt kültür merkezlerinin güçllü bir bütçeye sahip olması gerekir, dedi. Kültür Bakanlığı bu konuda eşit davranmıyor, 30 yıl önce kurulan bir kültür merkeziyle, 10 yıl önce kurulan arasında üvey evlat muamelesi yapılıyor, ben buna karşı çıkacağım, diyerek önümüzdeki dönemde ağırlığını BÖV 38 e.V. Kültür Merkezi'nin güçlenmesi için çaba sarfedeceğini belirtti. Sol Parti'nin oylarındaki kısmi yükselmeyi ise şöyle açıkladı. Lampedusa mültecileri olarak tanınan Afrika kökenli mültecilerin sorunlarına kulak verdik. Gençlik projelerine sahip çıktık. Hartz IV'ye karşı mücadele oylarımızı etkiledi Burgucuoğlu, diğer göçmen kökenli Meclis üyeleri ile birlikte Hamburg özelinde bir Platform oluşturma düşüncesine sıcak bakıyorum, bunu toplantılarda gündeme getireceğim diyerek, sözü Aysel Özkan'a bıraktı.



ÇOCUK KİTABI YAZARI VE FİLM YAPIMCISI AYSEL ÖZKAN

Kısa metrajli film yapımcısı ve çocuk kitabı yazarı Aysel Özkan farklı bır konudan giriş yaptı, 'Altona ve çevresinde okul binalarının gittikçe Belediyenin bilgisi dahilinde satışa çıkartıldığı, okulların yapılan kısıtlamalar sonucu kapatılmayla yüz yüze kaldığını görmekteyiz. Özelleştirme kapsamında satılan okulların yerine ise, yüksek fiyatla kiraya verilecek konutların inşa edilmesinin plan ve projeleri yapılıyor. Böylece Altona gibi işçi kökenli, dar gelirlilerin yoğunlukta yaşadıkları semtlerin sosyal dokusu zamanla tersyüz olacaktır. Öte yandan, okul içinde ve üst katlarda (Hafen City örneği) öğrenciler için oyun yerleri tasarlanmaktadır. Bu çirkinliğe engel olmalıyız' dedi. Özkan, Altona Belediyesinin zengin olmasına rağmen, bu alanda özel bir kısıtlama programı uygulamasına karşı, eğitim ve kültür alanındaki görevli olarak, somut öneriler sunarak mücadele vereceğini açıkladı.Tüm bunlar güzel de, sizler eyalet Parlamento'sunda değilsiniz, bu sayılan önerilerin hayata geçme şansı var mı  sizce? içerikli soruma ise tecrübeli Aysel Özkan, beklemeden söze girdi ve elbetteki yoktur, dedi.



Bizim yapacaklarımız tavsiye kararı olarak değerlendirilir ve öneri olarak Parlamento'ya (Hamburg Senatosu'na) sunulur, kabul edilip-edilmemesi farklıdır cevabını verdi. İki dönemdir yüksek oyla seçilen Aysel Özkan'a yönelik olarak: Diğer seçmenlerden fazla oy almanızı neye bağlıyorsunuz ? sorumuza ise, şu cevabı verdi: Hamburglular ve Altona sakinleri beni küçük yaşımdan beri tanımaktadır. 'Kadın olmam ayrı bir faktör olarak görülebilir ama, daha çok benim siyasi ve sosyal duruşum etkileyici olmuştur, düşüncesindeyim' dedi.

 BEHÇET ALGAN: SEÇİME KATILMAYANLARA CEZA KESİLMELİ



Altona"da Alman'dan göçmene kadar hemen çoğu kişinin yakından tanıdığı Behçet Algan ise üç dönemdir Belediye Meclis üyeliği görevinde. Günlük yaşamda Kuaför olsa da zaman zaman işyerinin arka odası, Türkiye'deki seçim ofisi gibi, gelen- gidenden geçilmiyor.  Bundan sonra kesinlikle aday olmayacağını açıklayarak konuşmasına başlayan Algan'a  Bugüne kadar şu proje benim önerim sonucu hayata geçti diyebileceğiniz somut bir örnek var mı? sorusunu yöneltiyorum. Güneşli bir havada kapı önündeki bankta sohbetimize, sokaktan geçenler bir türlü firsat vermiyor. Kimisi "Merhaba, nasılsın" derken, Almanlar "Hallo Behçet" vb. selamlarıyla sık sık sözümüz kesiliyor. Behçet Algan şunları belirtti, esnafın kapı önlerinde sandalyede oturması için çok çaba sarfettim. Göçmen kökenli futbol kulüblerine Bakanlık yardım etmelidir. Açık alanda halı sahalara önem verilmelidir. Bizim gençlerimiz, tüm Bakanlıklarda, ister polis, ister istihbarat vb. her yerde çalışabilmelidir diyerek, Muhtarlığa devam edeceğinin mesajlarını veridi. Geliri düşük olan aillerin çocuk yuvalarında ücret ödememesi için çok önerilerim oldu açıklamasında bulundu. SPD'nin Hamburg'da yüzde 11'lere yükselen oy kaybını nasıl değerlendiriyorsunuz ? sorusuna ise, şu 'seçime katılım düşük oldu. Seçme hakkı olup da seçime katılmayanlara trafik suçu benzeri ceza gibi, bir yaptırım uygulanmalıdır ilginç cevabını verdi. Algan, polisin yasaklı bölge uygulaması da SPD'ye oy kaybettirdi. Bunun sebebi Schill (eski İçişleri Bakanı) zamaninda polise verilen bir yetkilidir"  Hiçbir parti buna karşı uğraş vermedi biz yeni dönemde bunu değiştirmek zorundayız açıklamasında bulundu.