İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Hamburg İyİ Parti gönüllüleri tarafından organize edilen “Ortadoğu ve Türkiye Gerçekleri” isimli toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

31 Mart Belediye seçimlerinde AKP'nin önemli bir darbe yiyeceğini ileri süren Özdağ, "Bu seçim AKP için çok ama çok zor geçecektir." dedi.

Hamburg Türk Toplumu (TGH) salonunda yapılan ve yaklaşık 1,5 saat süren toplantı sırasında Özdağ'ın, CHP ve İYİ Parti arasındaki Millet İttifakı'ndan tek kelime ile söz etmemesi ve ağırlıklı olarak cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Tek adam rejimi" şeklinde eleştirmesi dikkat çekti.

Türkiye'de kuvvetler ayrılığının yok edildiğini, başta yargı olmak üzere hukuk devletinde köklü tasfiyelerin gerçekleştiğini, İYİ Parti iktidara gelince ise tüm bunların yeniden inşaa edileceğini söyledi. Özdağ, Türkiye’den yurtdışına büyük bir göçün gerçekleştiğini, özellikle eğitimli çevrelerin ülkeyi terk ettiğini vurgulayarak, bunun ülke ekonomisine en az 50 milyar dolarlık bir kaybının olduğunu ileri sürdü.

TÜRKiYE OTORİTER iLE TOTALİTER BİR REJİM ARASINDA GEÇİŞ SÜRECİNDE

Twitter ve Facebook kullanıcılarının Suudi Arabistan ve Türkiye gibi tek adam rejimi ile yönetilen ve yasakların en üst düzeylerde yaşandığı ülkelerde neden yoğun olarak kullanılıdığını soran Özdağ,, demokratik ülkelerde buna fazla gerek duyulmadığını, Türkiye'nin otoriter ile totaliter rejim arasında bir geçiş sürecinde olduğunu açıkladı.

'SİSTEM OTURUYOR'

İzleyenlerin sorularını beklemeden konuşmasına son veren Özdağ, toplantı sonrası "Neden Millet İttıfakı konusuna değinmediniz" şeklindeki sorumuz üzerine, ' Sistem oturuyor' yanıtı ile yetindi. Özdağ'ın salondan hızlıca ayrılması dikkat çekti-

İşte Ümit Özdağ'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye'de hukuk devleti tasfiye edildi. Yargı ve kuvvetler ayrılığı yok edildi. Ülke polis devletine dönüştü. Tek adam çıkıp Danıştay Hakimlerini azarlıyor. Bir tane Danıştay Hakimi de çıkıp, "Sen ne yapıyorsun" diye itiraz etmiyor. Yani korkuyorlar. Ülke korku imparatorluğuna dönüştü. Muhalefete iç düşman gibi bakılmakta.Telefonlarımız zaten dinleniyor.  Tüm bunlar aslında ülkeyi 16 yıldır yönetenlerin korkmasındandır Erdoğan toplumu düşman kamplara ayrıştırdı. Onu seven çok seviyor, nefret eden de ölesiye ondan nefret ediyor. Erdoğan bundan besleniyor. Demokrasiler ölürcesine sevmeyi ve nefret etmeyi kaldırmıyor. 

ERDOĞAN FETÖ KONUSUNDA ÖZÜR DiLEMELiDiR

24 Haziran seçimlerinde muhalif güçler AKP ile değil, devlet ile yarıştı. Uzmanlık alanı olmamasına rağmen damat Berat Albayrak ekonominin başına getirildi. Halkın paralarının nerelere harcandığını gösteren Sayıştay raporları hükümetin hoşuna gitmediği için geri alındı. FETÖ ile işbirliği yapan Erdoğan daha sonra 'Allah beni affetsin' dedi. Erdoğan dışında FETÖ konusunda özür dileyecek kimse yoktur. Erdoğan özür dilemelidir.

Erdoğan, Abdülhamit'in idam edildiği yanlış bilgisini TV'de paylaşacak kadar tarih bilgisinden yoksundur.

Erdoğan "tek millet" ve "tek bayrak" diyor. Biz de soruyoruz hangi milletten ve hangi bayraktan söz ediyorsunuz? Andımıza karşı çıkan, ay yıldızı birçok yerden indirenlerler kimlerdir? 'Amerika’nın desteğiyle gelen ABD’nin kuklası bir halife gelse... ' diyen fesli tarihçiyi (Kadir Mısırlıoğlu) masasına kim oturttu? 

ALEVİLERİN İZMİR'E DOĞRU İÇ GÖÇÜ YAŞANMAKTADIR

Dünyanın en kırılgan ekonomisi Türkiye'dedir. 'Başkanlık sistemine geçince ekonomi uçacak' dediler ama uçurumdan aşağı doğru uçuyoruz. Saray ve damat ise bu büyük krizin faturasını halka kesmeye devam ediyor. Türkiye'den dış ülkelere beyin göçü başlamıştır. Öte yandan orta ve üst gelir grupları Türkiye'yi terkediyorlar. Gecekondulardakileri kastetmiyorum. Ülkemizin içinde de göç yaşanmaktadır. Özellikle Alevi vatandaşlarımızın İzmir'e doğru iç göçü yaşanmaktadır.

Yurt dışında ev satın almada dünyada 4. sıraya geldik. Dünya genelinde Çin ve Hindistan'dan sonra dış ülkelere sermaye göçü sıralamasında Türkiye 3.'dür.

Uyuşturucu, tecavüz ve linç suçları rekor düzeylerde arttı. Hükümete güven kalmadı, birçok olayda halk adaleti kendi eline almaya çalışıyor. Şirketler korkudan kurşun geçirmez camlar taktırmaya başladı. 

Foto: Kadir Taçgın