Almanya'nın Hamburg kentinde MİT adına istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu iddiasıyla sekiz aydan beri tutuklu bulunan Türk vatandaşı Mehmet Fatih Sayan’ın yargılanmasına Hamburg Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde dün başlandı.

Dünkü görülen ikinci duruşmada MİT’in hedefindeki Kürt politikacı Yüksel Koç tanık olarak ifade verdi. 

KOÇ'TAN ELEŞTİRİ: TANIK DEĞİL, DAVACI OLARAK BURADA BULUNMALIYDIM

MİT adına casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanan Mehmet Fatih Sayan’ın hedefindeki isimlerinden olan Yüksel Koç, dün görülen duruşmada mahkemeye tanık olarak çağrılmasına tepki gösterdi ve "Bugün davacı olarak mahkemede bulunmam gerekiyordu" ifadesiyle, davaya müdahil olma talebini iletti. Ancak talep dava hakimi tarafından reddedildi. 

HAMBURG HAVALİMANI'NDAN MÜLTECİ DAİRESİNE GİTTİ

Duruşmanın ilk gününde MİT ile bağlantısını ve suikast planlarını inkar eden Mardin-Kızıltepe nüfusuna kayıtlı Mehmet Fatih Sayan, İzmir’de kaldığı süre içinde (2006-2013) Gülen Cemaati’ni içerisine girdiğini belirterek, suçu Gülen Cemaati’ne yakın polislere yıkma çabasına girmişti.  

KONSOLOSLUKLARA MAİL ARACILIĞI İLE İLTİCA DİLEKÇESİ GÖNDERMİŞ

Adının 'MİT ajanı' olarak medyada çıkması sonrası paniğe kapıldığını belirten ve çeşitli ülke konsolosluklarına yönelik 'iltica etmek istiyorum' içerikli mailler gönderdiğini, maillerine cevap verilmemesi üzerine de, İstanbul'dan uçakla direkt Hamburg'a geldiğini ve uçaktan indikten sonra ise, BAMF - Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF - Bundesamt für Migration und Flüchtlinge) Mülteci Dairesi'ne giderek iltica başvurusunda bulunduğunu (5 Aralık 2016) açıklamıştı. Sayan, iltica başvurusunun kabul edilmesi için MİT elemanı olduğunu kabul ettiğini ileri sürmüştü. 

13 Ekim’e kadar devam edecek duruşmada Federal Savcılık sanık Mehmet Fatih Sayan'ı ‘Eylül 2015- Aralık 2016 döneminde Almanya’da yaşayan Kürt politikacılar ve Kürt kuruluşları ile ilgili bilgi toplamak ve casusluk faaliyetleri karşılığında 30 bin euro kazanç elde etmekle suçluyor. 

MİT ADINA ÇALIŞAN GÖREVLİ SUİKAST PLANI İÇİN KOÇ'U UYARMIŞ

Dünkü duruşmaya tanık olarak katılan Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanı Yüksel Koç, duruşmaya kendisine yönelik suikast plan ve ölüm tehditlerini içeren belgelerin olduğu, 25 sayfalık bir dosya ile geldi. Yaklaşık 5 saat süreyle ifade veren Koç'un, mahkemeye sunduğu bir belgenin davanın seyrini değiştireceği ileri sürüldü. Sayan'ın el yazısı ile kaleme aldığı belgenin MİT ajanlarının koordinasyonunda sorumlu olduğu tahmin edilmekte.

Birçok önemli bilgiyi Bremen'deki polis yetkilileri ve istihbarat kurumlarıyla paylaştıklarını ifade eden Yüksel Koç, MİT’in "suikast planlarından" nasıl haberdar olduğunu duruşmada ayrıntılarıyla anlattı.

2015 yılında Türk İstihbarat Kurumu MİT’e çalışan bir görevlinin kendileri ile bir dernek başkanı aracılığıyla iletişime geçtiğini -isminin gizli kalması sözü aldığını- "MİT adına çalışan 3 farklı grubun Paris Katliamı’na benzer bir plan içinde olduğu" bilgisini paylaştığını söyleyen Koç, "Bize bu gruptan aralarında iyi derecede Zazaca ve Kürtçe konuşan birinin de bulunduğu timin Bremen’de olduğunu, diğer iki grubu ise tanımadığını söyledi" dedi. Koç, nerede ve hangi şehirde görüştüklerine değinmediği ifadesinde, "MİT adına çalışıyorum, hala da çalışmaya devam edeceğim" diyen şahsın, (kadın veya erkek olduğunu belirtmedi) "Paris'te yaşanan katliamın (9 Ocak 2013) Almanya'da tekrarlanarak Türk devletine zarar verilmesini istemiyorum. Bunun için size bilgi veriyorum" dediğini aktardı.

KOÇ'TAN MAHKEMEYE TEPKİ: 'BEN POLİS MİYİM Kİ YARGILAYAYIM'

MİT görevlisi tarafından kendilerine iletilen bu bilgiyi Bremen Emniyet Müdürlüğü ile paylaştıklarını ifade eden Koç, aynı bilgiyi kamuoyu ile de paylaşmak istediklerini ama, Bremen istihbarat şefinin ricasıyla 3 defa konu ile ilgili yapacakları açıklamayı ertelediklerini belirtti. Kendilerine ulaşan bilgileri Emniyet ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinin dışında, Bremen'deki SPD, Yeşiller ve Sol Parti temsilcileriyle de paylaştıklarına yer veren Koç, bütün tehditlere rağmen Alman yetkililerin duyarsız kaldığını ileri sürdü. Alman güvenlik kurumlarına güvenlerinin kırıldığını ve gelen tehditleri onlarla bundan sonra paylaşmayacaklarını kaydeden Koç, polisin ve istihbaratın konuya duyarsız yaklaşımını ironik bir dille eleştirdi ve, "Bundan sonra bir ajan yakalarsam polise haber vermeyeceğim, kendim yargılayacağım" dedi. Daha sonra bu ifadesine açıklık getiren Koç, "Ben polis miyim ki, yargılayayım" sözleriyle Alman polisinin başvurularına karşı duyarsız kalışına tepkisini dile getirdi. Bu sırada davanın kadın hakiminin sert bakışı dikkat çekti. 

MAHKEME HEYETİNE VERİLEN BELGE DAVANIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRİR Mİ? 

28 Haziran 2016 tarihli belgede şu ifadeler yer alıyor: "Bremen’deki arkadaşlara ulaşamıyorum. Her zaman diyaloga geçemiyoruz. Haftada bir kez konuşuyoruz bu da Yüksel’le kurmamız gereken diyalog seviyesini belirlememize yardım etmiyor. Eğer Yüksel Koç ölecekse, bizim ekiple oturup sürekli her şeyi konuşmamız gerekir. Bu konuda şikayetim var. Devreye girin ve onlara iletin. Ayrıca (uygun) zaman ne zaman eylem yapılacak, konuşmalıyız. Ona göre plan oluşturmalıyız. En uygun zaman protesto zamanı."

YÜKSEL KOÇ'UN İSMİ SUİKAST LİSTESİNDE

'MİT ajanı' Mehmet Fatih Sayan'ın Ukrayna'ya ait bir SIM kartından Yüksel Koç’a atılan SMS’te şu ifadeler yer aldı: “Keyfin yerinde olsa gerek bir arkadaş daha deşifre oldu değil mi seni o Holtmerhausen’deki evinin sokağına gömecez kıl payı kurtuldunuz yatın kalkın o içerdeki o….u size haber verdi. Ayrıca o da hayatı boyunca orda kalacak hali yok tıpkı sen gibi değil mi elbet TC’ye girecektir. Hesabını verecek. Sıra Remzi’ye gelince bir kişiyi deşifre ettiniz ama içinizdekileri ne yapacaksınız? İkinizin de az zamanı kaldı biraz daha yaşayın. Bir o….u sayesinde kurtuldunuz. Sana giren en büyük şey kendi içinizdekiler tarafından vurulmanız olacak o gün yakındır telaşlanma…”

'ŞUAN NEFES ALIYORSAN ŞANSLA ALIYORSUN'

17 Kasım 2016 tarihinde benzeri bir tehdit mesajı da Remzi Kartal’a ulaştı. O SMS’de şu ifadeler yer aldı: “Keyfin yerinde değil mi bir kişiyi daha Bremen’de deşifre ettik. Yatın kalkın bir o….u’ya dua edin senle Yüksel. Bizler deşifreyle bitmeyiz bunu aklından çıkarma. Her zaman hedefimizde olacaksın ölene kadar. Şuan nefes alıyorsan şansla alıyorsun. Bize lazım olanları zaten aldık ama tam isin bitecekti ki yine seni şans kurtardı. Tıpkı Sakine’nin öldüğü gibi senin kurtulman gibi… Seni de kendi içindekilerle vuracaz sana giren en acısı da bu olacak”

SUİKAST TİMİNİN BELGESİ

Mahkemeye sunulan bir başka belgede ise, suikast timinin iç yazışmalarının detayları yer alıyor. 28 Haziran 2016 tarihli yazışmada suikast timi arasında iletişim sorunu olduğu ve suikast tarihi belirlemede sıkıntı çekildiğine dair şikâyetler yer alıyor. Bremen’deki arkadaşlara ulaşamıyorum. Her zaman diyaloga geçemiyoruz. Haftada bir kez konuşuyoruz bu da Yüksel’le kurmamız gereken diyalog seviyesini belirlememize yardım etmiyor. Eğer Yüksel Koç ölecekse, bizim ekiple oturup sürekli her şeyi konuşmamız gerekir. Bu konuda şikayetim var. Devreye girin ve onlara iletin. Ayrıca (uygun) zaman ne zaman eylem yapılacak, konuşmalıyız. Ona göre plan oluşturmalıyız”

13 Ekim tarihine kadar sonuçlandırılması beklenen davaya 21-22 Eylül’de devam edilecek. Mehmet Fatih Sayan’in suçlu bulunması durumunda beş yıla kadar hapis cezasına çaptırılması sözkonusu.

Fotoğraflar: M. Zahit Ekinci