Almanya’da 2000-2007 yıllarında, 8’i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör hücresi sanıklarının yargılandığı davada sona yaklaşılırken, kamuoyunda tartışmalar sürüyor.

Bazı müdahil avukatlar ve kurban yakınları, NSU cinayetlerini aydınlatma konusunda Başbakan Angela Merkel’i verdiği sözleri tutmamakla eleştirirken, Alman hükümet sözcüsü, Başbakan Merkel’in verdiği sözün arkasında olduğunu vurguladı.

Hükümet sözcüsü,  Başbakan Merkel’in NSU kurbanları için 23 Şubat 2012 tarihinde düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmayı hatırlatarak şunları söyledi:

"Başbakan Merkel, 'cinayetleri aydınlatmak, suç ortakları ile azmettiricileri ortaya çıkarmak ve tüm suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmasını sağlamak için her şeyi yapacağız' sözünü verdi. Aynı zamanda bir daha asla bu tür olayların tekerrür etmemesi için hukuk devletinin tanıdığı tüm imkânların kullanılacağını söyledi. Bu sözü bugün de geçerli olmaya devam ediyor."

Hükümet sözcüsü, demokratik bir hukuk devleti olan Almanya’da suçların aydınlatılmasının ve cezalandırılmasının, ceza hukuku çerçevesinde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Bu çerçevede, NSU hakkında yargılamanın dört yılı aşkın bir süredir Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde devam ettiğini hatırlatan sözcü, bunun gelecek yıl sonuçlanmasının beklendiğine işaret etti.

Hatalardan çıkarılan dersler

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında farklı eyaletlerde işlenen cinayetlerin arkasında NSU adlı aşırı sağcı bir örgüt olduğu, 2011 yılında ortaya çıkmış, gelişmeler kamuoyunda büyük sarsıntıya yol açmıştı.

Güvenlik birimlerinin bu cinayetleri önleyememesi, aşırı sağcı NSU çevresinde çok sayıda muhbir bulunmasına rağmen bu hücrenin uzun yıllar boyunca ortaya çıkarılamaması tartışmalara neden olmuştu.

Polisin cinayetleri soruştururken, öldürülen göçmenlerin yakınlarına suçlu gözüyle bakması da tepkiyle karşılanmıştı.

Hükümet sözcüsü, "Başbakan Merkel, NSU’nun aydınlatılması çabalarını nasıl değerlendiriyor? Son 6 yılda kurumların kaybettikleri güveni yeniden kazanabildiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, hükümetin bu alanda önemli adımlar attığını söyledi.

"Federal hükümet, güvenlik makamlarında vuku bulan yapısal hataların ve ihmallerin tekrarlanmaması için geçtiğimiz yıllarda birçok adım attı" diyen sözcü, Federal Meclis’te kurulan araştırma komisyonunun tavsiyelerinin de büyük ölçüde uygulamaya geçirdiğini vurguladı.

Sözcü, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda, federal birimler ile eyaletteki güvenlik makamları arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için Köln’de Aşırılık ve Terörizmle Mücadele Müşterek Merkezi kuruldu, ayrıca Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda (BfV) iç işleyiş süreçleri optimize edildi. Ayrıca Federal Başsavcılık gerektiğinde artık soruşturmaları doğrudan kendi üstlenebiliyor, mahkemeler de hükümlerinde suçların yabancı düşmanı saiklerle işlenip işlenmediğini dikkate almak zorunda."

Federal Meclis’te geçen dönem kurulan NSU araştırma komisyonunun çalışmalarını da yakından izlediklerine işaret eden sözcü, "Federal hükümet bu komisyonun raporunu da dikkate aldı ve iyileştirme ihtiyacı duyuldukça gerekli değişikliklere gidilecektir" diye konuştu.

Hükümet sözcüsü ayrıca,  Alman hükümetinin NSU kurbanlarının yakınlarına destek olmak için 2011 yılında Barbara John’un ombudsman olarak görevlendirdiğini hatırlattı ve John'un çalışmalarından övgüyle söz etti.

Deutsche Welle'nin haberine göre hükümet sözcüsü, "Profesör Barbara John, NSU saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin, mağdurların ve yakınlarının çıkarlarını koruyor, onların görüş ve beklentilerini dinliyor" şeklinde konuştu.

Aileleri ve avukatlar tepkili

NSU’nun ortaya çıkmasının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen, cinayetlerin üzerindeki sis perdesinin  tümden kaldırılamaması, ailelerin birçok soruya yanıt alamaması eleştirilere yol açıyor.

Müdahil avukatlar, meclislerdeki araştırma komisyonu üyesi milletvekilleri ve göçmen kuruluşlarının temsilcileri NSU’nun sadece 3 kişilik bir hücre olamayacağını, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini savunuyor.

Avukat Aziz Sarıyar, geçen hafta yaptığı değerlendirmede, Başbakan Merkel’in cinayetlerin aydınlatılması sözünü verdiğini, ancak bu sözün tutulmadığını söylemişti.

Müdahil avukatlardan Yavuz Selim Narin de, NSU cinayetlerinin önlenmesi ve terör hücresi üyelerinin yakalanmasında başarısız olan güvenlik yetkilileri hakkında soruşturma açılmamasını eleştirmişti.

Avukat Narin, Münih’teki davanın tamamlanmasının ardından gerçeklerin ortaya çıkması için her türlü yasal yolu kullanacaklarını, gerekirse AİHM’e gideceklerini açıklamıştı.