Değerli Okurlar;

  Geçtiğimiz pazar günü Hamburg Türk Basın Birliği'nin düzenlemiş olduğu "Çalışan Gazeteciler Günü" etkinliğine, gazeteci-yazar  Mehmet Altan şeref konuğu olmuştu.
Bununla  ilgili, Avrupa Postasinde yaptığımız yorum-izlenim yazımızda,M.Altan'ın cesur değerlendirmelerini "Bugün,Türkiye'de 12 Eylül Hukuku geçerlidir" başlığıyla sizlere duyurmuştuk.

M.Altan'ın yaptığı cesur açıklamalarına şaşkınlıkla baktığımızı da yazmıştık.
Değerlendirmemizde yanılmamışız.
Korku imparatorluğunun temsilcileri ve Basındaki ayakları
boş durmadılar ve M.Altan'a açıklamalarının bedeli olarak,çalıştığı STAR gazetesi,   işine son verdi.

Cezaevlerine atmak için gerekçe bulamadıkları gazetecilerin işlerine birer ikişer son verilmektedir.
Buna  da   "ileri demokrasi" denmektedir.


-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Star gazetesinden neden ayrıldığına ilişkin TRT Haber’e konuşan gazeteci Mehmet Altan, "Yazım yayınlanmadı” dedi ve “Benim bütün ömrümü harcadığım Türkiye bu değil” ifadelerini kullandı.
İktidar yandaşı Star gazetesi ile yollarını ayıran Mehmet Altan, TRT Haber'e konuştu. Altan, ayrılık nedeninin tam olarak 16 Ocak'ta ANF’de yer alan röportajı olmadığını söyledi ancak bu iddiayı yalanlamadı.

Mehmet Altan, "Neden yaşandı bu ayrılık?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Yazım yayınlanmadı. Benim zaten gazeteyle hukuksal olarak bir anlaşmam yoktu. Yazımın yayınlanmamasının anlamı bellidir."

"Neden konmadı sizce yazınız?" şeklindeki diğer bir soruya ise Altan şöyle cevap verdi: "Yönetime sormak lazım. Zaten yediden beşe düşmüştü. Bunu da söylemiştim ben. Türkiye'nin şu anki manzarası belli, neler konuşulmuyor diye bakmak lazım. Örneğin neden Uludere'den söz edilmiyor? 34 insan öldürüldü 19 gün önce. Benim bütün ömrümü harcadığım Türkiye bu değil. İnsanların kimlikleri konuştukları kadar konuşmadıklarıyla da şekillenir. Uludere konuşulmuyor. Deniz Feneri konuşulmuyor. Ben bir takım iradelerin istediğinin yazılıp istemediğinin yazılmadığı bir Türkiye görüyorum. Uludere'nin ardından ertesi gün saat 12'ye kadar kimse konuşamadı medyada. Bu da neden yayınlanmadı yazımın belki de cevabıdır."

Altan'ın gazeteden ayrılığına ilişkin Vatan yazarı yeğeni Sanem, Twitter'da şunları yazmıştı: "Mehmet Altan'dan ANF'ye verdiği demeci yalanlamasını istemişler, yapmayınca da yazısını koymamışlar. Başbakanın çevresi iyice çıldırdı..."

Altan’ın bugün gazetede yayınlanmayan “Denktaşlaşmak…” başlıklı yazısında şu eleştirileri yapıyordu: "Siyaseten Denktaşlaşmak ne demek? Aslında bunu KKTC'nin bugünkü hali tanımlıyor... Tek parti anlayışıyla kendi halkımıza AB Üyesi Kıbrıs Cumhuriyet'ini hala "Güney Kıbrıs Rum Kesimi" diye takdim etmeye devam ediyoruz... Halbuki yerkürede KKTC'yı tanıyan tek bir ülke var, o da Türkiye... KKTC'nın bu duruma düşmesinin ise tek bir nedeni var, Özel Harp destekli Denktaşlaşma anlayışı."