Avrupa Postası / Haber Merkezi

ALMANYA TÜRK TOPLUMU BU OLAYIN NERESİNDE?

Almanya'da Lübeck savcılığı tarafından iki buçuk senedir araştırılarak 140 sayfalık iddianemeye konu olan dosyada, Almanya Türk Toplumu ( TGD) temsil yetkisiyle dolandırıcılık yaptığı belirtilen iki yetkili aleyhinde dava açıldı. AOK, TK, Barmer, HEK ve BKK gibi Almanya'nın en büyük hastalık sigortaları, aralarında TGD (Türkische Gemeinde Deutschland) ve TBB'nin ( Berlin-Brandenburg Türk Birliği) de bulunduğu kurum ve işyerleri adına yazılı özel temsil yetkisiyle (Vollmacht) 26 sigorta kasasından dolandırılan 740 bin euro parayı geri istiyor.  


TGD çalışanları adına sahte raporlarla elde edilen onbinlerce euro parayı hastalık sigortaları geri istiyor. 

Almanya'nın etkili haftalık dergilerinden FOCUS'daki " Dolandırıcılğa davetiye" başlıklı habere göre TGD'de (Türkische Gemeinde Deutschland) geçen dönem muhasebeden sorumlu yönetim kurulu üyesi Hilmi Kaya Turan'ın özel yetki verdiği (Vollmacht) biri eski sağlık sigortası yetkilisi Alman ile diğeri bir işletme sahibi Türk iki kişinin, Almanya'nın en büyük hastalık sigortalarından TK, AOK, Barmer, HEK ve BKK bünyesindeki 26 kasadan, 740 bin euro usulsüz yollardan para dolandırdıkları açıklandı. Sahte hastalık raporları sonucu ve mevcut yasadaki bir boşluktan hareket edilerek "legal ve yanlış bilgi verilerek" yapılan skandal düzeyindeki sahtekarlık, 2012 yılında TGD'nin yakından tanıdığı bir Alman Avukatın aracılık yapması sonucu gündeme gelmiş. 



Konuyla ilgili kendisiyle telefonla görüştüğümüz TGD'nin (Almanya Türk Toplumu) muhasebeden sorumlu eski Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Kaya Turan ve TGD eski Başkanı Kenan Kolat, iddiaların mahkemede olduğu için cevap veremeyeceklerini ifade ettiler. Açığa çıkan skandal dolaysıyla görevini bırakmak durumunda kalan Hilmi Kaya Turan, Focus dergisindeki haberde, hastalık sigortalarını suçlayarak şunları ifade etti: "Bu konuda hastalık sigortaları da suçlu. Belgeleri hiç araştırmadan ödeme yaptılar"

OLAY NASIL BAŞLADI?




Habere göre sahtekarlık öncesi Berlin'de yapılan üçlü görüşmede Kaya Turan'a, TGD'nin önerilen "Model" sayesinde "legal" olarak çok gelir elde edeceği açıklanır. Planın arkasında 2006 yılında yürürlüğe giren (AAG) 'Giderler Tazminat Yasası' uyarınca çok hastalık raporları sonucu maddi sıkıntıya düşen küçük ölçekli işletmelerin korunmasını öngören bir yasa vardır. Sahtekarlık tam da burada başlar. Olmayan hastalık raporları, varmışcasına hastalık sigortalarına gönderilir. 4 günden az hasta olduğu belirtilen "hastaların" raporlarının incelenmediğini önceden bilen, eski sigorta yetkilisinin refaransıyle hayata geçirilen planlı sahtekarlık, uzun bir dönem engelsiz devam eder. Birçok küçük ölçekli işletmeyle konuşularak, sigortalardan elde edilen paranın yarı yarıya paylaşılmasında hemfikir olunur. Öte yandan işyerinde 30 kişiye kadar eleman çalıştıran firmaların zorunlu olarak üyesi oldukları (3 milyar euro bütçeli) bir başka sigorta ödeneğinden de usulsüz gelir sağlanır. 

İki buçuk yıldır soruşturması devam ettiği açıklanan ve yakın bir zaman içinde kamuoyuna yansıyacak olan mahkeme sonucunun, TGD'nin (Almanya Türk Toplumu) başını ne kadar ağrıtıp-ağrıtmayacağı merakla bekleniyor.