Alman gazeteciler, Türkiye'de tutuklu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in 44'üncü doğum günü vesilesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazdı.

209 gündür tutuklu bulunan Yücel, Etkin haber ajansına çalışan Alman vatandaşı Meşale Tolu ve siyasi nedenlerle tutuklu diğer meslektaşlarının daha fazla geciktirilmeden serbest bırakılmalarını talep eden Alman gazeteciler, Erdoğan'a "Ülkenizde basın ve düşünce özgürlüğünü koruyun. Bu özgürlükler demokrasinin temel ögeleridir" çağrısını yaptı.

Correctiv, Netzwerk Recherche gibi araştırmacı gazetecilik ağları; Journalists Network, Alman-Çin Medya Ağı, Hint-Alman Medya Ağı gibi uluslararası gazetecilik programları, Alman Gazeteciler Birliği sendikası gibi yüzlerce üyeye sahip 14 gazetecilik örgütünün imzaladığı açık mektupta, "Temsil ettiğimiz kurumlar onlarca yıldan beri yurt dışına gazeteci araştırma gezileri düzenlemekte, yabancı ülkelerde araştırma faaliyetlerini finanse etmekte ve gazeteciler arasında sınırlar ötesi işbirliğini teşvik

Gazeteci Deniz Yücel

etmektedir. Her ülkede görev yapan meslektaşlarımızla fikir alışverişine değer biçiyor, herhangi bir gündeme hizmet etmeksizin, serbest ve dengeli bir haberciliği arzu ve teşvik ediyoruz. Ancak bunun için söz konusu ülkelerde gazetecilerin arzu ettiği herkese ulaşabilmesinin ve serbest araştırma yapmasının mümkün olması, görüştüğümüz insanların ve meslektaşlarımızın siyasi takibata uğrama korkusunun bulunmaması da gerekiyor" denildi.

Dengeli haberciliğin koşulu

Deutsche Welle'nin haberine göre gazetecilerin dengeli habercilik yapabilmek için tarafların hepsinin bakış açısını ve düşüncelerini tanımak zorunda olduğuna dikkat çekilen mektupta, "Ancak bu şekilde habercilik bir ülkenin karmaşık yapısını hakkıyla yansıtabilir. Globalleşen bir dünyada karşılıklı anlayışı, ortak yanlarımızı güçlendirmek ve farklılıklarımızı vurgulamak için yabancı ülkelerden haber akışı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu tür bir çalışma, kendi kabuğundan çıkıp dünyaya açılma cesaretini ve bunun beraberinde getirdiği güçlükleri göğüslemeyi gerektirir. Deniz Yücel ve diğer birçok meslektaşımızın yaptıkları çalışmalarla her gün kanıtladığı bir cesarettir bu" ifadelerine yer verildi.

Frank Überall

Açık mektup girişimini başlatan Journalists Network'ün yönetim kurulundan Max Kuball, yıllardır Küba ve Myanmar gibi ziyaret edilmesi mümkün görünmeyen ülkeler dahil pek çok ülkeye araştırma gezileri düzenlediklerine dikkat çekerek, "Ancak Türkiye'nin gazetecilik programlarımız açısından artık güvenli olmayan bir ülke haline gelebileceğini aklımıza bile getiremezdik. Bu hem Türk hem de Alman gazeteciler için geçerli" diye konuştu. Türk hükümetini tüm imzacılar adına bağımsız gazeteciliğe izin vermeye çağıran Kuball, "Bir ülkenin gücü aynı zamanda eleştirilere izin verebilmesi ve tahammül gösterebilmesindedir" diye konuştu.

Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall de Türkiye'nin gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesine dönüştüğünü, yaklaşık 170 gazetecinin hapiste bulunduğunu belirterek, "Bu gazetecilerin yaptığı şey haber yapmak, eleştirel ve bağımsız olmak. Diğer ülkelerde ödüller verilirken, Türkiye'nin hapis dışında gazetecilere sunabileceği bir şey bulunmamakta. Bunun bir son bulması gerekiyor" dedi.