Yazı okuyuculara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve "Yeni Bir Türkiye" sözü vererek geldiğini hatırlatarak başlıyor.

Erdoğan'in yemin ederek göreve başlamasından hemen sonra, derginin "Atatürk'ün sarayı" olarak nitelendirdiği Çankaya Köşkü'nden taşınacağını söylediği belirtiliyor.

Ankara'da bir mahkemenin Şubat ayında, taşınılması planlanan "Ak Saray"ın arazisinin sit alanı olduğuna hükmettiğini yazmış Economist. Erdoğan'ın bunun üzerine mahkemeye hitaben söylediği şu sözleri de eklemiş:

"Güçleri yetiyorsa yıksınlar. Açılışını da yapacağım, içine de girip oturacağım."

"İmam Hatip okullarının sayısı katlandı"

Economist'teki yazı şu satırlarla sürüyor:

"Türkiye'nin laikleri bu durumu daha çok, Sayın Erdoğan'ın Atatürk'ün cumhuriyetini İslamcı bir yönetimle değiştirmek istediğinin kanıtı olarak görüyor. Eğitimdeki değişimden de bahsediylar. İmam hatip okullarının sayısı son beş yılda ikiye katlandı. Yeni sınavda başarısız olup ilk tercihlerine giremeyen öğrenciler, İmam Hatip okullarına itildi."

Economist'e konuşan Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Batuhan Aydagül, "Son üç yıldır, eğitimde İslamın etkisini artırmaya yönelik bir değişim göze çarpıyor" yorumunu yapmış.

Dergideki yazıda şu satırlar da var:

"Sayın Erdoğan'ın Türkiye'sinde günde beş vakit namaz kılmak ve Ramazan'da dini vecibeleri yerine getirmek, artı değer. Bakanlar Kuran'dan ayetleri tweetleyip yaltaklanarak göze girmeye çalışmak için istekli. Bazı kesimler Sayın Erdoğan'ın dindarlık takıntısının; kendisine, ailesine, onun siyaset ve iş dünyasından yakın dostlarına yönelik büyük yolsuzluk suçlamalarının üstünün kapatılmasına yardımcı olduğunu söylüyor."

Economist, suçlamaların Fethullah Gülen'e yakın oldukları söylenen savcılardan geldiğini, Aralık ayından bu yana çok sayıda polisin gözaltına alındığını, Gülen Cemaati'ne mensup oldukları iddia edilen binlerce polis ve yargı mensubunun görev yerlerinin değiştirildiğini ya da görevden alındıklarını belirtmiş.

Dergi ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın da 1 Eylül'de yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu 96 kişi hakkında takipsizlik kararı verdiğini, bu kişileri soruşturanların da "darbe yapmaya çalıştıklarının" söylendiğini hatırlatmış.