ANKARA'DAN DİYANET'E UZANAN UZUN KOL

DİTİB Ankara ile yani Diyanet'le „ doğrudan“ bir bağlantısı olmadığını öne sürdü. Ancak Almanya'nın en büyük kamu radyosu „Deutschlandfunk“ Köln İdare Mahkemesi'nin DİTİB ile ilgili bilgilere dayanarak verdiği haberinde DİTİB'in Ankara ile organik olarak bağlantısını ortaya çıkardı.

„Deutschlandfunk“ radyosundan Berlin'de yaşayan gazeteci Kemal Hür'ün mahkemeden aldığı tüzüğe göre DİTİB doğrudan Ankara ile bağlantılı. Federal Meclisin Araştırma Hizmet Dairesinin Almanya'daki İslami Örgütler ile ilgili DİTİB konusundaki bir belgesine göre şöyle deniliyor: „DİTİB Ankara'ya statüsel ( kurumsal) olarak bağlıdır“.

Kemal Hür tüzük konusunda merkezi Köln'de bulunan DİTİB'i aradığını, email gönderdiğini ancak bu konuda kendisine herhangi  bir bilgi verilmediğini, DİTİB'in internet sayfasında konu ile ilgili bir bilgi bulunmadığını ve bu nedenle Köln İdare Mahkemesi'ne başvurmak zorunda kaldığını ifade etti.

Konuyu Köln'deki Kamu hukuku konusunda ve çeşitli dinler konusunda bilirkişi raporu hazırlayan uzman Prof. Stefan Muckel ile birlikte tüzüğü incelediklerini ifade eden Hür, Diyanet tarafından DİTİB'e özel ayrıcalıklı haklar verildiğini söyledi.  

„Paragraf 4'de göre Diyanet Başkanı, Üst düzey sorumluları, sekreteryası, eyaletlerdeki din ataşeleri DİTİB'e üye olablirler. Paragraf 11 madde 1: „ DİTİB Denetleme Kurulu beş kişilik dini temsilciden oluşur. Başkanı Diyanet İşleri Başkanı tarafından atanır, yokluğunda ise başkan yardımcısı tarafından belirlenir.“

Paragraf 9. Madde 2: Yönetim Kurulunun seçimi: Konsey tarafından önerilen kişiler iki yıllığına seçilir. Konsey yönetim kurulunun seçilebilmesi için iki adayı belirler. „

Kamu  hukuku Prof. Muckel, Almanya'daki bazı eyaletlerdeki okullarda İslam dersinin içeriğinin DİTİB tarafından da belirlendiğine dikkat çekerek „Eğitimden Eyaletler sorumlu olduğu için DİTİB'in eyalet temsilciliklerinin tüzüklerine detaylı olarak bakıp, incelemek gerekir“ diye konuştu.

DİTİB ANKARA'NIN UZANTISI

Bilindiği gibi Hrıstiyan Birlik Partileri Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, bir süre önce Türk hükümetinin Almanya'da yaşayan Türk kökenliler üzerinde nüfuz kurma çalışmalarını endişeyle gözlemlediğini belirterek "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın borazancılığını yaptığı görülen DİTİB gibi bir derneğin okullarda İslam din dersini şekillendirmesine izin verilemez" şeklinde açıklama yapmıştı.  

Hrıstiyan Birlik Martileri Geclis Grubu iç politika sözcüsü Stephan Mayer de DİTİB'den bağımsızlığını kanıtlamasını istedi. Hristiyan Sosyal Birlik partili Mayer, Die Welt gazetesine verdiği demeçte, "DİTİB ile işbirliğinin sürdürülebilmesinin tek yolunun, kendini bir sözcü gibi kullandırtmaması olduğunu" kaydetmişti.

"Eski DİTİB değil"

Frankfurt Küresel İslam Araştırma Merkezi Başkanı Susanne Schröter de "DİTİB'in Türk devletine olan bağımlılığını koparma yönünde tatmin edici konseptler sunmasını" beklediklerini kaydetti.

DİTİB'in mevcut haliyle yapısal olarak Türkiye'deki Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olduğunu söyleyen Schröter, "DİTİB uzun yıllar boyunca Türkiye'deki resmi İslam gibi ılımlı olarak kabul ediliyordu. Ancak bu durum son yıllarda nefes kesici bir hızla değişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temsil ettiği Türkiye'deki resmi İslam giderek İslamcı bir yöne ilerliyor ve günümüzde artık dinden ziyade siyasi İslam halini aldı" ifadelerini kullandı.

Yeşiller DİTİB imamları için rapor istiyor

Alman Yeşiller Partisi, Türk istihbaratı ve diğer devlet kurumları için çalıştıkları iddia edilen Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne bağlı imamların (DİTİB) faaliyetlerine dair federal hükümetten bir rapor istemisti.

Yeşiller Partisi DİTİB’e bağlı imamlar hakkındaki casusluk faaliyeti iddialarına ilişkin Alman iç istihbarat birimi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın rapor vermesi için Federal Meclis'e önerge sunmustu.

Yeşiller'in din işlerinden sorumlu sözcüsü Volker Beck, “Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) adlı kuruluşun Türk makamları için casusluk faaliyetlerini desteklediği kesinleşirse, bunun eyalet hükümetlerinin bu kuruluşla işbirliğine etkileri olacaktır. O zaman sert önlemler gerekecektir” diye konuştu.

Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de "DİTİB’in Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkisinden kendisini tamamen kurtarması” talebinde bulundu. Özdemir, konu ile ilgili olarak cesitli Alman basin kuruluslarina yaptigi aciklamada Almanya’daki hemen hemen tüm Türkiye kökenli Müslüman cemaatleri arasında koordinasyonu kurmakta olan DİTİB’e Almanya’daki Müslümanların dinî gereksinimlerini karşılaması için ihtiyaç bulunduğunu, ancak bunun sadece bu kuruluşun Türk makamlarının ve örgütlerinin etkisinden kurtulmasıyla mümkün olacağını vurguladı.  

Süheyla Kaplan