Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dağa taşeronluk yapıyorlar" şeklindeki sözlerini değerlendirmesi istenen Demirtaş,  "Seçimlerden sonra yüzünü dağa dönen kendileridir. Yüzünü dağa dönüp savaş ilanı yapan kendileridir. HDP seçim öncesi nerdeyse, seçim sonrası da ordadır. Bir cumhurbaşkanı aslı astarı olmayan iddialarla partimizi yıpratmaya çalışamaz. Bir cumhurbaşkanının yapması gereken şey bu değil. 7 Haziran seçimleri sonrası ne değişti tam olarak? Kendilerinin aldığı savaş kararı dışında değişen bir şey yok" dedi.

"EN ÖNEMLİ BAŞLIĞIMIZ TÜRKİYE'DEKİ İÇ BARIŞ MESELESİ"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Brüksel'deki görüşmelerine ilişkin, "Türkiye'deki istikrarsızlıktan kaynaklı bir göçmen akını var. En önemli başlığımız Türkiye'deki iç barış meselesi. Türkiye'deki savaşın ortaya çıkardığı sonuçlar her tarafı etkiliyor. Avrupa'ya göçü de etkiliyor, Suriye'deki savaşı da etkiliyor. İç barışın sağlanması, karşılıklı ateşkes, yeniden müzakere koşullarına dönülmesi açısından hayati derece önemli başlıklar" diye konuştu.  

SEÇİM GÜVENLİĞİ KONUSUNDA AGİT'İN TÜRKİYE'DE GÖZLEMCİ BULUNDURMASI TALEBİMİZ VAR"

Seçim güvenliğine ilişkin Demirtaş, "Seçimlerin güvenliği konusunda da AGİT'in Türkiye de gözlemci bulundurması için talepleri olduğunu aktardı. Seçimin güvenliğini sayın Cumhurbaşkanı sanki çok önemsiyormuş gibi ifade ediyor. Geçen seçimde ciddi güvenlik sorunları yoktu. Bundan dolayı kaybettiğini düşünüyor ki bu defa kendince tedbirler alınmasını ifade ediyor. Bu bizi tedirgin ediyor. Seçim güvenliğinin tehlikeye düşeceği konusunda tedirginiz. Seçim güvenliğinin sağlanması hepimizin temel arzusu" dedi. 

"HÜKÜMET ÇATIŞMA, SAVAŞ SEÇENEĞİNDE ISRARCI TÜRKİYE TOPLUMU BARIŞTA ISRARLI"

Demirtaş, "Hükümet her ne kadar çatışma, savaş seçeneğinde ısrarcı olsa da Türkiye toplumu barışta ısrarlıdır. Halk barış istediği müddetçe biz de HDP olarak politikamızı içerde ve dışarıda barış ve çözüm üzerine inşa etmeye devam edeceğiz" dedi.

"CUMHURBAŞKANI ASLI ASTARI OLMAYAN İDDİALARLA PARTİMİZİ YIPRATMAYA ÇALIŞAMAZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dağa taşeronluk yapıyorlar" şeklindeki sözlerini değerlendirmesi istenen Demirtaş, "Bir cumhurbaşkanı aslı astarı olmayan iddialarla partimizi yıpratmaya çalışamaz. Bir cumhurbaşkanının yapması gereken şey bu değil. 7 Haziran seçimleri sonrası ne değişti tam olarak? Kendilerinin aldığı savaş kararı dışında değişen bir şey yok" açıklamasında bulundu.

"YÜZÜNÜ DAĞA DÖNÜP SAVAŞ İLANI YAPAN KENDİLERİDİR"

HDP'nin yüzünü her zaman halka döndüğünü ifade eden Demirtaş, "Seçim öncesi de böyleydi, seçim sonrası da öyledir. Seçimlerden sonra yüzünü dağa dönen kendileridir. Yüzünü dağa dönüp savaş ilanı yapan kendileridir. HDP seçim öncesi nerdeyse, seçim sonrası da ordadır. Biz çözümü parlamento içerisinde aradığımız için seçime girdik ve 80 vekilimizle oraya gittik. Savaş kararını veren biz değil, bizatihi kendisidir. Partimizi suçlamasına gerek yok"  ifadelerini kullandı.

"BİR CUMHURBAŞKANI'NA YAKIŞMIYOR BU"

Cumhurbaşkanı'nın muhalefet partilerini rakip olarak görmekten vazgeçmesi gerektiğini de vurgulayan Demirtaş, "Bir Cumhurbaşkanı olarak da artık muhalefet partilerini bir rakip olarak görmekten vazgeçmesi lazım. Bir cumhurbaşkanına yakışmıyor bu. Cumhurbaşkanlığı makamına da yakışmıyor. Biz kendisini siyasi rakip olarak görmüyoruz. Bize yönelik her ifadenin cevabını da fazlasıyla alacaktır. Bunu da bilmesi gerekir" diye konuştu.

"PARA İÇİN İNSANLARIMIZ BİRBİRİNİ SATMAMALIDIR"

Resmi Gazete'de yayınlanan ve teröristlerin yakalanmasına öngörülen ödüllerle ilgili görüşleri sorulan Demirtaş şu ifadeleri kullandı:  "Türkiye Cumhuriyeti ordusu NATO'nun en büyük ordusu, yanılmıyorsam Dünya'nın da en büyük 3'üncü ordusudur. Polis teşkilatı da en büyük teşkilatlardan biri. Milli İstihbarat, Jandarma İstihbarat ve Emniyet İstihbarat birimleri var. Böylesine büyük olduğunu söyleyen bir devlet, güçlü olduğunu belirten bir hükümet, nasıl bütün bu güçlere rağmen çaresiz kalıyor da, ispiyonculuktan medet umuyor. Utanç verici bir şey. Benim bütün yurttaşlarıma tavsiyem para için sakın komşularınızı ihbar etmeyin. İspiyonculuk onursuzluktur. Suçla mücadele başka bir şeydir, yurttaşını onursuzluğa teşvik etmek başka bir şeydir. Sizin ispiyonladığınız insan gerçekten öyle midir değil midir bilemezsiniz. Onun başına gelecek her şeyden siz sorumlu olursunuz. Toplum da bir anda birbirine güvenmeyen, komşuluk ilişkilerinin dejenere olduğu, güvensizliğin olduğu, insanların birbirine düşman haline getirildiği bir durum, kaos ortaya çıkabilir. Para için insanlarımız birbirini satmamalıdır. Bu çağrıya insanlarımız elinin tersiyle cevap vermelidir. Böyle ucuz bir politika olur mu?"  

HDP Eş Genel Başkanı, bir televizyon kanalının İmralı'da Abdullah Öcalan ile röportaj yaptığı iddiasının sorulması üzerine 'Spekülasyondan başka bir şey dedğil"  diye konuştu.