Die Zeit gazetesinde Can Dündar imzalı yorumda Türkiye’deki yönetim şekline ilişkin görüşe yer veriliyor:

“Darbeciler Meclis’i bombaladı, darbe karşıtları ise milletvekillerinin tutuklanmasına izin verdi.  Erdoğan, ‘Allah’ın lütfu’ olarak nitelendirdiği başarısız darbeyi gücünü sağlamlaştırmak için kullandı. Kendisine olan desteği başkanlık sistemi hayaline giden yolda bir basamak yaptı. Türk anayasası cumhurbaşkanına sadece sembolik bir rol öngörüyor. Ülke başbakan tarafından yönetilir, yasaları meclis yapar. Ancak Erdoğan bir önceki yıl Türkiye’nin yönetim şeklinin değiştiğini ilan etmişti .Gerçekten de Erdoğan anayasanın ihlali pahasına, sistemin DNA’sını değiştirdi, Başbakan Davutoğlu’nu istifaya zorladı ve Bakanlar Kurulu’nu sarayında toplamaya başladı. Parlamenter çoğunluk her hâlükârda ellerindeydi, hukuku da büyük ölçüde kontrol altına aldı. Böylece 'bizim için bir engel' diye nitelediği kuvvetler ayrılığını sona erdirdi ve kendini yasama, yürütme ve yargı üzerinde tek güç sahibi yaptı.”