Bild: Almanya Başbakanı Angela Merkel yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile biraraya gelecek. Ona ne söylemek istersiniz?

Dündar: Merkel’den bizimle de buluşmasını rica ediyorum. Merkel her gelişinde ya Cumhurbaşkanı ya da Başbakan ile biraraya geliyor. Muhalefeti de dinlemeli.

Bild: Mülteci ve Basın özgürlüğü üzerine de sizinle görüşmek isteriz...

Dündar: Burada halkın yarısı Erdoğan’dan farklı düşünüyor. Ancak her gelişinde toplumun bu kesimiyle biraraya gelmiyor. Biz Türkiye’de Avrupa değerleri, demokrasi, insan hakları, özgürlük ve seküler ( laik) kesimi oluşturmaktayız.

Bild: Merkel’in Türkiye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dündar: Merkel’in pozisyonunu anlayabilirim. Erdoğan’ın mültecileri Avrupa’ya göndermesi tehdidi altında. O nedenle Erdoğan ile birlikte hareket ediyor. Merkel totaliter Devlet Cumhurbaşkanı ile masaya oturmak zorunda ve iğrenç bir mülteci anlaşmasını imzalamak zorunda. Kendisini ve ülkesini düşünüyor, Türkiye’deki basın temsilcileri ya da sivil toplum onu ilgilendirmiyor.

Bİld: Bu konuda öneriniz ne peki?

Dündar: Merkel, Türkiye’de Avrupa değerlerini ve prensiplerini yerleştirmeye çalışanları görmezlikten geliyor. Erdoğan kendi prensiplerine göre Almanya'daki gazetecilere müdahale ediyor.

Bild: 2 Haziran’da Ermeni soykırımına ilşkin yasa tasarısı kabul edilecek. Almanya- Türkiye ilişkileri bundan nasıl etkilenecek?

Dündar: Hükümet için çok hassas, önemli ve aynı zamanda tabu olan bir mevzu. Alman Federal Meclisindeki netice herşeyi değiştirebilir. Erdoğan hükümetinin buna sert karşılık ( reaksiyon) vereceği konusunda eminim.

Bild: Bu konu üzerine nasıl haber yapyırsunuz?

Dündar: Ermeni olaylarının 100. yılı olan 24 Nisan tarihli nüshasının manşetini ‘Acınızı paylaşıyoruz ‘ şeklinde Ermenice başlık attık. Tabii çok sert tepki gösterenler de oldu, bu kararı onaylayan okuyucular da....

Bild: Neden mahkeme hakkınızda 5 yıl 10 ay hapis cezası verdi.?

Dündar: Ülkemizde yargı Erdoğan’a bağlı. Bağımsız kararlar veren bir mercii değil. Belki hakim ona hediye vermek istiyor bu şekilde. Politik bir karar. Kamuoyunu ilgilendiren temiz bir gazetecilik yaptık, bu da ceza almayı gerektirmiyor.

Bild: Hep iyimser ve umutlusunuz. Şu anda peki?

Dündar:
Aslında kendim için de iyimser olabilmek çok zor. Her geçen gün kötüye gidiyor. Hükümet için de bu durum böyle, ülke içinde ve dışında. Davutoğlu’nun kendisi Erdoğan’ı değiştiremedi, şu anki Başbakan zayıf biri. Ülkeyi nereye götürecek beklememiz lazım.

Öte yandan Alman Milletvekili ( Sosyal Demokrat kökenli) Arne Lietz bu hafta Türkiye’deki ziyaretinde Can Dündar ve diğer gazeteciler ile biraraya geldiğini ifade ederek , Dündar gibi gazetecilerin dayanışmayı hak ettiklerini söyledi.

Lietz ‘ Merkel bugüne kadar otokratik liderlerler ve devletlerin temsilcileri ile biraraya geldi. Merkel gazeteciler, akademisyenler, entellektüeller ile de biraraya gelmeli ve basın özgürlüğü gibi temel konuları ele almalı’ dedi.

Lietz ‘ Kendim Doğu Almanya’da muhalif bir aileden geliyorum. Toplumun nasıl sessiz kaldığını ve basın özgürlüğünün engellendiğini çok iyi biliyorum. Alman Meclis Başkanı Lammert Erdoğan’ı otokrasi heveslisi olarak nitelendirdi. Şunu söyleyebilirim ki Türkiye diktatörlüğe doğru yol alıyor’ dedi.

Süheyla Kaplan