İsviçre’nin Davos kentinde Dünya Ekonomi Forumu’na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’nin Küresel Rolü” genel oturumunda konuştu.

Davutoğlu, resmi temasları kapsamında gerçekleştirdiği görüşmelerde göçmenlikle ilgili konular üzerinde durduklarını belirterek, “Ana konuların forumlar içinde göçmenlikle ilgili olarak toplantılarda bulunduk ve 2015 yılında kasımda farklı toplantılarımız söz konusu oldu. İslam iş birliği teşkilatı içinde dünya insani yardım çerçevesinde temaslarımız bulunuyor. Türkiye’nin adımları söz konusu Ekim ayında dünya enerji zirvesine ev sahipliği yapacağız.” Dedi.

“TÜRKİYE EN FAZLA MÜLTECİ KABUL EDEN ÜLKE KONUMUNDA”

1991’den bu yana küresel anlamda dünyada farklı sorunların baş göstermeye başladığına değinen Başbakan, “Bazı büyük zorlukların söz konusu olduğunu küresel anlamda ifade edebiliriz. 1991 yılına dönelim Balkanlardan Orta Asya’ya önemli donmuş sorunların canlanmaya başladığını görebiliriz. Afganistan Irak sorunu ortaya çıktı, şimdi bakacak olursak insani bir depremden bahsedebiliriz. Bugün 7.3 milyon mülteci söz konusu ve bunlara acil yardım söz konusu Türkiye en fazla mülteci kabul eden ülke konumunda.”

Başbakan İstanbul’un dünyadaki önemli stratejik konumuna dikkat çekerek, “İstanbul insan hareketliliği konusunda çok önemli bir merkez konumuna gelecek.” dedi. Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsani yardım konusunda İstanbul çok önemli bir şehir ve insan hareketliliğini yaşayan bir şehir. 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. 10 milyar dolara yakın bizim ortaya koyduğumuz bir katkıdan bahsediyoruz. 700 bin okul çağında çocuk söz konusu sağlık ve eğitim hizmetleri konusunda desteğimiz her geçen gün artmakta.”

“Terörizm bir küresel tehdit. Dünyadaki hiç kimse bundan bağışık değil dünyadaki ve bu çerçevede DEAŞ’tan PKK’dan bir tehdit söz konusu ve Türkiye bütün terör örgütlerine karşı mücadele etmekte. 2013 yılında DEAŞ’ı bir terörist örgüt olarak ifade eden ilk ülkelerden. Ancak bu çeröevede uluslararası toplum bu zorluğa karşı mücadele etmekte tam anlamıyla hızlı davranamadı. DAEŞ yine Irak’ta ilerlemesi çerçevesinde Suriye Irak’ta önemli bir tehdit haline geldi bu süre içerisinde. Suriye Irak sınırı maalesef hali hazırda yok. Suriye hükümetine bu çerçevede yardımcı olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin gerçekleştirmeye çalıştığı şey Suriye’nin ılımlı muhalefete destek ve bu çerçevede sınırımızda DAEŞ’in bulunmamasını sağlamak. Ilımlı muhalefete karşı saldırılar söz konusu oldu. Burada uluslararası anlamda bir dayanışma söz konusu olmalı. DAEŞ’e karşı Türkiye içerisinde de bizler birçok operasyon gerçekleştirmekteyiz. Türkiye’ye girmemelerini sağlamaya çalışmaktayız. Sınır kontrolleri çerçevesinde istihbarat ilişkileri çerçevesinde ve bütün bu sürece rağmen bazı saldırılar oldu ve bu çerçevede bizim Irak’taki eğitim kampından bahsetmek istiyorum. Burası DAEŞ ile mücadele çerçevesinde çaba sarf etmektedir. Burası Irak’ın toprak bütünlüğüne tam anlamıyla saygılıyız ve eğitim kampı DAEŞ ile mücadele çerçevesinde orada bulunmakta. Bizler ortak bir çaba görmek istiyoruz teröre karşı mücadelede. Bugün PKK Türkiye’deki sivillere saldırmakta, insanları öldürmekte G.Doğu Anadolu’da ve bizler burada DAEŞ’e olduğu ölçüde bir dayanışma görmüyoruz. Bütün terör örgütleri elemine edilmeli, marjinalize edilmeli. Türkiye içerisinde nerede olursa olsun terörizmle mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Sığınmacılarla ilgili krizin sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını aynı zamanda bunun küresel bir kriz olduğunu kaydeden Davutoğlu, “Bu bir Türkiye krizi değil sadece Suriye krizi de değil bu bir küresel kriz. Bu insani perspektif çerçevesinde Türkiye’nin Filistin ve Somali konusunda da yardımları bulunuyor. Türkiye bu soruna 2.5 milyar dolarla en önemli katkıyı sağlayan ülkeler arasında.” dedi.

Davutoğlu Türkiye’nin komşularında yaşanan siyasi krizin bütün coğrafyayı etkilediğini belirterek, “Stratejik bölgeye bakacak olursak, Ekonomik zorluklar yanında Türkiye çevresinde başka sorunlarla karşı karşıya. Türkiye’nin komşusu konumunda olan 6- 7 ülke kırılgan ülkeler konumunda. Uluslararası hukuk ile Suriye Libya gibi ülkeler kontrol edilemiyor durumda. Merkezi hükümet Suriye’de siviller üzerinde şiddet uygulamakta. Aynı zamanda terör tehdidi söz konusu. Türkiye bu sorunların tam ortasında ve Türkiye’nin bu kırılgan coğrafyada bir istikrar adası olduğunu görmekteyiz.”

Orta Doğu’daki siyasi belirsizlik iklimine dikkat çeken Davutoğlu, “Burada istikrarsızlık söz konusu. Türkiye’de son seçimlerde yüzde 80’lik bir katılım söz konusu oldu. Türkiye istikrarlı bir siyasi çerçeve söz konusu burada belirsizlikleri aşmış durumdayız.” dedi.

“Türkiye Suriye’nin yanında birçok bölgesel sorunla karşı karşıya” diyen Başbakan “ Suriye görüşmelerinde tek istediğimiz ılımlı muhalefetin gerektiği gibi temsil edilmesidir ev terör grupları da temsil edilmemelidir. Burada umudumuz söz konusu ve Suriye halkının yanında Türkiye Suriye’ye destek olmakta” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu terörle mücadeleye dikkat çekerek, “DAEŞ’le mücadeleye yönelik çabalar Türkiye’nin önceliğini oluşturmakta. PKK, ve DAEŞ, DHKP-C arasında herhangi bir ayrım yapmamaktayız. Bu terör örgütleri insanları öldürmekte, masum insanları öldürmekteler. Türkiye’de Suriye’de, Paris’te Ankara’da İstanbul’da ve her yerde bu açıdan bakacak olursak bir dayanışma ihtiyacı söz konusu” dedi.