Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasındaki "büyük koalisyon" ön görüşmeleri bugün Berlin'deki SPD Genel Merkezi'nde başladı.

Beş gün sürecek ön görüşmeler başlamadan hemen önce açıklamalarda bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, iyimser bir tutuma sahip olduğu izlenimi vererek; önlerinde "yapacak çok iş olduğunu" belirtti. Merkel, gelecek günlerde CDU, CSU ve SPD'nin "son derece hızlı ve yoğun" bir biçimde çalışacağını söyledi.

"Almanlar çözüm bekliyor"

Bu çalışmaların "iyi bir sonuçla sonlanacağını dilediklerini" söyleyen Merkel, görüşmeleri sürdürürken Alman vatandaşların siyaset camiasından "sorunu çözmelerini beklediklerini göz önünde bulunduracaklarını" kaydetti.

Partisinin görüşmelere "istikrarlı bir hükümet için önkoşulları oluşturma" amacıyla girdiğini söyleyen Başbakan Merkel, "Seçmenlerin bize çok büyük bir vazife verdiğinin farkındayız" dedi.

Deutsche Welle'nin haberine göre SPD lideri ve Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Martin Schulz da ön görüşmelere "yapıcı ve sonucu açık" bir biçimde başladıklarını belirtti. "Biz kırmızı çizgiler çizmiyoruz, aksine mümkün olduğunca fazla kırmızı (sosyal demokrat) politikayı uygulamaya koymak istiyoruz" şeklinde konuşan Schulz, görüşmeler süresince "hızlı" olacaklarını vurguladı.

"Almanlar bu işin hızlıca halledilmesini istiyor" diyen Schulz, gelecek beş günün taraflar arasında "yeterince ortaklık" olup olmadığını belirlemek için yeterli olacağını söyledi.

Deutschland Sondierungsgespräche in Berlin Seehofer

Görüşmelerden önce Horst Seehofer

"Az laf çok iş"

Yalnızca Bavyera eyaletinde faaliyet gösteren CSU lideri Horst Seehofer ise ön görüşmelerle ilgili olarak "çok iyi bir ruh hâline" sahip olduğunu söyledi. "Bir mutabakata varmak zorunda olduklarını bildiklerini" ifade eden Seehofer, partisinin bu yüzden görüşmelere "belirli ön koşullarla" girmediğini ama profillerini de "aşındırmayacaklarını" kaydetti.

Seehofer, 24 Eylül'deki seçimlerin ardından Hristiyan Birlik partileri, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında sürdürülen ancak başarısızlıkla sonuçlanan "Jamaika koalisyonu" ön görüşmeleri hakkında da, "Daha az konuşmalı ve daha çok çalışmalıyız" dedi.

Alman siyasi literatüründe Hristiyan Demokratlar, Yeşiller ve Hür Demokratlar arasındaki koalisyona, üç partinin renklerinin birleşimini simgeleyen Jamaika bayrağından ötürü "Jamaika koalisyonu" adı veriliyor. Almanya'nın en büyük ve en tarihi iki kitle partisi CDU/CSU ve SPD olduğundan ötürü de bunların oluşturduğu koalisyona "büyük koalisyon" deniyor.

Berlin Jamaika Sondierungsgespräche Spahn Özdemir von der Leyen (Getty Images/C. Koall)

Almanya son dört yıldır CDU, CSU ve SPD'nin oluşturduğu büyük koalisyon ile yönetiliyordu.

SPD parti içi oylamayla karar verecek

Schulz, 24 Eylül'de ilk seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, partisinin muhalefette yer alma kararı aldığını, Merkel'le koalisyona gitmesinin ihtimaller dahilinde olmadığını söylemişti. Ancak Jamaika görüşmelerinin çökmesinin ardından gözlerin sosyal demokratlara dönmesiyle Schulz, tonunu yumuşatmış ve görüşmelere yeşil ışık yakmıştı.

SPD gençlik kolları Jusos'un (Genç Sosyalistler) lideri Kevin Kühnert, büyük koalisyona mutlak suretle karşı olduklarını ve parti tabanının bunu desteklemediğini açıklamıştı.

Daha önce SPD cephesinden yapılan açıklamalarda, büyük koalisyon görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesi halinde nihai kararın mutlaka parti içi oylama ile alınacağı belirtilmişti.