Almanya'da 24 Eylül'de parlamento seçimleri yapılacak. Federal Seçim Kurulu Başkanı Dieter Sarreither Berlin'de yaptığı açıklamada, genel seçime katılacak olan münferit seçmen gruplarının kökenlerine ilişkin istatistiki saptamada bulunmanın zor olduğunu, ancak 720 bine yakın Türkiye kökenli Alman vatandaşının oy kullanma hakkına sahip olduğundan yola çıktıklarını belirtti.

Buna göre Almanya'daki toplam 61,5 milyon seçmenin yüzde birinden biraz fazlasını Türk kökenliler oluşturuyor. Hesaplama Federal İstatistik Dairesi'nin 2016 yılındaki Mikrozensus adlı araştırmasını temel alıyor. Almanya'da yaşayan yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli arasında bulunan 18 yaş altındaki kişiler, Alman vatandaşlığı olmayanlar ve ölüm vakaları nedeniyle istatistiki kayıtlardan düşenler bu hesaplamanın dışında bırakılıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye kökenli Alman vatandaşlarına, Almanya genel seçiminde Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Yeşiller partisini seçmemeleri çağrısı yapmış ve bunları "Türkiye düşmanı" partiler olarak nitelendirmişti.

Federal Seçim Kurulu Başkanı Dieter Sarreither

42 siyasi parti 4 bin 828 aday gösteriyor

Almanya'da toplam 61,5 milyon seçmenden 31,7 milyonunu kadın, 29,8 milyonunu erkek seçmenler oluşturuyor. Üç milyon seçmenin ilk kez oy kullanacağı 24 Eylül genel seçiminde 42 siyasi parti 4 bin 828 aday ile seçmenin karşısına çıkıyor. Federal Seçim Kurulu Başkanı Sarreither sadece 1998 yılındaki seçimde 5 bin 62 aday ile bu sayının üzerine çıkılmış olduğuna dikkat çekti. 

Sarreither seçime katılım konusunda da iyimser olduğunu söyledi ve şu anki siyasi atmosferin katılımın yüksek olacağına işaret ettiğini vurguladı. 2013 yılındaki genel seçimde katılım yüzde 73 oranındaydı. Federal Seçim Kurulu Başkanı Almanya dışında yaşayan Alman vatandaşlarında da seçime ilginin artmakta olduğunu belirtti. 17 Ağustos tarihine kadar yaklaşık 37 bin kişinin kendisini seçmen kütüğüne kaydettirdiğine işaret eden Sarreither, bunun 2013 yılındaki genel seçime oranla iki kat artış anlamına geldiğini kaydetti.(DW)