İktidardaki Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile muhalefetteki Yeşiller'in ortak karar tasarısı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Jön Türk hükümetinin talimatıyla Ermeniler ve diğer Hristiyan azınlıklara yönelik tehcir ve katliamı soykırım olarak nitelendirmesinin yanında, o dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri müttefiki konumunda olan Alman İmparatorluğu'nun sorumluluğunun da altını çiziyor.
"Türkiye sanık sandalyesinde değil"
Oylama öncesinde yaklaşık bir saat süren tartışma oturumunda konuşan parti temsilcileri, amacın Türkiye'yi ya da mevcut Türk hükümetini sanık sandalyesine oturtmak olmadığını vurguladılar.
Alman Federal Meclisi Başkanı Norbert Lammert, oturumun açılış konuşmasında "Parlamento tarih komisyonu değildir, mahkeme hiç değildir" diyerek, ancak Alman meclisinin Almanya'nın kendi tarihi sorumluluğu da bulunan bir konuda nahoş sorulardan kaçamayacağını kaydetti. Lammert, "Bugünkü Türkiye 100 yıl önce olanlardan sorumlu değildir, ama bunun gelecekteki sonuçlarından sorumludur" diye konuştu.
Sosyal Demokrat Parti dış politika uzmanı Rolf Mützenich de konuşmasında, tartışma oturumunun konusunun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yargılamak değil, Ermeni soykırımı olduğunu vurguladı.
"Trajedi değil, sistematik imha"
Hristiyan Birlik meclis grubundan Christoph Bergner de tartışmanın soykırım kavramına indirgenmsesinin yanlış olduğunu belirterek, "Biz bu kavramı hukuki anlamda değil, trajedinin boyutunu ortaya koymak için kullanıyoruz" diye konuştu.
SPD milletvekili Dietmar Nietan ise Türk tarafının tezine gönderme yaparak, Ermeni ve diğer Hristiyan azınlıklara yönelik imha politikasının 'Birinci Dünya Savaşının karmaşasında yaşanan acı olaylar' olmadığını, dönemin devlet makamları tarafından Jön Türk hükümetinin talimatıyla sistematik olarak uygulandığını vurguladı. Nietan, "O dönem göz yumanların torunları olarak bu insanlık suçunun kurbanları önünde saygıyla eğiliyoruz. Soykırım soykırımdır" diye konuştu.
DW/BK/HS