Karşınızda en pahalı markaların son model „Lüks Siyah Araba“larından bir anda otuz- kırk tanesini gördüğünüzde aklınıza ilk gelen ne olabilir!?

Çevrede hangi resmi kuruluşun olduğunu, kentin bu mahallesinde küçük sayılabilen üç yıldızlı bir otelde kimlerin kalabileceğini, neler olup bittiğini sorgularken „G 20 Zirvesi“ ilk anda akla gelmiyor. Kasım'ın ikinci haftasından itibaren Antalya'nın otellerinin önlerinde, mahalle aralarında, yollarında sık sık görülen bu arabalardakilerin görevleri neydi?

Suudi Kralı Salman için 465 özel araç ve 16 Kamyon Eşya ile G 20 Zirvesine katıldığını ve Türkiye´de 400 son model araç kiraladığını basından öğrenince arabalar anlam kazanıyor.



Görevlendirilen bu arabalardaki kişiler sadece Antalya Hava Limanı ile Oteller çevresinde görülmüyor; kentin içinde, mahalle aralarında, kentin dışındaki ana ve patika yollarında yani tahmin edilmeyen en tenha yerlerinde bile sık sık rastlanılıyor, nereye gidilse karşılaşıyor. İnsan daha fazla dikkat ettiği için mi bu kadar çok ortalıkta dolaşması anormal bir izlenim bırakıyor. Denizde yüzenlerin, çevrede gezenlerin bile dikkatini çeken alışık olunmayan durumlarla karşılaşılıyordu. Havadan, karadan, denizden ciddi önlemler alındığı adeta gözlerin içine sokuluyor, beyinlere kazınıyor ve de anlamlandırılıyor.

Antalya Hava Limanı ile Belek kasabası arasındaki Alanya otoyolu tek yönlü trafiğe açık ve diğer şeritte zırhlı araçlar ve polis arabalarıyla çevrilmiş durumda. Lara Bölgesindeki Otellerin çevresinde adım başı mavi yelekli polisler nöbetteler.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında „Antalya Cumhuriyet Alanı“ na Halkı alırken kontrol eden bir kadın polis memurunun „Biz bu ülkenin kölesiyiz, bu sıcakta saatlerce burada görev yapıyoruz,“ dediği aklıma geldi. Birer, ikişer, üçer kişilik sıcak havada nöbet tutan polislerle karşılaşılıyor.

Güvenlik önlemleri alınması doğru ama insanların huzurunu kaçıracak şekilde tüm çevreyi kontrol etmek, alışık olunmayan izlenimler vermek gerekli mi acaba?

Antalya'da yapılan bu „G 20 Zirvesi“ e Dünya'nın en önde gelen Liderleri yaşanan TERÖR, EKENOMİ ve diğer sorunlarına çözüm aramaları tabiiki çok önemli… Bu toplantının Türkiye'de ve de Antalya gibi güzel bir doğaya sahip ilde yapılması çok önemli ama yaşananlara bakılınca güvenilir bir izlenim veriyor mu?

Liderler içeride kendi aralarında neler konuşuyor, hangi konularda anlaşabiliyorlar, yaşanabilecek bir Dünya için hangi önlemleri alabilecekler bilinmiyor ama dışarıda sergilenenler çok da olumlu görünmüyor.

İnsanoğlu nasıl bir yaratık ki hangi konumda olursa olsun çevresine gösteriş yapmaktan kendisini alıkoyamadığını gösteriyor Antalya'daki bu kareler.

Dünya'daki sorunları çözmek için çaba göstermeye çalışırken zenginliklerini, acımasızlıklarını, diktatörlüklerini sergilemekten geri kalınmıyor. Tam da bu zirvenin toplandığı bu ayda Dünya'daki savaşlar, Türkiye ve Paris'teki TERÖR olayları çözüm arayışlarının ne kadar gerçekçi, samimi arayışlar olduğu düşündürüyor. Antalya sokaklarında dolaşan lüks arabaların arasında ekmek parası kazanmak için çöp kontinerlerinden kağıt ve plastik şişeleri toplayanları yokedemedikleri gibi…

Siyah Lüks Araçlar geleceğin karanlık yüzünün bir göstergesi mi (?) diye düşündürüyor.

Antalya, 16.11.2015