Emeğe saygı.

Sanki orta yerde nurtopu gibi gibi bir oğlan çocuğu emek.

Colomb'un Amerika'yı keşfi bir emek, çok kahırlı bir macera, sonucu ne, tüm kıta uygarlıklarının yokedilişi, milyonlarca masum yerlinin katli, altına hücum. Neresine saygı duyayım.

Biber gazı üreten işçi, evine ekmek götürmek için direnenlere ölüm ve zulüm üretiyor, adı emekçi, emeğine saygı mı duyayım?

Maden şirketine para kazandırsın diye Kazdağlarının bağrını delen işçinin emeğinin neresi saygıya değer?

Badem bıyıklı bir Müslümanın ortanca karısı saçlarını süpürge ediyormuş, aman ne kadar saygın bir kadın emeği.

Ülkücü mafyacı bir hırponun 10 yıllık uzatmalı metresi, 10 yıl aşkına emek vermiş, maşşalllah ne kadar takdir edecek bir emek!

Emek diye yuvarlak bişiy icad etmişler. Yuvarlak emek yok. Adını koyalım. Emek bir üretim sürecinde harcanan insan çabasının toplamıdır ve o çabanın sonunda ne çıktığıyla, ne üretildiğiyle ölçülür.

Saygı duyulacak emek var, saygı bir yana insana küfür anlamına gelen emek var.

Sadakat!

Ağaların marabaları ölümüne sadıktır.

Köleler sahiplerine ölümüne sadıktır.

İşçiler patronuna sadıktır.

Suudi kralları Amerika'ya İngiliz Kraliçesinde sadıktır.

Metres, ülkücü mafya bozuntusuna sadıktır.

Şeriatçının 4 karısı kocalarına, iffetlerine sadıktır.

Olmaz olsun bu sadakat.

Sadakati bunlarla göstermek sadakate olan en büyük kötülüktür. Aşağılanmaya sadakat insan onuruna vurulan en büyük zincir.

Cömertlik

Patron işçilerine senede bir gün lolipop vermiş, aman ne kadar çok cömertmiş.

Ağa maraba askerlerine bedava mermi vermiş, vay vay vay çok cömertmiş

Hz. Muhammed kölelerinden birini özgür bırakmış, git şu minarede benim adıma ezan oku demiş, cömertmiş.

Şeiratcı, karılarına hediyeler almış ne kadar cömertmiş.

Ülkücü mafyacı karısının giymediği geceliği metresine hediye etmiş ne kadar cömertmiş.

Bir de daha acıklı cömertlikler var;

işçiler o kadar cömertler ki maaş artışı bir yana, yıllık izin haklarından vazgeçmişler.

Marabalar ağanın çocuğu oldu diye ellerindeki tek koyunu kesmişler.

Şeriatçının karıları, yeni gelen taze karıya herif doysun diye gecelik haklarından vazgeçmişler.

Ülkücü mafyacının metresi o kadar cömertmiş ki, gençliğini, bedenini, 10 yılını verdiği yetmezmiş gibi, çalışıp biriktirdiği üçbeş kuruşunu da topluca yiğidinin ellerine gönül rahatlığıyla teslim etmiş.

Cömertlikte sınır yok.

Yeter ya, kavramların içine sıçtınız, tam da bokunda boğulmak bu.