Grand Yazıcı Otel’de devam eden Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününde Accenture Yönetim Danışmanlığı Strateji Başkanı Mark Spelman’ın moderatörlüğünde 'Geleceğin Sektörleri' konulu toplantı yapıldı. Bu oturuma konuşmacı olarak Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Simpaş GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Faktoring Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ataman katıldı.

”İNTERNETTE YAYINCILIK TUZAKLARLA DOLU”

Vuslat Doğan Sabancı konuşmasında medyanın dünya ve Türkiye’deki geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Medyanın dünyada ve Türkiye’de geleceği nedir sorusuna klişe bir yanıt verildiğini ve bunun internet olduğunu kaydeden Vuslat Doğan Sabancı, şunları söyledi:

“Medyanın geleceği, hangi internet ve nasıl internet. Medyada internette yayın yapan kuruluşların başarısız olanlarıyla, başarılı olanların farkına baktığımızda ne görüyoruz? Zor bir tablo. Çok iyi bir fikrin varsa, internette yayıncılık yapmak gerçekten kolay. Çünkü giriş sermayesi o kadar fazla değil. Giriş bariyerleri yüksek değil. Dağıtım kanalları herkese açık. Konvansiyonel medyadaki gibi televizyon kanalı ya da matbaa makinasının ya da dağıtım ağının olması şart değil. Ama internette yayıncılık daha sonraları bence tuzaklarla dolu. Çünkü kalabilmek zor. Yani pazarlamak için marka oluşturmak için gereken sermaye o kadar yüksek ki, gerçekten bunu başaranlar çok az.”

”MECRALAR ARASINDAKİ KALIN DUVARLAR YIKILDI”

Vuslat Doğan Sabancı, Türkiye dahil 9 ülkede internet yayıncılığı yaptıklarını ve Türkiye’ye henüz rekabetin gelmediğini ifade etti. Vuslat Doğan Sabancı şöyle dedi:

“Özellikle Doğu Avrupa’da internette iyi fikrin varsa, sıkı ve başarılı bir içerik sunuyorsan. Yaşayabilmek için gerçekten çok fazla pazarlama ve yatırıma ihtiyacın var. Dolayısıyla gereken yatırımın zamanlaması ve yönü değişiyor. Dağıtım kanallarından daha ileriye pazarlamaya kalıyor. Peki, ‘medyanın geleceği internet değil’ dedik, buna bir çarpı koyduk. Peki, nedir o zaman? İnternet hızlı bir teknoloji, çok önemli bir durumu değiştirdi. O da mecralar arasındaki kalın duvarları yıktı. Yani ne demek istiyorum, televizyon diye bir mecra var. Gazete, dergi, radyo gibi mecra vardı. Bugün bu mecraların hepsi birbirine girmeye başladı. Artık bütün bu mecralarda var olan markalar var. Ama mecralar net değil."

”HÜRRİYET SİZCE NEDİR?"

Vuslat Doğan Sabancı, Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Hürriyet’ten örnek vermek istediğini belirterek, “Hürriyet sizce nedir?” sorusunu sordu ve yanıtını şöyle verdi:

“Bugün Hürriyet Gazetesi, şöyle 2 milyonluk bir kitleye yetişiyor. Sonra onun yanında 'hurriyet com tr' sitesiyle 2.2’lik bir kitleye erişiyor. Bunların arasındaki kesişen yer sadece yüzde 15. Yetmedi son 1,5- 2 yıldır hayatımıza Hürriyet’i takip eden sosyal medyada 1,5 milyon başka büyük bir balon geldi. Mobilden 400 bine yakın takipçimiz var. Bunun yanında Ipad için 130 bin kişi download (program indirmek) etti. Orada ilk defa satın almaları da görüyoruz. Yani böyle baktığımızda 5 milyona yaklaşan bir erişimden bahsediyoruz. Hürriyet Gazetesi ile sadece bunun 2 milyonunu yapıyoruz. Tabi bütün gücümüz etkinliğimiz, köklerimiz tecrübemiz buradan geliyor. O olmasa bugün buraya yetişemezdik. Ama şimdi Hürriyet sadece bir gazetedir demek, kafi değil. Şunu söylemek istiyorum. Günde 30-40 video üretiyor. 1,5 milyon kişi Hürriyet’in videolarını izliyor.”

”MEDYANIN GELECEĞİ MARKADIR”

Her şeyin birbirinin içine girdiğini ve artık mecra olmadığını kaydeden Vuslat Doğan Sabancı, “Medyanın geleceği markadır" dedi. Markaların önemli olduğunu, dijital dünyada markayı oluşturmanın kolay olmadığını anlatan Vuslat Doğan Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık markalarla ancak her yerde olmak zorundasınız. Sosyal medyada da diğerinde de diğerinde de. Şöyle bir şey var mı hayatımızda? Ben sadece facebook kullanıyorum. Televizyon seyretmem, gazete okumuyorum. Radyo dinlemiyorum. Yok ya da ben sadece televizyon izlerim, o da yok. Tabi ki internete de bakıyorum. Tabi tweet de atıyor bazılarımız. Dolayısıyla marka olarak ihtiyaç duyulan her zaman, her yerde, her formda olmalıyız. Biz markalarımızın takipçisi olmalıyız. Medyanın geleceği güçlü markalardır. Peki bu markaları oluşturmak için neler yapmalıyız. Gücü nasıl devam ettirmeli ve büyütmeliyiz. Bu da çok önemli burada da bence yine teknoloji büyük müthiş bir fırsat veriyor. Diyor ki artık bildiğiniz işe geri dönün. Artık dağıtım kanallarıyla yani katma değeri az işlerle uğraşmayın, bunu Apple yapıyor sizin için. Bunu başka dağıtım kanalları yapıyor sizin için. Siz içerik üretiyorsunuz. Hatırlayın bunu, içeriğinize geri dönün."

“İÇERİK KRALDIR”

Vuslat Doğan Sabancı, asıl farkı yaratacak olanın içerik olduğunu 15 yıldan beri sessiz sessiz, hafif korka korka, ama şimdi daha yüksek sesle söylediğini belirtti. Vuslat Doğan Sabancı, şöyle dedi:

"İçerik kraldır. Ve bizim bildiğimiz iş içeriktir. Şimdi hangi içerik sorusu geliyor. Her yerde olan içerik, para etmiyor. O zaman ne yapacağız. Yüzde 20 havyar üretmeyi öğreneceğiz. Yani kimsede olmayan. Fıstık üretmenin yanı sıra. Böyle bir denge konuşuyor ve kurguluyoruz kendi aramızda. Tabi ki kabuklu fıstık üreteceğiz. Tabii ki son dakika haberleri vereceğiz. Ama kimsede olmayan iyi işlenmiş, her boyutuyla sunulmuş, her yere verilmiş içerik kıymetli içeriktir. Bunun için her zaman para ödemeye değer. Biz de bunu tekrar daha güzel nasıl ambalajlayabiliriz, daha iyi nasıl verebiliriz. Daha donanımlı nasıl verebiliriz. Buna konsantre olacağız.”

“15 YIL ÖNCE HAYAL EDEMEZDİK”

Moderatörün 'global ve yerel medyanın etkinliği nasıl?' sorusunu yanıtlayan Vuslat Doğan Sabancı, bir içerik markası olduklarını vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

”Dolayısıyla sadece haber değil. İçerik bizim için önemli. Bu alandaki gücümüzü de hiçbir zaman bir yerel markaya bırakmak aklımızdan geçmedi. Onlarda bizim ülkemize gelmeden çok evvel, ilk internet çıktığında kendi markamızla orada var olduk. Ve şu anda bir rekabet olduğunu da düşünmüyorum. Global marka derken neden bahsediyoruz, mesela facebook ile Hürriyet’in rekabet ettiğini düşünmüyorum. Ya da Kanal D’nin asla rekabet ettiğini düşünmüyorum. Ya da herhangi başka bir Türk markasının. Aynı şekilde Google’la da. Bir googlenews hiç bir zaman bunları look like edemez, etmedi de boşluk yaratmazsak edemez. Eğer ihtiyaca biz karşılık verirsek, edemez. Hurriyet com.tr bugün Avrupa’nın birinci medya portalı. Yani en fazla erişim sağlayan medya portalı. Biz bunu 15 yıl evvel hayal edemezdik. Yani bir Türk markası, bir Türk medya markasının Avrupa’daki büyük devler arasında bir lider olmasını. İngiltere’yi saymıyorum., Ancak kıta Avrupa’sında, Almanyalardan bizi geçen rakip yok. Dolayısıyla iyi yaparsanız. Orada varsanız, zaten tüketici sizin markanıza alışmışsa geliyor ve orada kendini evinde hissediyor. Güveniyor.”

”RUSYA’DA HALA BÜYÜK FIRSATLAR VAR”

Moderatörün 'medyada Türkiye’nin bölgesel liderliği anlamında iyimser olmalı mıyız' sorusunu da Vuslat Doğan Sabancı, “Sadece medya değil, umarım teknoloji perspektifinde de lider olabilir. Gerçekten başarılı girişimciler çıkıyor. Oyun alanında, başka yazılımlar alanında, medya alanında zaten şu anda bence bir lider pozisyonunu üstlenmiş vaziyette. Ortadoğu'da ciddi bir medya trendinden bahsediyoruz. Doğu Avrupa’ya geldiğimizde ise biraz Almanlarla rekabet içindeyiz. Rusya’da hala büyük fırsatlar var. Orada bizim bir yatırırımız var ama hala gidilebilecek yer Rusya. Türkiye’de bunu kısmen kanıtlamıştır. Gideceği yol vardır” diye yanıtladı.