Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından tasarlanarak, Simpro Limited Şirketi tarafından hayata geçirilen "Yerli Radyolink" cihazlarının tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acerer, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu, TÜBİTAK-BİLGEM Başkanı Hasan Palaz, Simpro Genel Müdürü Alaaddin Gülbüken katıldı. Toplantıda "Yerli Radyolink" projesi için hazırlanan protokole de imza atıldı.


Toplantısında konuşan BTK Başkanı Tayfun Acarer, radyolinke önem verdiklerini söyleyerek, "Radyolink bana göre sarf malzemesidir. Sabit ve mobil şebeke var. Sabit şebeke ağırlıklı olarak fiber, mobil şebeke de baz istasyonu. Şimdi bir kere bizim hızla bu şebekeyi geliştirmemiz lazım. Çok büyük data trafiğimiz var. Radyolink mobil şebekede ve sabit şebekede de çok kullanılan bir teçhizat. Sabit ve mobil şebekenin ana elemanıdır. Hem sabitte hem de mobilde kullanılır" dedi.


TÜRKİYE'DEKİ MOBİL ŞEBEKE ALT YAPISI AVRUPA'DAN DAHA İYİ


Acarer, "Türkiye'deki reklamlarda da görüyorsunuz, Türkiye'de mobil şebeke alt yapısı Avrupa'dan daha iyi. Bunun altına imza atarım ben. Bunun basit bir nedeni var. Yaklaşık 2.5 sene önce 3G başladı. Avrupa'da üçüncü nesil çok daha önce başladı. Sonra gerçekten krizlerle karşılaştılar. Lisanslarını iade etmeye kalktılar. Yani Türkiye o deneyimleri gördü ve uygun bir zamanda ihaleyi yaptı. Lisans bedeline kimse itiraz etmedi. Fakat o arada çok önemli gelişme oldu. Ben yine iddia ediyorum, bu kullandığınız 3.5'tir. O yüzden işletmecilerimizin tesis etmiş oldukları alt yapı sizin kullandığınız yeni nesil sistemler Avrupa'nın en ilerisi ve 3.5'tir" diye konuştu.


FRANSA'DAN SONRA EN ÇOK KONUŞAN ÜLKE TÜRKİYE


Geniş banttaki abone sayısının 16.3 milyon olduğunu söyleyen Acarer, şöyle konuştu:


"Biliyorsunuz 2013 yılına bizim koyduğumuz hedef 13 milyondu. '13 milyona 2013'te gelebilecek miyiz' diye revize etmiştik. 2023'teki hedefimizi de revize edeceğiz. Geçen sene, sadece 2011'den bahsediyorum, geniş banttaki artış yüzde 95 oldu. Çok önemli bir rakam. Ben yine iddia ediyorum, Avrupa'da hiç bir ülkede hiç bu kadar artış yok. Bu konuda hiç mütevazı değilim. Türkiye, Avrupa'da Fransa'dan sonra en çok konuşan ikinci ülke, 263 dakika. Fransa'nın 270 dakika civarında. İnşallah onu da geçeceğiz. SMS'te birinci ülkeyiz, aylık 211 adet SMS ile. Ayda 263 dakika konuşuyoruz. Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini kullanmada dünyada 4'üncü, 5'inci ülkeyiz."


MOBİL ŞEBEKEDEKİ DATA TRAFİĞİ YÜZDE BİN 495 ARTTI


Acarer, son bir yılda data trafiğindeki artıştan da söz ederek, "Sabit ve mobil şebekedeki data trafiği yüzde bin 495 arttı. Yani 15 kat arttı. İnternette de aylık 33 saatle Avrupa'da en çok internet kullanan ülkeyiz. Networkteki data trafiği, abone sayısından çok daha fazla artıyor. Bunun sonucunda bir süre sonra övündüğümüz şebekemiz, eğer yeterli yatırım yapılamazsa yetmeyecek. Bunun süresi 10-15 yıl değil, 2-3 yıl sonra bu şebeke tıkanmaya başlayacak. Önümüzdeki 5 yılda dünyadaki şebekelerdeki data trafiği 75 kat artacak deniliyor. Yani bu heseplamalar ortada olunca bizim hem sabit, hem de mobil şebekeyi en kısa sürede genişletmemiz, hızlandırmamız gerekir" diye konuştu.


Bazı yerel yönetimlere eleştiride de bulunan Acarer, "Komik mi desek, üzücü mü desek bu tür gelişmeler oluyor Türkiye'de. ABD'de bazı yerel idareler yeni bir yapının, sistemin kendi şehirlerine kurulması için oradaki yerel idare başkanlığına yapmadıklarını bırakmıyor. Burada da maalesef bazı yerel idareler, bırakın yenilerinin kurulmasını, eskileri davul zurnayla indiriyor. Bu şebekeler lisans, imtiyaz sözleşmesi almış tüm işletmelerin malı, mülkü devletindir. Yani Türk Telekom satılmadı, sistemleri belli bir süre kiralandı. 10-12 sene sonra bu sistemler devlete geri dönecek. Ama burada yapılan zarar, örneğin fiberin koparılması, baz istasyonunun tahrip edilmesi devlet malına zarardır. Devletin şimdiki malına ya da 10 sene sonraki malına zarardır. Bununla ilgili ortak bir konsensus olması lazım" dedi.


2.1 MİLYON LİRALIK YATIRIM YAPIYORUZ


Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu da, projeye yönelik bilgi vererek, şöyle konuştu:


 "Yaklaşık 5-6 yıl önce bir hayaldi bu konu. Biz bu hayale Sayın Başkanımız Tayfun Acarer'in yönlendirmesiyle çalışıyoruz. 12 yıldır da TÜBİTAK-BİLGEM ve Sim Pro Kobi Şirketimizle bu üretimi artık gerçekleştirme noktasına geldik. Turkcell olarak bu konuda 2.1 milyon liralık yatırım yapıyoruz. Bu bir başlangıçtır. Yerli üretime destek vermek her zaman bizim önceliğimizdir. Türk ekonomisine ve istihdama çok büyük katkılar sağlıyor, biliyorsunuz. Daha önce yerli akü örneği vardı. Telekom sektöründe yerli akü üretilmiyor, ithal ediliyordu. Şimdi firmalar bunları ihraç eder noktaya geldi. Ümit ediyorum ki, yerli radyolinkte de bu noktaya geleceğiz. Biz, Turkcell olarak bunu şebekemize ilk olarak entegre ediyoruz. Üretilen bu radyolink 7 GHz bandında işlem görüyor. İletişime kalite ve süreklilikle büyük bir katkı gelecek. Yerli radyolinki üretirken bizim kailtemize katkı ve 3G ile artan data ile kapasiteye de katkı sağlayacak. Biz, Türkiye çapında montajını yapmaya başlayacağız. Mesela uzun mesafeli radyolink aktarımlarında şebekelerde yaşanacak sorunlarda bu ürünler katkı sağlıyor. Van ve benzeri doğal afetlerde şebekenin çoğalması yaşanacak kesintileri en aza indirgeyecektir."


RADYOLİNK NEDİR?


TÜBİTAK-BİLGEM tarafından 2 yıllık bir çalışma sonucu hayata geçirilen yerli üretim radyolink cihazları ilk etapta 51 ilde 150 lokasyonda Turkcel şebekesine entegre edilecek. 7 GHz bandında çalışacak radyolink cihazları özellikle yağmurlu hava koşullarında kesintisiz iletişim ve süreklilik için katkı sağlayacak. Radyolink cihazlarının en büyük özelliği yerli üretim olması. 3G ve GSM altyapılarında iletişim üniteleri ile santral merkezleri arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla kullanılan cihazlar TÜBİTAK tarafından tasarlandı.


PÇK-UÇ  (FOTOĞRAF)