Açılıştan önce konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, şunları söyledi:


"Avrupa Birliği kapısında bekletilen Türkiye, bugün Avrupa Birliği'ne ders veriyor. Geçmişte bizi hasta olarak niteleyen AB'nin birçok ülkesi yoğun bakım çadırında, Allah şifa versin onlara. Türkiye bütçe açıklarında, toplam kamu borcunun milli gelir oranında 26, 27 ama ben Güney Kıbrıs'ı ülke olarak kabul etmiyorum. 26 ülkenin 23'ünden çok daha önemli mali ve bütçe disiplin performansına sahip. Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne almayanlar utanmalı. Kanadalı, Koreli, Brezilyalı, Ukraynalı iş adamlarına vize verirken, Türk iş adamlarına vize vermeyen Avrupalılar utanmalı. Bu tamamiyle AB'nin samimiyetsiz, iki yüzlü yaklaşımını ortaya çıkarmış olduğu bir husus. Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde olmayışının asıl sıkıntısı AB içindir. Geçen yıl Türkiye yüzde 8.5 büyüdü. Geçen yıl AB yüzde 1.5 büyüdü. Eğer Türkiye AB üyesi olsaydı, Avrupa Birliği yüzde 1.5 değil, yüzde 1.8 büyüyecekti. Burada bir kayıp varsa bu kayıp AB'nindir."


 


"OTOMOTİV SEKTÖRÜ TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ"


Türkiye'de tüketicinin talebini karşılayacak yeni modellerin de üretime katılması gerektiğini söyleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de , şöyle konuştu:


 "Bu üretim yapısıyla hedeflerimize ulaşmamız mümkün değil. Üretim yapımızın içerisine ileri teknoloji, yüksek katma değerli ürünleri koymamız lazım. Bu da araştırma geliştirmeye, teknolojik gelişmelere ve verdiğimiz önemle paralel olacaktır. Her sektörde yeni bir aşamaya geçmemiz gerekiyor. Yeni aşamaya geçmediğimiz sürece bizim bu sektörü, başka sektörü geliştirmemiz mümkün değil. 20 yıl önce aldığımız otomobillerde camlar otomatik değildi. Dikiz aynası vardı ama; sağ ayna opsiyoneldi. Bütün bunlar farklı bir noktadan başka bir noktaya geldiğimizi, gelmemiz gerektiğini bize gösteriyor. Bugünkü otomobiller çok farklı, yarınkiler çok daha farklı olmak zorunda. Sektörün öneminin farkındayız. Türkiye otomotiv sektörü için önemli, otomotiv sektörü Türkiye için önemli. Türkiye otomotiv sektörü için yeni markların yaratıldığı bir merkez olmalı. Geçen yıl yaklaşık 600 bin araç iç pazarda satıldı. Bugün ana sanayi bir mesaj vermek istiyorum. Üretilen arabaların yüzde 75'ini ihraç ediyoruz. Ama tükettiğimiz otomobillerin yüzde 75'ini de ithal ediyoruz. İçeride ürettiğimiz modeller ve markalar, tüketicinin talebini karşılamaya yetmiyor. Yeni markaların Türkiye'de yatırım yapması, var olan yatırımların yeni modellerle zenginleşmesi gerekiyor. Ana üreticileri Türkiye'de marka oluşturmayı bir milli ve manevi görev olarak kabul etmelidirler. Çok büyük bir birikime sahip olduğumuz için bunu yapabilmemiz kolay."


İY (MK) (FOTOĞRAF)