Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Biyolojik Mücadele Sempozyumu', Antalya Porto Bello Hotel'de gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Birişik, Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Bedrullah Erçin, ilgili kurum temsilcileri ve üreticiler katıldı.

ASIL SORUN DÜNYA NÜFUSUNU SAĞLIKLI BESLEMEK

Nevzat Birişik, dünya nüfusunun 1900'lü yıllarda 1.5 milyar iken 2012'de 7 milyarı geçtiğini belirterek, Birleşmiş Milletler'in 2300 yılına kadar dünya nüfusunun artışını sürdüreceği yönündeki öngörüsüne bakıldığında, tarım sektörünün asıl derdinin bu nüfusu nasıl besleyeceği olduğunu anlattı. Yapılan çalışmaların, gıda güvenliğini sağlamanın bugüne nazaran daha zor olacağını ortaya koyduğunu aktaran Birişik, Türkiye'deki tarım sektörünün dünyadaki vahşi rekabete dayanabilmesi için insan sağlığına zararlı olmayan gıda üretmek, çevreye zarar vermeden üretim yapmak zorunda olduğunu vurguladı.

DEVASA BİR SEKTÖR ORTAYA ÇIKACAK

Birişik, bunu yapabilmenin en önemli yolunun biyolojik mücadeleden geçtiğine dikkati çekti. Nevzat Birişik, "Türkiye dünyanın en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip ülkelerinden biri. Biz bu ülkede dünyaya ihracat yapan, üretimi ciddi anlamda destekleyen bir sektör yaratmak istiyoruz. Bunun iki önemli ucu var. Biri arz, öbürü talep. Üretici bunu talep edecek, sektör bunu üretecek ve bu tekerler dönmeye başladığı zaman devasa bir sektör ortaya çıkacak" dedi.

ANTALYA İYİ YA DA KÖTÜ HEP ÖRNEK ALINIYOR

Bakanlık olarak biyolojik mücadelenin geliştirilmesi konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduklarını kaydeden Nevzat Birişik, şöyle dedi:

"Ama kamu eliyle ne kadar destek verirseniz verin bu işin sahibi üretici. Bu işi Antalya'da başaramazsak Türkiye'nin başka bir yerinde başarma şansımız yok. Antalya, Türkiye'nin en önemli tarım merkezi. Antalya'da yapılan her türlü tarımsal faaliyet bu ülkeye örnek teşkil ediyor. İyi ya da kötü anlamda. Antalya'nın dinamizmi başka hiçbir yerde yok. Biz bu nedenle toplantı için Antalya'yı seçtik. Amacımız Türkiye'de biyolojik mücadeleyi ve bu ürünleri üreten firmaları destekleyerek Türkiye'yi bu konuda lider ülke yapmaktır."

İSPANYA'NIN AKLI BAŞINA GELDİ

Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun sunum bölümlerine geçildi. Bu bölümde Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Yiğit, 'Türkiye'de tarım zararlıları ile biyolojik mücadelenin önemi ve geçmişi' hakkında bilgi verirken, İspanya'nın Almeria Üniversitesi'nden öğretim üyesi Prof. Dr. Jose Eduardo Belda ise İspanya'nın Almeria bölgesinde yürütülen biyolojik mücadele uygulamalarını anlattı. İspanya'nın başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine ürün satan bir ülke olduğunu söyleyen Prof. Dr. Belda, "İspanya da Türkiye gibi tarımda çok büyük kimyasallar kullanan bir ülkeydi. Fakat 2007 yılında Almanya'ya gönderilen ürünlerde aktif madde tespit edildi. Ruhsatlı olmayan bir ilacın kullanılmış olması çok büyük bir kriz olarak değerlendirildi. Bundan sonra İspanya hükümeti ve üreticiler artık bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkına vardı. Bu farkındalığın ardından hükümet çiftçilerin biyolojik mücadelelerinin yüzde 50'sini desteklemeye başladı. Son yıllarda biyolojik mücadele uygulaması yapılan tarım arazisi oranını ciddi anlamda arttı" diye konuştu.