Rengin Arslan / BBC

Ahmed, Rojava’daki üç kantonun, Afrin, Kobani ve Cezire meclislerinin bağlı olduğu meclisin başkanlığını yapıyor. 1961 doğumlu Ahmed, PYD’nin kurucuları arasında.

İstanbul’da buluştuğumuz Ahmed ile hem Suriye’deki durumu hem de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak’taki ilerleyişini konuştuk.
Bir süredir Türkiye’desiniz. Ziyaret amacınız neydi?

Suriye muhalefetinin neredeyse tamamı Türkiye’de ikamet ediyor. Onlarla görüşmeye geldik. Suriye’nin geleceği ile ilgili projelerimiz var. Suriye muhalefetiyle nasıl bir araya geliriz, partileri nasıl bir çatı altında toplayabiliriz, onlarla nasıl bir ilişki içine girebiliriz diye bakıyoruz. Suriye Ulusal Koalisyonu, Türkmen Meclisi ve Asurilerin örgütlü temsilcileri ile görüştük.

Görüşmelerde hangi konular konuşuldu?

Suriye’de durum karmaşık. Hem askeri hem siyasi olarak Suriye’deki mevcut durum tıkanmış durumda. Hiçbir tarafın başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Cenevre II’nin sonuçsuz kalması üzerine, Suriye’deki parçalar üzerinde güç sahibi olan demokrat kurum ve örgütler kendi çıkarlarımız için, Suriye’nin çıkarları için nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunduk.

Muhalefetin sizin görüşlerinize yanıtı ne oldu?

Ziyaretimizden memnun oldular. Bir heyet gönderip bu demokratik özerklik deneyimini yerinde göreceklerini söylediler. Ama bugün koalisyon dağılmış durumda. Bu dağınıklık toparlansın görüşmelerimize başlayacağız.

“Askeri anlamda bugün rejime karşı en güçlü örgüt IŞİD”

Cenevre II ve Beşar Esad’ın yeniden seçildiği seçimler sonrası Suriye’deki muhalifler güç kaybetti mi ya da Esad güç kazandı mı? Şüphesiz Esad Cenevre II’den başarılı bir şekilde çıktı. Zaten muhalefetin durumu zayıf görünüyor. Öyle bir aşamadan geçiyoruz. Mevcut durumda Suriye’de IŞİD ilerliyor. Askeri anlamda bugün rejime karşı en güçlü örgüt IŞİD’dir.

IŞİD bu süreçte Suriye’de güç kaybetti mi? Irak’a yönelmesinin bir nedeni de bu olabilir mi? Ben sanmıyorum. IŞİD’in Suriye’den Irak’a geçmesi Esad’ın seçimleri kazanması, Cenevre’den kazanımlar elde etmesiyle ilgili bir durum değil. Zaten IŞİD’in hedefi belli. Irak ve Şam’da İslami bir devlet hedefliyor. IŞİD’in bir yöntemi var. Boşluk, karmaşa bulduğu yere yerleşmeye çalışıyor.

“Irak’ta Sunni ve Şii kavgası uzun seneler sürebilir”

IŞİD’in Irak’taki bu hızlı ilerleyişini öngörüyor muydunuz?

IŞİD’i orada besleyen bir durum zaten var. IŞİD’in orada bir zemini var. O yüzden tahmin ediyorduk. Suriye’ye, Irak üzerinden gelip savaşıyordu. Ta Felluce’den Rakka’ya kadar Sünni bir hat var. IŞİD bu hat üzerinde zemin buldu ve gelişti.

Bundan sonra ne olacak Irak’ta?

Tahmin ediyorum ki Sünni ve Şii kavgası daha uzun seneler sürecek. Duruma baktığımızda Maliki’nin yandaşları ve IŞİD silahlanmış ve savaşa hazırlanıyor ve bu bölgede daha uzun yıllar devam edeceğine inanıyorum.

Amerika 300 askeri danışman göndereceğini açıkladı Irak’a. Sizce daha ileri askeri adımlar atacak mı?

Amerika bölgedeki durumu görüyor. Kontrol altında tutulabilecek bir mezhep savaşını Amerika engellemeye pek istekli olmayacaktır. Irak ve İran’ın savaşına Amerika göz yumdu. Üstelik bu siyasetle bölgedeki ülkelerin, Irak’ın, İran’ın eli Amerika karşısında zayıflıyor. Bu ateşin çok yayılmaması şartıyla müdahale etmeyecektir.

“Eksiklerimizi anlamaya çalışacağız”

Irak’taki yeni gelişmeler Rojava’daki durumu tehdit eder mi?

IŞİD Musul’u ele geçirdikten sonra elde ettiği ağır silahların bir kısmını Rojava bölgesine geçiriyor ve şimdi Rojava’ya saldırıyor. Bugün yine Kamışlı sınırında saldırı oldu. Bu saldırılar zaman zaman oluyor zaten.

Şiddetlenmesini bekliyor musunuz?

Muhtemelen şiddetlenecektir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü yeni bir rapor yayımladı ve bölgenizde keyfi tutuklamalar ve insan hakları ihlalleri yapıldığını söyledi. Bu raporu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Rapora tamamen olumsuz bir gözle bakamayız. Olumlu tarafları da var. Raporun bazı yerlerinde eksiklikler var. Gerekli araştırmalar yapılmadan hazırlandığı kanısındayım. Ama içinden geçtiğimiz durum olağanüstü bir süreç. Bu süreç içinde eksiklerimiz varsa anlamaya çalışacağız. Bunları da gidermeye çalışacağız. Yine de tek bir bakış açısıyla yapılmış bir rapor. Bizim siyasi muhaliflerimizle görüşülerek hazırlanmış. Bizim görüşümüz alınmadan hazırlanmış bir rapor.

“Rojava’nın yenilmesi Türkiye’nin yenilmesi anlamına gelir”

Türkiye’den yetkililerle görüştünüz mü?

Bundan 10 ay önce Dışişleri bakanlığının siyasi danışmanlarıyla görüşmelerimiz oldu. Şu an bir görüşmemiz yok.
O görüşmede yetkililer ne söyledi size?

Onlar da Suriye’deki halklar arasında bir ayrımcılık yapmadıklarını, Suriye’deki bütün halklara eşit şekilde yaklaşacaklarını söylediler. Kapıları kapatmaya mecbur olduklarını ama sınırın sıfır noktalarında yardımları geçirebileceklerini söylediler.
Şu an durum ne?

Ne yazık ki Türkiye kapıları açmadı. Arada sadece giriş çıkışlar için açılıyor. Biz bu kapıların resmi düzeyde açılmasını ve buradan ticaret yapılmasını istiyoruz. Bölgedeki halklar alışveriş yapsın ve biz de güçlenelim ki, buradaki cihatçı örgütlere karşı hem kendimizi hem Türkiye’yi koruyalım.
Rojava’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bizim Rojava’dan başka gideceğimiz bir yer yok. Gemileri yaktık. Rojava’nın başarısı, demokratik örgütlerin başarısı olacaktır. Suriye içerisinde olan bütün halklar, demokrasi isteyen güçler birlikte çalışacağız ve bunu başaracağız. Eğer Türkiye de ileride bu mevcut duruma pozitif bir gözle bakarsa, kapıları açarsa, ilişkilerimiz gelişirse... Türkiye’nin çıkarı Rojava’dadır. Mevcut durumda yerini IŞİD’e veya cihatçı bir örgüte bıraksa bu savaş Türkiye’ye de sıçrar. Rojava’nın yenilmesi Türkiye’nin yenilmesi anlamına gelir.