Hessen Rosa-Luxemburg.Vakfı Temsilcisi ve Mustafa Suphi Vakfı Almanya temsilcisi Murat Çakır İran’da kendiliğinden gelişen protesto gösterilerinin komünist ve devrimci güçler tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.

İran’daki gelişmelerle ilgili bir değerlendirme yapan Çakır ‘ İran komplike ( karmaşık) bir ülke. Molla rejimi gerçek anlamda Neo-Liberal çizgiyi izleyen kapitalist bir rejim. Ellerinde ciddi kaynaklar bulunduran, devlet kaynaklarını kendi çıkarları için kullanan bir hükümet biçimi. 1979’dan bu yana Şah rejiminden sonraki gelişmelerden dolayı halk hoşnutsuzdu, mutlu değildi. Şu anda ortaya çıkanlar halkın hoşnutsuzluğunun kendiliğinden dışa vurumudur. İran’daki komünistlerin ve sol güçlerin kendiliğinden gelişen bu gösterilere destek olup, öncülüğünü üstlenmeleri rejimi zorlayabilir. Molla rejimini geriye attıran her adım halklar için olumludur. Gelişmelerin kısa vadede ABD emperyalizminin veya İsrail gibi işbirlikçi ülkelerin işine geliyor oluşu bu gerçeği değiştirmez’ dedi.

Türkiye içinde kimi sol kesimde ‘İran’daki bu gösterilerin ABD’ye yaradığından desteklenmemesi gerektiği konusunda bazı kanaatlerin’ olduğunu ancak bu tartışmaların sorunlu olduğuna dikkati çeken Çakır, ‘Protestoları emperyalizmin işine gelen adımlar olarak görmeyi, kendi ideolojik yaklaşımının altını doldurmak için sarf edilen gerekçe olarak görüyorum. Genel olarak bakıldığında İran’daki muhafazakar kesimler de molla rejimine karşı sokağa çıkmıştır. Onlar bile rejime karşı çıkıyorsa ekmek ile demokrasi talebi yan yana geldiğinde, diğer sınıf katmanları protestolara katabilir ve bu gerici rejime karşı hareketi güçlendirebilir. Protestolara destek verenler arasında Ahmedinejat gibi gerici güçler de var. Ama onlar protestoları kendi çıkarları için yönlendirmek istiyorlar. Gerici molla rejimine karşı tüm komünist ve devrimci güçler pozisyon almalıdır’ dedi.

AVRUPA İHTİYATLI DAVRANIYOR

Çakır, Avrupa’nın İran’daki protesto gösterilerine ihtiyatlı davrandığını ve gösterilerde ‘Hırsızlar Türkiye’ye, İran Türkiye olmayacak’ şeklinde sloganlar atıldığına dikkati çekti.

İran’daki protesto gösterilerinin Türkiye’yi ne yönde etkileyebileceği yönündeki soruya da Çakır şu şekilde yanıt verdi: ‘Her ülkenin kendi koşulları vardır. Türkiye’de ulusalcılık ve Kemalizm batağına sapmış bir muhalif yapı var. Halkın kendi gücü dikkate alınmıyor. Ama hiç belli olmaz, ekonomik sorunlar artar, yoksulluk dayanılmaz duruma gelirse, İran’da isyan sonucu gerçekleşebilecek her ilerleme Türkiye’de de protesto yatkınlığını artırabilir.’

ABD’nin protestolara destek verdiği yönündeki değerlendirmelere de ilişkin Çakır ‘ Böylesi halk isyanlarını dışarıdan örgütlemek hayli zaman ve kaynak gerektirir. Öfkenin dışa vuruşu elbette kimi devletin işine gelmekte ve İsrail, ABD gibi ülkelerin gizli servislerinin İran’ı karıştırmak için stratejik planlar uyguladıkları kanaatindeyim. İsyan emperyalist ülkelerin kısa vadeli planlarına uygun görünse de ezilen ve sömürülenlerin haklarını ifade etmeleri bakımından olumlu bir gelişme’ şeklinde görüş bildirdi.

Çakır İran’da başlayan protesto gösterilerini Kürtler açısından ise şöyle değerlendirdi: ‘ İran’daki Kürt örgütlerinin açıklamaları İsyanı destekleme yönünde, bence de doğru. İran’daki Kürtler Molla rejiminin doğrudan hedefinde duran bir kitle. İsyan demokratik adımların sağlayacak sonuçlara yol açarsa, bu Kürtler açısından da önemli kazanımlar getirebilir. İran’daki Molla rejimi Kürt kanını içmektedir, en sert uygulamaları Kürtler’e uygulayan bir rejimdir.’​

Süheyla Kaplan/ Avrupa Postası