Görüşmelerde, Musul'da IŞİD'e karşı süren operasyon ile Türkiye'nin Irak içinde bulunan Başika kampı ve peşmergenin eğitimi üzerinde durulacağı, öte yandan Şengal bölgesindeki gelişmelerin de ele alınmasının beklendiği basına yansımıştı.

Ankara temaslarının ardından bir hafta geçmeden "KDP, Erdoğan diktatörlüğünün 'Kürdü Kürde kırdırma' politikasına alet olmaktadır." şeklinde KCDK-E /Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi imzalı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, "KCDK-E olarak KDP’yi bu Kürt düşmanı politikalara hizmet eden ve kardeş kavgasına sebep olacak tutumundan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürt Özgürlük Hareketinin Ortadoğu’da tüm halklar için umut vaat eden kazanımları karşısında barışçıl bir tutum sergilemeye çağırıyoruz." denildi.

İşte o açıklama:

“Rojava peşmergeleri” isimli grubun, Sihêlê mıntıkasından Şengal’in Xanesor beldesine yönelik saldırıları devam ediyor.

2 Mart 2017 Perşembe günü KDP’ye bağlı bu kişiler, ağır silahlar eşliğinde YBŞ’in kontrolü elinde tuttuğu Xanesor beldesine girmek istedi.

Sömürgeci Türk devletinin hizmetkarlığına soyunmuş KDP, Şengal’de Êzidîleri tehdit ederek sindirmek istemektedir. AKP ve DAİŞ çetelerin Kürt halkına karşı uyguladığı şiddeti ve katliamı görmemezlikten gelerek şimdide aynı saldırgan politikaları Şengal'de Ezidi Halkımıza uygulamaktadır.

KDP, Erdoğan diktatörlüğünün 'Kürdü Kürde kırdırma' politikasına alet olmaktadır.

Dönüşümlü bir şekilde defalarca Şengal’i tehdit eden AKP ve Barzani ittifakı Rojava devrimini boğmak, Kürt Halkının kazanımlarını gasp etmek için işgale hazırlanıyorlar. Son birkaç gündür art arda Minbiç’e yapılan saldırılar ve KDP’nin Şengal’e yönelik ağır silahlarla saldırı girişimlerinin Barzani-Erdoğan görüşmesi ardın gerçekleşmesi dikkat çeker bir durumdur.

KDP’nin Şengal’e yaptığı bu saldırı girişimi çok açıktır ki Kürtler arası birliğe zarar vermekte ve Kürt düşmanı cepheye prim sağlamaktadır. Kardeş kavgası çıkarmayı hedefleyen AKP devletinin politikalarini saldırı noktasına getiren KDP´nin bu politikalarını KCDK-E olarak kınıyoruz. KDP’yi Kürt halkının Rojava ve diğer cephelerdeki kazanımlarını hedefleyen bu tutumundan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte KDP’nin bu tutumunu normal değildir.

AKP-Erdoğan iktidarı KDP'yi Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı pervasızca kullanmaktadır. KDP is bu rolü açık açık istekle oynamaktadır. KDP’nin, PKK karşıtlığı Kürt Özgürlük Hareketine karşı düşmanlığına dönüşmüştür.

ERDOĞAN SON KOZUNU OYNUYOR

Referandum arifesinde yaşanan bu gelişmeler, Erdoğan iktidarının karşı büyüyen HAYIR oyları karşısında sıkışmışlığını açıkça ortaya koyuyor. Milliyetçi-ırkçı oylara oynayan AKP-Erdoğan iktidarı Kürt düşmanlığı üzerinden yaklaşan sonunu kurtarmaya çalışıyor. Ezidi Halkımızın kazanımlarına göz diken sömürgeci Türk devleti, gerek filen gerek KDP ve gerekse de işbirlikçi güçler üzerinden savaşı derinleştirmeyi hedeflemektedir.

KCDK-E olarak KDP’yi bu Kürt düşmanı politikalara hizmet eden ve kardeş kavgasına sebep olacak tutumundan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz. Kürt Özgürlük Hareketinin Ortadoğu’da tüm halklar için umut vaat eden kazanımları karşısında barışçıl bir tutum sergilemeye çağırıyoruz.

Tüm halkımızı, kurumlarımızı, Kürt partileri, kurumlarını, devrimci, demokrat, aydın ve insanlıktan yana herkesi KDP’nin bu tutumunu kınamaya çağırıyoruz. Ezidi halkımızın kazanımlarını boğmaya yönelik bu provokasyonu kitlesel bir şekilde ve demokratik mücadele biçimleriyle protesto etmeye çağırıyoruz.

KCDK-E /Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi 

2 Mart 2017 / Brüksel