Irak’ın üçte biri, bunun yanında Suriye’nin önemli bir bölümünün IŞİD’in eline geçtiğini hatırlatan Sinirlioğlu, bölgedeki karışıklık ve tetiklenen yeni krizlerin Türkiye’de ekonomi, güvenlik ve istikrarı dolaysız olarak etkilediğini vurguladı.
Ayrıca Sinirlioğlu, “IŞİD’in ilerlemesi uluslararası çabalarla denetlense de, tehlike bitmiş olmaktan çok uzakta” uyarısında bulundu.
“Kapsamlı siyasi adımlar, operasyonlar kritik önemde”
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin IŞİD tehdidinin yayılmasından bu yana mücadelenin içinde olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanı, yönetimin kararlılığını vurgularken, şöyle devam etti:
“Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Devlet Başkanı Mesut Barzani ve Başbakan Nechirvan Barzani’nin liderliğinde, sürdürülebilir kalkınma, istikrar, güvenlik gibi konularda elindeki tüm araçları ve olanakları kullanmaya devam etmektedir.”
Sinirlioğlu, konuşmasında ayrıca “düzenli ve kapsamlı siyasi adımların atılması ve askeri operasyonların yerine getirilmesinin, Irak toplumundaki yabancılaşmış grupların da geri kazanılması için kritik önemde olduğunu" söyledi.
Sinirlioğlu’na göre böylesi ortak çabalar ile IŞİD tehdidinin yanında “radikal ve saptırılmış zihniyet” de bölgeden bir daha dönmemek üzere uzaklaştırılabilecek.
“Külfeti daha iyi anlayacak başka bir ülke yok”
Suriye’deki iç savaşın tetiklemesiyle bölge ve dünyayı sarsan “mülteci krizi” de, konferansta Sinirlioğlu’nun değindiği başlıklar arasındaydı.
Türkiye’nin 2 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını ve yıllardır terörle mücadele ettiğini hatırlatan Bakan Sinirlioğlu, IŞİD’le mücadelenin yanında ülkesinden uzaklaştırılan 1.7 milyon Suriyeli sığınmacı ve mülteciyi barındıran bölge yönetiminin taşıdığı külfeti daha iyi anlayabilecek bir başka ülke olmadığını söyledi.
