Beşar Esad rejimi karşıtı gruplara yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmalarda 123'ü asker ve hükümet yanlısı milis, 115'i IŞİD militanı ve 57'si sivil 295 kişinin öldüğünü belirtti.

Suriye'nin Humus kenti valisi Talal Barazi ise devlet haber ajansı Sana'ya, "Palmyra güvende. Palmyra ve Humus'u bağlayan yollar da tamamen kontrolümüz altında" dedi.

Suriye eski eserler müdürü Müdürü Maamun Abdülkerim ise şehrin Güneybatısı'nda kalan antik kalıntıların güvende olduğunu belirtti. Palmyra'nın Şam ve Humus kentlerini bağlayan noktada bulunması nedeniyle stratejik öneme sahip olduğu belirtiliyor. IŞİD'in bu bölgede ilerlemesi ve kenti ele geçirmeleri halinde Palmyra'daki tapınakların ve sütunlu yolların başına gelebilecekler konusunda kaygılar yaşanıyordu.

Dünya mirası



UNESCO tarafından dünya kültür mirası ilan edilen Palmyra, çöl ortasında kervanların uğrak yeriydi. IŞİD daha önce de Irak'ta insanlık tarihinin paha biçilmez eserlerini yağmalamış ve yıkmıştı.

Suriye hükümet güçleri bu bölgede üslendiği için Palmyra da daha önce zarar gördü. UNESCO tarafından dünya kültür mirası ilan edilen Palmyra'nın geçmişi neolitik çağa kadar uzanıyor.
Çöl ortasında kervanların uğrak yeri olan kent, en görkemli çağını ise Roma döneminde yaşadı.

Ayrıcalıklı bir statüsü olan Palmyra, bu dönemde ulaştığı refah sayesinde, bir kısmı hala görülebilen anıtsal yapılar dikti. Palmyra'da 1. ve 2. yüzyıldan kalma tapınaklar ve sütunlu yol, o dönemlerin en iyi korunmuş eserleri arasında yer alıyor. BBC