Kanton Yönetimi ve YPG’ye adalet çağrısının yapıldığı açıklama şöyle:
“Suriye’de 22 Nisan 2015’te haince bir suikast sonucu halkımızdan Habur Savunma Muhafızları komutanı David Antar Gindo öldürülmüş ve yardımcısı Elias Naser yaralı olarak kurtulmuştur. Suikast olayı, öldü sanılarak bırakılan Elias Naser’ın anlattığı bilgilerle aydınlığa kavuşmuştur. Bu bilgilere göre bu suikastı gerçekleştirenler YPG’li 5 kişidir. Elias Naser, bunlardan Kemal, Hamza ve Dlovan isimli tanıdığı üçünün adını vermiş, diğerlerini de teşhis edebilecek durumdadır.
YPG ve MFS olaydan sonra David Antar Gindo’yu şehit ilan etmiş ve kendisini şehit edenlerden hesap sorulacağını ilan etmiştir. Ancak bu yapılmamıştır. Zira Elyas Naser’ın açık beyanlarına rağmen olayı gerçekleştirenlerden sadece ikisi cezalandırılmış, bu vahim olaydan ötürü bu iki kişiye de sadece 2 yıl ceza verilmiştir. Buradan anlaşılan şudur ki; Kanton mahkemesi de olayı örtbas etmektedir.
Bir defa olaydaki kurşunların halkımıza ve kardeşliğe sıkıldığı unutulmamalıdır. Olayı gerçekleştirenlerin bireysel ya da çıkarcı grup olduğu düşünülse dahi; bu örtbas edici trajikomik mahkeme kararıyla Kanton yönetimi ve YPG de bu suça ortak olmuş sayılır. Asuri Süryani halkı, Kürt halkı ve diğer halklarla kardeşçe yaşamak ve ortak gelecek kurmak isterken bu şekilde davranılması kardeşliği de bozar.
Bu anlamda şeffaf ve adil bir şekilde yeni bir soruşturmanın yürütülerek suikast faillerin cezalandırılması gerekmektedir. Bu yeni soruşturmada halkımızdan temsilcilerinin de (Suriye Süryani Birlik Partisi ve/veya MFS dışında) bulunacağı bir heyet yer almalıdır. Aksi takdirde bu suikast olayının üst yönetimden halkımıza yönelik planlı ve organize bir şekilde yapıldığını düşüneceğiz. Tüm dünya kamuoyuna da olayı bu şekilde yansıtıp duyuracağız. Kürt özgürlük hareketi, tekçi, zalim ve entrikacı Türkiye Devleti gibi davranmayı tercih etmiştir diye düşüneceğiz. Çünkü bu şekliyle olayın AKP hükümetinin Roboski’deki örtbas edici tutumundan farkı yoktur.
Suikast olayının örtbas edilmesi anlayışından vazgeçilmediği takdirde yaşadığımız her ülkede ve sonuç alana dek olayı tüm ilgili yerlere duyuracağız ve YPG ve ona yakın tüm kurumlarla olan ilişkilerimizi gözden geçireceğiz. Süryanilerin, Yezidilerin ve diğer azınlıkların desteği ve katılımı olmadan Mezopotamya coğrafyası demokratikleşemez.
Halkımıza ve tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Platform Turabdin
(Asuri-Süryani Aydınları Platformu)
