Kamuoyuna yapılan açıklamada 
Federal Meclis Araştırma Komisyonu’un NSU katilleri ile ilgili yazdığı rapor eleştirilerek şu sözlere yer verildi.






"Federal Meclis Araştırma Komisyonu’un raporu demokrasilerde nadir görülen ‘’oy birliği’’ ile kabul gördü. Raporda resmi makamların ve özellikle polisin yaptığı çalışmalara yönelik yer alan eleştiriler zaten önceden bilinmekteydi. Bu nedenle rapor bu bağlamda herhangi bir yenilik getirmemiştir.


Bizim eleştirdiğimiz nokta, terör örgütünün faaliyetlerinin araştırılması sırasında resmi makamlarda çok net şekilde gözlemlenen ‘’sistem kaynaklı ırkçılık’’ konusunun hiç bir şekilde dile getirilmemiş olmasıdır. Bir hücre örgüt Almanya çapında dokuz göçmeni öldürüyor ve bu cinayetlerde ırkçılık motifi devre dışı bırakılıyor ve katiller ya aile çevresinde veya uyuşturucu ticareti ile ilişkilendirilerek aranıyor. Malesef bu ilgili resmi makamlar Almanya’nın bütün eyaletlerinde aynı şekilde çalışıyorlar.


Cinayete maruz kalan kişi bir Türk ise, şüphelinin aranacağı yerler bellidir. Bu düşünce yapısı sistem kaynaklı ırkçılığın ta kendisidir.


Raporda olumlu bulduğumuz noktalar ise, güvenlik teşkilatında daha fazla göçmen kökenli memurlara yer verilmesi isteminin dile getirilmesidir. Bizler bir adım daha ileri giderek bu istemin yönetim kademeleri için de geçerli olmasını istiyoruz. Aynı zamanda bu alanda çalışan memurların düzenli olarak hizmet içi eğitimden geçirilerek sistem kaynaklı ırkçılığın önüne geçilebileceğine inanıyoruz.


Bu noktaların dışında müdahil davacıların (zarara uğrayanların açtıkları ek davalar) dava dosyalarında ırkçılık motifinin neden bulunmadığının kayıt altına alınması talebini destekliyoruz."